Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM’deki grup toplantısında partililerine seslendi. NATO'ya bir serzenişi olduğunu belirten Erdoğan, “Ey NATO siz ortaklarınızdan birine herhangi bir sınır tecavüzünde bulunanlara karşı tavır almakla mükellefsiniz. Şu ana kadar siz ne tür bir tavır aldınız” ifadelerini kullanarak NATO’ya seslendi. Ayrıca Erdoğan, CHP’nin yeni seçilen İstanbul İl Başkanının sosyal medya paylaşımları hakkında konuşarak, "İstanbul'a bir il başkanı seçmişler ki tam bir facia" dedi. “HEPİMİZ FEDAKARLIK YAPMALIYIZ” Erdoğan konuşmasında, “Türkiye'nin çevresinde yaşananlar ve içeride kurulan her gün yenisi ile karşılaştığımız tuzaklar gücümüzü daha da artırıyor” ifadelerini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti: “Milletimiz bu konudaki samimiyet ve becerimize güvendiği için ülkenin yönetimini bize emanet etti, ediyor. Gecemizi gündüzümüze katarak tüm gücümüzü ve birikimimizi ortaya koyarak milletimize layık olacak yönetimi sergilemek zorundayız. Önemini idrak edememiş hiç kimsenin AK Parti çatısı altında yeri olamaz. Biz başka partiler gibi vaktimizi koltuk kavgaları ile geçiremeyiz. Omuzlarımızdaki davanın büyüklüğü hepimizin fedakarlık yapmasını gerektiriyor. Ana kademesi ile kadın kolları ile gençlik kolları ile tüm arkadaşlarımızın bu anlayışla çalıştıklarına inanıyorum. Türkiye'nin bir terör meselesi vardır. Küresel düzeyde bir tehdit haline dönüşen ayrımcılık, ırkçılık, Türk ve İslam düşmanlığı gibi sorunları vardır. Türkiye'nin bir de ana muhalefet sorunu vardır. Dünyanın her yerinde ana muhalefet partileri proje üretir, program geliştirir, adeta gölge bir hükümet gibi çalışırlar.” CHP İSTANBUL İL BAŞKANI, CANAN KAFTANCIOĞLU Geçen hafta Cumhuriyet Halka Partisi’ne İstanbul İl Başkanı olarak seçilen Canan Kaftancıoğlu hakkında, İstanbul'a bir il başkanı seçmişler ki tam bir facia ifadelerini kullanan Erdoğan, Kaftancıoğlu hakkında şunları söyledi: “Elbette, demokrasiye saygımız var. Bu kişi mademki kongre salonundan çıkmıştır. Öyleyse CHP'nin il başkanıdır ama geçmişine baktığımızda bizim bir şey söylememize gerek kalmıyor. Ekrana bir bakalım... Bu tweetlerde neler yok ki. Polisimize taş atan görüntülerden tutun, attığı tweetlere kadar nasıl birisi. Her şey bir yana, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti ne hale geldi. Ermeni soykırımı diyerek tarihimizi ve milletimizi aşağılıyor. Devlet katil değil, seri katil diyerek, hayatını kaybedenlerin suçunu devlete atıyor. Yüzünde maske, elinde taş güvenlik güçlerimize karşı çekilmiş eylemci resmi, bu vandallığa sahip çıktığını resmediyor. Diğer paylaşımlarından, Gezi olayları sırasında insanları "Ananı da al haydi Taksim'e" diyerek bu kişinin bizzat insanları tahrik ettiği anlaşılıyor. Bütün bunların öncesinde de CHP ile BDP'nin ortak hareket etmesini kutlayan mesajlar yayınlıyor. "Hemen CHP'yi BDP'yi aynı yola girdi diyerek eleştiren gerzekler, yol doğru yol" diyor. Bu kişi "Kürtler Gezi'de yok, şunu yapmış, bunu yapmış" diyerek yapılan ihanete ortak oluyordu. Bu olaylarda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtmak için evden çıkan Yasin Börü ve 50'nin üzerinde masum insan alçakça şehit edilmişti. Darbe gecesi işin rengi dahi belli olmamışken "alın size nur topu gibi mağduriyet" diyerek 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu kişi Boğaziçi Köprüsü'ne yaşanan olayları nasıl anlatıyor biliyor musunuz? Şöyle anlatıyor; "Tekbir getirerek, boğaz keserek mi mücadele getirir. İnandığınız Allahınız sizin de belanızı versin". Ey Kılıçdaroğlu, söyle bana arkadaşını kim olduğunu söyleyeyim. 