Son zamanlarda meydana gelen şiddet olayları ve çocuk istismarı haberleri toplumun kanayan yarası haline geldi. Şiddet olaylarının artmasıyla birlikte açıklama yapan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer ‘’ Vahşetlerin tümünü kınıyoruz. Öncelikle bu vahşeti tasarlayanların ve uygulayanların yakınları, aileleri ve çevreleri, daha sonra da hepimiz utanmalıyız’’ şeklinde konuştu. Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, çocuk tecavüz ve cinayetlerinin, hatta tüm şiddet çeşitlerinin engellenmesi için siyasi partilerde, kamu yönetimlerinde, güvenlikten sorumlu kuruluşlarda, üniversitelerde, gönüllü kuruluşlarda (STK), medyada ve toplum içinde yeterli ve doğru tartışma yapılmadığını, bu nedenle elle tutulur çözümler üretilmediğini, zamanın, olanakların ve gücün heba edildiğini, ülke olarak sınıfta kalındığını açıkladı. Sümer, Ankara’da yaptığı açıklamada şunları da dile getirdi: ''VAHŞETLERİN TÜMÜNÜ KINIYORUZ'' “Bu cinayetler, vahşetin ve vahşinin doğadaki hayvanlar arasında değil, toplumda ve insanlar arasında görülmesi gerektiğinin somut kanıtlarıdır. Vahşetlerin tümünü kınıyoruz. Öncelikle bu vahşeti tasarlayanların ve uygulayanların yakınları, aileleri ve çevreleri, daha sonra da hepimiz utanmalıyız. Hepimiz suçluyuz. Suçların da mutlaka cezası olmalıdır. Sadece sınıfta kalmadık. Hatta, toplum olarak okuldan uzaklaştırma cezası bile alabiliriz. Çünkü, ülkemizde, silahlı veya silahsız her türlü şiddet var.'' SÜMER: ’’İDAM VE HADIM ASLA ÇÖZÜM OLAMAZ‘’ İdamın, asla çözüm olmayacağını belirten Rıza Sümer, ''Bu olaylara bakarak idam ve kimyasal hadım cezası gündeme getirilmemelidir. İdam ve hadım asla çözüm olamaz. Şiddet uygulayanların bedenlerine başka bir şiddet türünü uygulamak insana yakışan bir karşılık değildir. Ancak, hepimizi derinden üzen ve utandıran bu olayları tasarlayanlara ve uygulayanlara, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilebilmeli, hapis hayatı boyunca, yaşantısı kısıtlanmalı, suçluların yaptıkları, etkileri ve cezaevi yaşamı, her türlü halkla ilişkiler yöntemleri kullanılarak toplumun her kesimi ile paylaşılmalıdır. İdam, her alanda yalanın ve iftiranın uçuştuğu bir ülkede ve dünyada, düzeltilmesi mümkün olmayacak sonuçlar verebilir, masumların canına haksız olarak kıyılabilir'' dedi. SÜMER:'' ÜLKE OLARAK HEPİMİZ SUÇLUYUZ.'' Dernek olarak , zamanında yapmış oldukları önerilere sadece Ankarada'ki yerel medyanın destek verdiğini söyleyen Sümer ''Şiddetsiz Toplum Derneği, 8 Mart 2015 tarihinde kurulduğunda, medya yolu ile topluma, çözüm üreten öneriler yaptı. Bu önerileri, farklı tarihlerde, hükümetlere, tüm siyasal partilere, üniversitelere, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, medyaya ve gönüllü kuruluşlara (STK) yazılı olarak iletildi. Ancak, bu kesimlerden, sadece Ankara medyasından katkı ve destek alındı. Diğer kuruluşlardan bir santim adım, bir kelimelik karşılık gelmedi. Bu nedenle, ülke olarak hepimiz suçluyuz''şeklinde konuştu. ''HÜKÜMET, ÇOK İVEDİ BİR KURULTAY DÜZENLEMELİ''                   Şiddet olayları ve çocuk istismarı konusunda toplumun genel anlamda bilinçlenmesi ve bilinçlendirilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Sümer,''İvedi olarak, herkes, kendisini, çocuğunu, ailesini ve çevresini her türlü şiddetten nasıl koruması gerektiğini uygulamalı olarak öğrenmelidir. Birbirimizi şiddetten nasıl koruyacağımızı bilmek hepimizin önceliğidir. Bunun önderliğini Hükümet yapmalı, Ankara’da ivedi bir kurultay (şura) düzenlemelidir. Bu amaçla, hepimizin katılacağı bir hazırlık süreci başlatılmalıdır. Türkiye, güçlü ve halkı kucaklayan bir kamu yönetimi yanında, köyden kente, her mahalleye kadar dernekler kurmayı özendirmelidir. Bu derneklerde, insanlar, siyasal görüş ve inanç farklılıklarını doğal zenginlik sayarak bir araya gelmelidir. Bu derneklerde, şiddet dahil, yöresel ve toplumsal tüm sorunlar ele alınmalı, dayanışma, barış, güven ve sevginin yaygınlaşmasına katkı yapılmalıdır. Bu önerilerimiz önemsenseydi ve sadece bir Derneğin çabası olarak küçümsenmeseydi, kadınlarımızın ve çocuklarımızın çoğunluğu şiddet görmemiş ve bugün yaşıyor olacaktı'' şeklinde konuştu.  ŞİDDETSİZ TOPLUM DERNEĞİ:''MEDYADAN KATKI VE DESTEK BEKLİYORUZ'' Son olarak kamuoyuna ve medya kuruluşlarına seslenen Rıza Sümer,'' Gazete ,TV haber ve programlarında, sosyal medyada dernekleşmenin ve sivil toplum dayanışmasının işlenmesine de büyük gereksinim bulunmaktadır. Bu anlamda, ilk ve tek güvendiğimiz güç olan medyadan katkı ve destek bekliyoruz.Lütfen bizi dinleyin ve toplumla buluşturun” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim