İzmirli Hatice öğretmen, hafif düzeyde zihinsel engeli olan ve cihazlarla asgari düzeyde duyabilen işitme engelli öğrencisi Şeydanur Kartal’ın kelime dağarcığını geliştirmek için bir kitapçık oluşturdu ve kendi heceleme yönetimiyle çalışmaya başladı. Ardından işaret dili öğrenip öğrencisine de öğretti. “Okuyamaz” denilen Şeydanur, Hatice öğretmen sayesinde büyük bir aşama kaydetti. Hafif düzeyde zihinsel engeli olan işitme engelli 9 yaşındaki Şeydanur Kartal, 2015-2016 eğitim öğretim yılının 1. döneminin bitimine bir ay kala İzmir Bergama’da bulunan Ali Rıza Eroğlu İlkokulu’ndaki özel eğitim sınıfına kaydoldu. Uygun materyal bulmanın neredeyse imkansız olduğu bir ortamda öğrencisinin kelime dağarcığını oluşturmak için yoğun çaba sarf eden özel eğitim sınıfı öğretmeni Hatice Ökmener, günlük hayatta en çok ihtiyaç duyulan kelimelerin görsellerini belli başlıklar altında toplayarak bir kitapçık oluşturdu. Geliştirdiği heceleme yöntemiyle Kartal’ın kelime dağarcığını belli bir noktaya getiren azimli öğretmen, öğrencisi için işaret dili de öğrendi. Hatice öğretmen, “Bu şekilde dikte yaptırmak çok zordu ki imdadıma halk eğitim merkezinde katıldığım işaret dili kursu yetişti. Kelimeleri işaret diliyle kodlamak ve öğrenciye bu şekilde dikte yaptırmak çok daha kolay olmuştu. Ayrıca bu yöntemle okuduğunu anlama çalışmaları yapma fırsatı da bulmuştu. Öğrencimin kelime dağarcığı arttıkça hayatı daha anlamlı hale geldi ve ikinci yılında kendine güven duymaya, tebessüm etmeye ve öğrenmekten keyif almaya başladı” dedi. Kitapçık yaptı, işaret dili öğrendi Öğrencisinin ilerlediği aşamaları anlatan özel eğitim sınıfı öğretmeni Hatice Ökmener, “Şeydanur sınıfa geldiğinde, kazanımlarının çok az olduğunu gördüm. Eğitsel performans hazırlarken çok zorlandım. Sınıfa geldiğinde yapabileceği şeyler o kadar azdı ki. İsmini söylediğimde tepki vermek, kalem tutmak, makasla kesim yapmak, belirli alanları boyamak gibi kısıtlı eğitim performansı vardı. Önce, öğrencimle iletişim kurabilmem için gerekli olan kelimeleri öğretmeye çalıştım ve günlük hayatında onun ihtiyacı olan kelimeleri resimlerle anlatan bir kitapçık oluşturdum. Bir yandan da çizgi çalışmaları yaptırdım ki kalem kullanmaya hazır olabilsin. Ses temelli yöntemle Şeydanur’a okuma-yazma öğretemeyeceğimi fark edince geliştirdiğim heceleme yöntemi ile çalışmaya başladım. Mesela el hecesine ma hecesi ekleyip elma, ma hecesine tekrar ma hecesi ekleyip mama, sonra sa hecesi ekleyerek masa gibi heceleyerek çalışmaya başladık. Ardından işaret dili kursuna gittim ve bu benim çok işime yaradı. Şeydanur ile iletişimimi artırdı. Ona belli başlı kelimeleri işaret dili ile nasıl gösterdiğimizi öğrettim. Sadece cihazlarla asgari düzeyde duyabilen Şeydanur, şimdi çok daha iyi bir iletişim kurabiliyor. Şeydanur'un okuma-yazmayı da kısa bir süre içerisinde tamamen çözeceğine inanıyorum” diye konuştu. "Özel öğrencilerimi çok seviyorum" Hatice öğretmen, özel öğrencilere öğrettiği bir harften kat be kat daha fazla doyum aldığını belirterek şunları söyledi: “Özel eğitim sınıfı öğretmenliğim 5 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Aslında 19 Mayıs Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Programı’ndan mezunum. 4 yıl kendi alanımda çalıştıktan sonra 540 saatlik eğitimle gönüllü olarak özel eğitim alanına geçtim. Özel öğrencilerimle çalışmak kat be kat daha fazla doyum veriyor. Öğrencilerimi çok seviyorum.” “Büyük bir başarı ve emek” Ali Rıza Eroğlu İlkokulu Müdürü İbrahim Canbaz da, okullarında üç özel eğitim sınıfında 14 özel eğitim öğrencisinin olduğunu belirterek, “Hatice Ökmener ve Enes Çetinel isimli öğretmenlerimiz, ‘Bu çocuk okuma-yazmaya geçemez’ dedikleri öğrencileri okuma-yazmaya geçiriyorlar. Bu büyük bir başarı ve emektir. Onları kutluyorum” dedi. İHA

Editör: TE Bilisim