15 Temmuz ile ilgili "dinin nasıl afyon olarak kullanılabileceğinin canlı ve acı örneğini yaşadık dün gece" diyerek Marksist terminoloji ile ülkemizin değerlerine saldırmıştır. Bay Kemal herhalde sen de bundan sonra çok daha fazla düşüneceksin. Geçtiğimiz yılın kasım ayında da ülkemiz ekonomik saldırı altındayken doların 4 lira olması için de paylaşımlar yapıyordu. Eşi, o da övünerek 7 dakikada çeyrek domuzu nasıl yediğini anlatıyor. Hıza bak hıza. Şahsıma ve anacığıma yönelik küfürleri burada zikretmeden hicap duyacağım. Türkiye'nin siyasi alternatifi bu şahsın İstanbul İl Başkanı olduğu CHP ise vay milletin, ülkemin haline. Bu kafa ile CHP, bırakınız iktidara gelmeyi, kendi birliğini dahi koruyamaz. CHP'ye gönül veren vatandaşlarım bu açıklamalardan sonra, CHP'nin başına, İstanbul gibi bir şehirde gelen bu tür her şeyden olumsuz nasiplenmiş kişilerden sonra bu kafanın benzerini, dünün BDP'sinin, bugünün HDP'sinin başına da musallat etmişlerdir. Normalde, Taksim'in arka sokağında marjinal bir derneğin başında olması gereken bu tipleri siyasi partinin başına koyduğunuzda işte böyle arızi bir durum ortaya çıkıyor.” “ÜLKEMİZE DE CHP'YE DE YAZIK” Geçtiğimiz günlerde TBMM’nin önünde kendisini yakan vatandaş hakkında Kılıçdaroğlu’nun yaptığı yorumlarla alakalı konuşan Erdoğan, “Bu zat, Meclis'in önünde bir firmadan alacağını tahsil edemeyen kendini yakmaya teşebbüs eden vatandaşa, ‘Kendini sarayın önünde yaksaydın, ardından sarayı da yaksaydın’ dedi. Ben de arkadaşlarım da suça teşvikten davalarımızı açıyoruz. Bu nasıl siyasetçi. Bunların bedelini ödeyecekler” şeklinde konuştu. Erdoğan, CHP ile ilgili konuşmalarını şu şekilde sürdürdü: “Terör örgütü mensuplarını göreve getirmeyi muhalefet sanan zihniyet CHP'yi esir almıştır. Ülkemize de CHP'ye de yazık. Bu ihanetleri kabul etmeyen nice insanlar olduğunu da inanıyorum. Onlara özellikle sesleniyorum. Türkiye'nin ana muhalefet partisinin bir avuç marjinal elinde heder olması demokrasimiz adına büyük kayıptır. AK Parti olarak biz hizmet yarışında iddialıyız. İddialı olduğumuz için de her seçimden yükselerek büyüyerek çıktık. CHP de nal toplayarak arkamızdan geldi. Bu konuda bileğimizi bükecek bir rakip tanımıyoruz. Bizim anamızdan, babamızdan aldığımız bir terbiye var. Kanal İstanbul gibi, bu yılın sonuna doğru ilk etabının açılışını yapacağımız yeni havalimanı gibi müjdelerle hazırlıyoruz. CHP'nin 2019 hazırlığı da işte bu. Herkes kendine yakışanı yapıyor. CHP'de yaşananlar ülkemizin güney sınırlarında maruz kaldığı tehditten bağımsız değildir. Türkiye'yi güney sınırlarınca kurmak istedikleri terör koridoru ile kuşatmayı hedefledikleri içeride bir başka boyutu ile CHP ile içeride siyaseti kuşatmaktır. Milletimiz Gezi olaylarından beri böyle bir kuşatmaya izin vermeyeceğini göstermiştir” "NATO'YA SERZENİŞİM VAR..." Erdoğan, burada özellikle bu toplantı ile benim NATO'ya da bir serzenişim var, diyerek NATO hakkında şunları söyledi: “Ey NATO siz ortaklarınızdan birine herhangi bir sınır tecavüzünde bulunanlara karşı tavır almakla da mükellefsiniz. Şu ana kadar siz ne tür bir tavır aldınız. Bunu kendilerine duyurduk, duyuruyoruz. Genelkurmay Başkanımız kendileri ile bu konuda görüşüyorlar, görüşecekler. Biz milletimize verdiğimiz hizmet sözünü layıkıyla yerine getirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim