Bileşmiş Milletler (BM) 20 Kasım gününü, 1989 yılından beri ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak kutluyor. Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların yaşadıkları hak ihlallerini gündeme taşımak, çocuk haklarına görünürlük kazandırmak ve bu anlamda farkındalık yaratmak günün ilan edilmesinin temel amacını oluşturuyor. ÇOCUK HAKLARI NEDİR? Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. Çocuk haklarına dair ilk metin 1917 yılında, Ekim Devriminin ardından Proletkult isimli sosyalist kültür örgütünün Moskova Şubesi tarafından "Çocuk Hakları Bildirgesi" ismiyle kaleme alınırken 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ise “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”yi imzalamıştır. Özellikle savaşın, yoksulluğun, sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşamak için mücadele eden çocukları korumak, zor durumda olan çocukların koşullarını iyileştirmek için sözleşmenin imzalandığı da ifade edilmiştir. Sözleşmenin imzalandığı tarihten beri ise 20 Kasım günü, ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak kutlanmaktadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye de dahil olmak üzere 197 ülkenin taraf olduğu sözleşme olarak en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME’NİN TEMEL MADDELERİ Birleşmiş Milletler, çocuk haklarını insan hakları kavramının içinde ele alırken Uluslararası Af Örgütü ise az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasa dışılık gibi olumsuz etkenlerin dahilinde çocuk hakları ihlallerinin daha büyük boyutlarda olduğunu ifade ediyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, günümüzde çocukların haklarını korumak için en geniş kapsamlı hukukî metin durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre her birey 18 yaşına kadar çocuktur ve metinde yer alan vazgeçilmez hakları şu temel başlıklardan oluşmaktadır: Yaşama ve gelişme hakkı Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı Sağlık hizmetlerine erişim hakkı Eğitime erişim hakkı İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı İstismar ve ihmalden korunma hakkı Ekonomik sömürüden korunma hakkı Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı Düşünce özgürlüğü hakkı İfade özgürlüğü hakkı Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı Dernek kurma özgürlükleri hakkı Özel gereksinimleri olan çocukların hakları Engelli çocukların hakları   TÜRKİYE’DE ÇOCUK İŞÇİ SAYISI Türkiye’de çocuk işçilerin sayısına ilişkin güncel veriler 15-17 yaş aralığını kapsarken istatistiklere göre 15 yaş altı ve tarımsal alanlarda özellikle mevsimlik işçi olarak çalışan çocuklara ilişkin veriler bulunmuyor. DİSK Genel-İş’in geçtiğimiz Nisan ayında yayınladığı "Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak" adlı raporuna göre ise Türkiye’de çalışan çocuk sayısının 2 milyona yaklaştığı ifade ediliyor. Çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştığını kaydeden DİSK Genel-İş, 2016 yılında 56 çocuğun iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirdiğinin de altını çiziyor. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışırken 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı ise 708 bini buluyor. “ÇIRAKLIK, ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE DÖNÜŞÜYOR” Çıraklığın çocuk işçiliğine dönüştüğünü ifade eden DİSK Genel-İş raporlarında şu açıklamalara yer veriyor: “2015 yılında 17 yaşına kadar çalıştırılan çırak sayısı 401 bin 464 olarak açıklanmıştır. SGK’nın yayınlamış olduğu verilerde ise çırak işçi sayısı oldukça yüksektir. Aralık 2016 verilerine göre çırak işçi sayısı 1 milyon 170 bindir. Bu verilere dayanarak çırak ya da çocuk işçi ayrımı yapmadan genel olarak ülkemizde çalışan çocuk sayısının yaklaşık 2 milyona yaklaştığını söyleyebiliriz. Çocuk işgücü kır ve kent ayrımında farklı biçimlerde istihdam edilse de çocuklar kentlerde de kırlarda da kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışmaktadır. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bindir. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışıdır.” SAVAŞIN ÇOCUKLARI Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşın ağır sonuçlarından dolayı birçok Suriyeli Türkiye’ye sığındı. Türkiye’de 2.9 milyonun üzerinde Suriyelinin yaşadığını belirten UNICEF, bu sayının 1.2 milyonunun çocuklar olduğuna değiniyor. UNICEF, 870 bin çocuğun okul çağında ve 380 bin çocuğun ise okul dışında olduğunu tahmin ediyor. Krizin Suriyeli mülteci çocuklar üzerindeki  etkilerinin en aza indirilmesi için çalışan UNICEF Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortak projeler yürütüyor. Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan çocukların ‘kayıp kuşak’ haline gelmemesi için Türkiye’de şu çalışmalarda bulunuluyor: Suriyeli gönüllü öğretmenlere ödenek vererek, okullar ve "Geçici Eğitim Merkezleri" kurarak çocukların eğitimden geri kalmaması, Savaşa maruz kalan çocuklara, kamplarda ve kamp dışında “Çocuk Dostu Alanlar” kurarak psiko-sosyal destek verilmesi, Aşılama, gıda ve kıyafet desteği gibi temel ihtiyaçların karşılanması, Ebeveynlere, kendi çocuklarındaki sorunlarla baş edebilmeleri için destek verilmesi, ergenlere ve gençlere topluluklarında pozitif roller almaları için eğitimler verilmesi. MAHKUM ÇOCUKLAR Bakanlık verilerine göre 2017 yılında cezaevlerinde bin 847’si tutuklu, 731’i hükümlü toplam 2 bin 578 çocuğun bulunduğu ifade ediliyor. Adalet Bakanlığının açıkladığı verilere göre ise cezaevlerinde bulunan çocuk sayısının 2002’den bu güne kadar yüzde 26 artış yaşandığını ortaya çıkardı. Son 8 senede hapishanede hayatını kaybeden çocuk tutuklu ve hükümlü sayısını 17 olarak açıklayan bakanlığın verilerine göre çocuk mahkumların çoğunun adli suçlardan dolayı cezaevlerinde bulunduğu ifade edildi. Buna göre 2017 yılında adli suçlardan dolayı hüküm giyen 12-17 yaş arası çocuk sayısı 715 iken, tutuklu sayısı bin 631’e ulaştı. 2017 yılı verilerine göre terör nedeniyle hapiste bulunan 220 çocuğun 15’i hükümlü, 205’i ise tutuklu. (Türkan ÇATAL)