29 Ekim 2018 Cumhuriyetin ilanının 95. yıldönümü. 1923 yılından bu yana rejimimiz cumhuriyet. 1946 seçimlerinden beri çok partili. Terakkiperver ve Serbest fırkanın kapatılmasından sonra Demokrat parti 1946 senesinde meclise girdi, 1950 yılında iktidara geldi. 1960 ihtilâli ile başbakan, maliye ve dışişleri bakanları asıldı. 1971 yılında Süleyman Demirel muhtıra ile devrildi. Nihat Erim teknokratlar hükümeti kuruldu. 12 Eylül 1980 tüm partiler kapatıldı. İdamlar ve işkenceler uygulandı. Temel insan hakları gasp edildi. Acı dolu yıllardı. 28 Şubat 1997 tarihi demokrasiye balans ayarıydı. Başörtüsü zulmü yapıldı. Eğitim hakkı ellerinden alınan birçok genç kızımız oldu. 27 Nisan 2007 yılında e muhtırayı da gördük. 12 Mart bu sefer dijital ortamda yapıldı. Bu sefer sivil kanat şapkayı alıp gitmedi. Çok şükür seçimler yapılıyor, halk cumhurbaşkanını kendi seçebiliyor. Özgür irade sandığa yansıyor. 24 Haziran 2018 seçimleri ile birlikte başkanlık sistemine geçmiş bulunuyoruz. Ülke yeniden yapılanma gerçekleştiriyor. Sakın tek parti iktidarı demeyin. Sadece bürokraside oylama yapılsa Ak Parti %10 barajını geçemez. %1 alamaz diyenler bile var.

  1. Dünya Savaşı’nı kaybettikten sonra 1918 yılında yeniden var olma mücadelesine girdik. İstiklal mücadelesi verdik, Ankara' da top seslerinin duyulduğu günleri yaşadık.
Lozan antlaşması ile uluslararası olarak devletimizi kabul ettirebildik. İsmet İnönü ile yüz yıl kazandık. Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2023 hedefini böyle anlamak gerekir. Şu anda yaşadığımız artık iktidar alternatifi daha doğrusu lider bulma meselesi. Hani ne derler; her gün baklava börek yersen sıkılırsın. Muhalefet başkanlık için bir aday bulmak zorunda. Genç ve dinamik nüfus artık farklı beklentiler içerisinde. Cumhuriyet kurulurken nüfus 13,5 milyondu. Şimdi ilk, orta ve lisede 18 milyon genç var. Onların enerji ve umutlarını geleceğe taşımalıyız. Artık insanların ihtiyaçlarını belirleme ve onları sosyal bir varlık olarak görme zamanı. Sağlık ve eğitim kişiye göre özelde, zevkler ve renkler de tartışılmamalı. İnsan hakları günümüzde daha önem arz ediyor. Nasıl ABD ve Trump ben dedim olmalı dedikçe tepki alıyorsa, BM güvenlik konseyi sorgulanıyorsa; artık ben yaptım oldu yok. İlerleyen yıllarda referanduma daha çok ihtiyaç duyulacak. Kamuoyu yoklamaları daha ciddi ve profesyonel olacak. Artık sloganlar değil duygu ve mantık paylaşımı ön planda olacak. İnsanlık tüketmenin değil paylaşmanın peşinde olacak. NOT: Osmanlıdan Cumhuriyete geçişte önemli rolü olan ve kıymeti pek bilinmeyen son sadrazam AHMET TEVFİK (OKDAY) için bir Fatiha’yı esirgemeyin. Onu iyi tanımalıyız.
Editör: TE Bilisim