Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Buluşması'nda; "15 Temmuz gecesi vatan için şehit olanlar evetçiydi" dedi. Recep Tayyip Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Kadın ve Demokrasi Buluşması'na katıldı. Cumhurbaşkanı burada gündeme yönelik önemli mesajlar verdi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde; "KADININ İÇİNDE OLMADIĞI DEMOKRASİ SÜRDÜRÜLEMEZ" "Kadınların, gençlerin içinde olmadığı bir demokrasi sadece eksik değil, aynı zamanda sürdürlemezdir. Kendi kişisel hikayemdeki başarımın sırrını, kadınları siyasetle buluşturmak diyebilirim. Gençleri siyasetle buluşturmamdır derim. "KADINA ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR" Bizim kadınlarımızın haklarını, hukuklarını korumak için model almaya, kopya çekmeye ihtiyacımız yoktur. Medeniyetimizde ve kültürümüzde kadın haklarını istediğimiz istikametten geliştirmeye yönelik örnek mevcuttur. Birileri kadına yönelik şiddeti ve bir takım ifadeleri örnekleri öne çıkarıyorlar. Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Öte yandan insan hakları zaviyesinden baktığımızda, bizim tarihimizde olumlu manada çok daha fazla kural vardır. Bunları asla gündeme getirmezler. Sıkıntıları bu konu üzerinden milletimizin değerlerine, tarihine, kültürüne saldırmaktır. İnsan doğrudan ve yanlıştan birini kendi iradesiyle seçme özgürlüyle yaratılmıştır. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Çözüm üretmeyen siyaset yapana da millete de yüktür. Türkiye darbe dönemlerinde kurulmuş sistemle gidebileceği yere ulaşmıştır. Anayasa değişikliği, krizleri aşmak için formül. Bu Cumhurbaşkanı onlar gibi seçilmedi ki onlar gibi davransın. Onlar Meclis'in dengeleri içinden çıkıyorlardı, biz milletin bağrından çıktık. Türkiye'de bir kesimde sandık korkusu, millet korkusu eskiden beri mevcuttur. 2014'teki ilk Kadın ve Demokrasi Buluşmasında sizlere Mersinli kadınların sandık namusumuzdur diyerek gösterdikleri direnişi anlatmıştım. Bunlar yıllarca açık oy, gizli tasnif ile ülkeyi yönetenler, gizli oy açık tasnif ile millet sandığına sahip çıkınca bir daha bellerini doğrultamadılar. Menderes'i ve iki arkadaşını bunlar ipe götürmediler mi? Bak şimdi Kandil'den haber var. Ne diyor Kandil: Oyumuz hayır. Oyumuz hayır diyen Kandil'le hareket edenler var mı? Var. Bunlar küçük çocukları Kandil'e götürüyorlar, ellerine silahları veriyorlar ondan sonra bunları ülkenin her yerinde bazıları canlı bomba bazıları el yapımı bomba patlatmak suretiyle bu terörü estiriyorlar. Şimdi bu terörist başları 16 Nisan'da oyumuz hayır diyor. Eğer 16 Nisan'da oyumuz hayır diyerek Kandil'le birlikte o değirmene su taşıyacaksak, ülkemizin halini düşünün. SEÇİLME YAŞININ 18'E DÜŞÜRÜLMESİ 'Evet' dersek biz 18 yaşımızdaki gençleri Parlamento'ya taşımak suretiyle ülkenin kaderi hakkında söz sahibi yapacağız. Bu ülkenin kadınları da 18 yaşında aynı şekilde Parlamento'da yerlerini alma şansını yakalayacak. Bakınız önce 30 yaş. 30 yaşı 25'e biz çektik. Şimdi de 25'i 18'e kim çekiyor, biz çekiyoruz. Çünkü biz gencimize, kadınımıza güveniyoruz. Barışın simgesi nedir? Evettir. Barış 'hayır'dan geçmez. İnşallah inanıyorum ki hep birlikte el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Benim vatandaşıma bomba yağdıranlar bugün 'hayır'cı. Ben gerçekleri söylüyorum. Biz bir olacağız, diri olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. 249 şehit verdik. Bu toprağın uğrunda şehit olanları 15 Temmuz'da gördük. Onlar 'evet'çiydi. Kamyonetin direksiyonundaki hanım kardeşimizi gördük değil mi? Mesele bu. Evet burada yatıyor. Bizim sorunumuz rejim sorunu değil sistem sorunudur. Bu sistem değişikliği, milletin 16 Nisan'da yönetime el koymasıdır bu sistem değişikliği. Millet artık güven oylamasını kendisi yapacak. ALMANYA VE HOLLANDA'NIN SKANDAL KARARLARI Almanya'da arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Varsın konuşturmasınlar. Konuşturmamakla Almanya'daki oyların evet değil de hayır çıkacağınızı mı zannediyorsunuz. Ey Almanya, sizin demokrasiyle yakından uzaktan alakanız yok. Şu anki uygulamanız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil. Hollanda da aynı şeyi yaptı. Diğerleri de belki arkasından gelecek. Nereden gelirseniz gelin. Saygıyı bileceksiniz. Bilmiyorsanız, netice sizin aleyhinize olacak. Uluslararası toplantılarda bunları hep dile getireceğiz. Bunları biz dünyaya rezil rüsva edeceğiz. Biz artık o Nazi dünyasını görmek istemiyoruz. O faşist rejimlerin uygulamalarını istemiyoruz. Bugün bir gazetede okudum. Ne derecede doğru olup olmadığını bilmiyorum. Suçu belediyelere atıyorlar ya, Alman Belediyeler Birliği, "Talimat yukarıdan geldi" demişler. "KİMSE KİMSEYİ ALDATMASIN" Bu tek adamcılığı asla kabul etmiyorum. Cumhurbaşkanı, yani Başkan seçim kararı alıyorsa, kendisi de seçime gidecek. Kimse kimseyi aldatmasın. 'Babadan oğula' gibi saçma sapan şeyler söylüyorlar. Her şey sandık. Belirleyici olan halk, belirlenen yer sandık. Bütün bunların yanında inşallah bu sistemle istikrar geliyor. Ve sıçrama bundan sonra çok daha farklı olacaktır. Yasama organı kalkıyor diyorlar. Kesinlikle yalan. Yürütme cumhurbaşkanında. Cumhurbaşkanı kabinesini ister tamamen dışarıdan hazırlar, isterse içeriden de almak suretiyle böyle bir kabine düzenlemesine gidebilir. İnşallah 16 Nisan'da oylayacağımız anayasa değişikliğiyle getirilen sistem bir tercihtir." Haber Merkezi  

Editör: TE Bilisim