Genetiği değiştirilmiş organizmalar, teknoloji ile birlikte gıdalara yapılan müdahale sonucu oluşan ürünlerdir. GDO’lu ürünler günümüzün en büyük sorunlarından biri. Çocuklara, GDO’nun zararlarını tiyatro oyunu aracılığıyla anlatan, yönetmen Teoman Tenekeci ile son oyunlarını konuştuk. Çocuk tiyatrosu konusunda 20 yıllık tecrübeye sahip olduğunu belirten Tenekeci, ‘’Oyunumuzun ismi ‘Karagöz’ün Bahçesi’. Hormonlu ve GDO’lu ürünleri konu alan bir oyun. İnternete baktığımızda bizim bile kafamız karışıyor. Yani o kadar çok şey var ki, hormon kullanılmalı mı kullanılmamalı mı? Esmer şeker faydalı mı zararlı mı mesela? Tabi biz bu oyunumuzu oluştururken Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile görüşerek bu meselenin özünü öğrendik. Mesela hormonu devletin kullanması gerekiyor ama yanlış olan şey ruhsatsız hormonların kullanılması. Hormon hiç kullanılmazsa, bütün tarım arazileri öyle bir hale geliyor ki, orman arazisi kalmayacak şekilde bir tarım yapmanız gerekiyor. O yüzden hormonun bir şekilde kullanılması gerekiyor. Ama dediğim gibi ruhsatsız hormonların kesinlikle ve kesinlikle kullanılmaması ve tüketilmemesi gerekiyor. GDO tamamen zararlı bir şey. Yani hamamböceğinden bile buğday yapabilecek teknoloji üretildi. İşte ‘Karagöz’ün Bahçesi’ oyununda, çocuklara, son kullanma tarihi, her şeyin doğalında güzel olduğu, büyümek için hiçbir şeyin acele etmemesi gerektiği, tam buğday ekmeğinin tüketilmesinin faydaları anlatılıyor. Tabi o çocuklara, lezzetli olarak anlatıyor ama tam buğday ekmeği tüketmek biliyorsunuz, ülke ekonomisine de çok büyük bir katkı sağlıyor. Çünkü bütün buğdayı orada işliyorsunuz. Öbür türlü, beyaz ekmek dediğimiz ekmeğin yapımında, buğdayın yarısı israf ediliyor. Biz de oyunumuzda çocuklarımıza bunu anlatmaya çalışıyoruz. Hem öğretmenlerin bilgisi genişliyor, hem de çocuklar esprili bir şekilde GDO’lu ürün tüketilmemesi gerektiğini öğrenmiş oluyorlar’’ şeklinde konuştu. ‘’ÇOCUK, TİYATRO İLE MESAJI DAHA KOLAY ANLIYOR’’ Çocuk oyunları hazırlarken ilgili bakanlıklardan bilgi aldıklarını ve devlet mesajlarından yola çıktıklarını belirten Tenekeci, ‘’GDO üzerine mesela, Tarım Bakanlığı’nın birçok çalışması ve bilgilendirmesi bulunuyor. Nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ve gerekli mesajları biz bakanlıktan alıyoruz. Gidip bunu sadece öğrenmek kalıyor bize. Bu doğru bilgileri de, eğlenceli bir şekilde çocuklara öğretiyoruz. O zaman çocuk bunu daha çabuk kavrıyor. Öbür türlü, sadece, anne ve babanın söylemleri yeterli gelmiyor. Çocuğa bütün dünya aynı şeyi zaten söylüyor. Çocuk bunu kabul etmiyor, biz de farklı bir bakış açısıyla, onun anlayacağı şekilde, çocuğa iletiyoruz bu bilgiyi. Oyun içerisinde bunları mesaj olarak verirseniz çocuk bunları daha çabuk kabul ediyor’’ dedi. ‘’OYUNLARDAN ÇOCUKLAR FARKLI MESAJLAR ÇIKARABİLİYOR’’ Karagöz’ün Bahçesi isimli oyun hakkında, ‘’Karagöz’ün Bahçesi, Karagöz’ün pazardan yaptığı bir alışverişle başlıyor. Karagöz normalden çok büyük bir patlıcan alıyor, normalden çok daha büyük bir salatalık alıyor. Onların daha iyi olduğunu zannediyor. Ama aslında iyi olan doğal olanı tabi ki. O sebzeleri yiyince Karagöz’ün burnu uzuyor, eşinin elleri büyüyor. Pazardaki sebzeci de bu ürünler GDO’lu olduğunu biliyor. ‘Aman canım ben mi yiyeceğim yiyen düşünsün ben parama bakarım’ diyor. Sonrasında Hacıvat’ın yardımıyla, Tarım Bakanlığı’ndan ruhsatlı hormon alıp kendi sebzelerini kendileri yetiştiriyorlar. Bu sorunun önüne geçmiş oluyorlar. Çocuklara aynı zamanda tarımcılığı da anlatmış oluyoruz. Burada işte, kendi ürettiğimiz tohumun da önemli olduğu belirtiliyor. Tabi ki çocukların, oyunlardan farklı farklı anlamlar çıkardıkları oluyor. Ama temayı anlayan çok fazla çocuk bulunuyor ve bu bilinçaltına yerleşmiş oluyor. Bu mesajı bu şekilde anlamayan çocukta, başka bir mesaj alıyor. Tam buğday ekmeğini tüketmesi gerektiği mesajı var, son kullanma tarihi geçmiş bir ürünün yenmeyeceği gibi mesajlar var. Her çocuğun anlayabileceği mesajlar bunlar. İlkokul çağındaki çocukların anlayabileceği mesajlar var. Çünkü oyunumuz zaten ilkokul çağındaki çocuklara yönelik’’ şeklinde konuşan Tenekeci, bilginin çocuklara tiyatro yoluyla daha rahat anlatıldığına değindi. Tenekeci, Keçiören Belediyesi’ne sağladıkları imkanlardan dolayı teşekkür ederek, enerji tasarrufu ve orman konularıyla ilgili yeni oyunlar üzerinde çalıştıklarını söyledi. Rozita Merve HAMİDİ