Saadet Öğretmen: ‘’Güçlü Anadolu Gazetesi’nin adı gibi güçlü çocuklar, güçlü kadınlar, güçlü insanların olduğu bir ülke hayal ediyoruz.” İzmir'in Menderes ilçesinde, okul müdürünün, yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunmasını ortaya çıkaran öğretmen Saadet Özkan, verdiği mücadele ile sanığın 82 yıl 6 ay hapis cezası almasını sağladı. Saadet Öğretmen’in yürüttüğü mücadele Türkiye sınırlarını aşarak ABD’ye kadar ulaştı. Öyle ki Saadet Öğretmen, ABD Dışişleri Bakanlığınca verilen, ‘’Uluslararası Kadın Cesaret Ödülü’’ne de layık görüldü. Saadet Öğretmen mücadelesini bir dernek ile taçlandırdı. Öğretmen Saadet Özkan, 11 Temmuz tarihinde, iş adamı Yücel Ceylan’ın da desteği ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM)’ni kurdu. Öğretmen Saadet Özkan ve iş adamı Yücel Ceylan gazetemize açıklamalarda bulundular. Saadet Öğretmen, ‘’Güçlü Anadolu Gazetesi’nin adı gibi güçlü çocuklar, güçlü kadınlar, güçlü insanların olduğu bir ülke hayal ediyoruz’’ dedi. ‘’ÇOCUKLAR SİYASETİN ÜZERİNDEDİR’’ Saadet Özkan, çocukları korumanın ilk yolunun bilinçlenmek ve eğitim almaktan geçtiğini hatırlatarak, ‘’UCİM bizim platform adımız ve biz Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’ni kurduk. Derneğimiz kurulalı 6 ay oldu. Şu anda derneğe üye sayımız 5 binlere yaklaştı hatta bu sayıyı da geçiyoruz. Biz dernek olarak çocuklara hukuksal destek ve rehabilitasyon sağlıyoruz. Bilim kurulumuz var eğitimlerle birlikte destek alıyoruz ve git gide de büyüyoruz aslında. Bu çok güzel bir farkındalık. Yani çocukları korumak aslında yurttaşlık bilincinden geçiyor. Kısacası insanlar bilinçlendiklerinde çocuklarını koruyabilirler. Bizim derneğimiz gerçekten çok güzel bir yapılanma ve bizim derneğimizde hiçbir şekilde siyaset yok. En güzel yanı da bu çünkü çocuklar her şeyin üzerinde diyoruz. Çocuklar siyasetin üzerinde ve çocuklar evrensel’’ ifadelerini kullandı. BİR İNSAN BİN İNSAN DEMEK Derneğin ismini ileride Ulusal Çocuk İttifakı yapmak istediğine değinen Saadet Öğretmen, dernek üye sayılarının çok kısa bir zamanda 5 binin üzerine çıktığını belirterek, ‘’Hep şunu söylüyorum; çocuklar bizim vatanımız, biz o vatanı iyi korursak, gelecekler aydınlık olur. Bu mücadeleyi de bütün destekçilerimizle, sizlerle, hep birlikte vereceğiz. Böylece çok güzel yarınlar kuracağız, çocuklar için güvenli alanlar kuracağız, onlar için de her yerde kendimizi ve derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Çok yoğun bir çalışmanın içindeyiz. Bize çok fazla, çok güzel insanlar katılmak istiyorlar. Bu gerçekten önemli ve iyi bir çalışma. Biz de bu nedenle gelen herkese, her şeyi anlatıyoruz. Her bir insana tek tek anlatıyoruz ve bundan yorulmuyoruz. Çünkü o bir insan gidip birçok insana anlatacak ve biz bu şekilde binlerce insana ulaşmış olacağız ve bu işi birlikte çözeceğiz’’ dedi. ‘’FARKINDALIK BİRÇOK KÖTÜLÜĞÜ ÖNLEYECEK’’ Dernek üyelerinden ve toplumdan, yaptıkları çalışmalara katılmalarını ve seslerini duyurmaya yardımcı olmalarını beklediklerini ifade eden Saadet Öğretmen, ‘’Biz sürekli olarak görseller yayınlıyoruz. Sosyal medyanın bütün alanlarında, yani Twitter, Instagram, Facebook gibi bütün alanlarda bulunuyoruz. Buralarda yaptığımız paylaşımları fark etmek gerekiyor. Ayrıca biz birçok davaya gidiyoruz, bizimle beraber gelip davaları takip edebilirler. Hatta davalara gözlemci olarak gitmek bile çok etkili. Çünkü bu davalara insanlar gitmeli ve o aileler, o çocuklar yalnız kalmamalı. Biz bu tip konulara da destek olmaya çalışıyoruz. Onun dışında hukuk öğrencileri de bize geliyorlar. O hukuk öğrencileri geleceğin avukatları olacak ve onlar da bizimle olacaklar. Gerçekten çok büyük ve etkili bir potansiyel var. Ayrıca hemşireler, doktorlar gibi konuyla ilgilenen birçok kişi de bizim yanımıza geldi. Onun dışında bu şekilde akademisyenlerimiz, doktorlarımız, avukatlarımız da var, onlar da bulundukları illerde bizlere destek oluyorlar. Bu bir iyilik hareketi ve iyilik güzeldir, çünkü şiddettin önüne geçer, istismarın önüne geçer. Farkındalık ise birçok kötülüğün önüne geçer ve onlara engel olur’’ şeklinde konuştu. Saadet Öğretmen, sözlerini şöyle sürdürdü, ‘’Güçlü Anadolu Gazetesi’nin adı gibi, güçlü çocuklar, güçlü kadınlar, güçlü insanlar, güçlü yarınlar ve sevginin, güzelliğin, iyi niyetin sardığı bir ülke hayal ediyoruz. Ülkemizin ben biliyorum ki gerçekten çok güzel bir dokusu var. O yüzden toplumumuza hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Ben şuna inanıyorum; biz Kurtuluş Savaşı’nda öyle zorluklarla mücadele etmişiz ki, bu mücadele ile çocuklarımızı da koruyacak bir milletiz.’’ 5 AYDA 5 BİNDEN FAZLA ÜYE UCİM, Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan, ‘’Ben Mersin’de bir iş adamıyım. Yaklaşık 3,5-4 sene önce Saadet Öğretmen İzmir’de bir imdat çığlığını tüm Türkiye’ye yaydı. O çığlık bana da ulaştı. O mücadelede beraber yer aldık ve yaklaşık 3,5 senelik bir mücadeleden sonra başarıya ulaştık. O şahsı yakalattık, içeri attırdık ve 82 yıl ceza aldı. Bu olaydan sonra Türkiye’nin bütün kesimlerinden bir Sivil Toplum Kuruluşu kurmamız istendi. O STK’yı Saadet Öğretmen’in başkanlığında kurduk. Derneğimiz kurulalı 5 ay olmasına rağmen Türkiye’nin her yerinden katılım sağlanıyor ve üye sayımız daha şimdiden 5 bin üyeyi aştı. Türkiye’nin her yerinde örgütlenmeye çalışıyoruz ve gerçekten çalışmalarımız çok iyi gidiyor’’ diyerek derneğin kuruluş hikayesini anlattı. TÜRKİYE’NİN KANAYAN YARASI Çocuk istismarı konusun Türkiye’de dünyaya oranla daha ağır vakalarla yaşandığını söyleyen Ceylan, ‘’Medyanın bize kesinlikle yardım etmesi lazım ki biz sesimizi daha fazla duyurabilelim. Çünkü bu yara evet dünyanın kanayan yarası ama Türkiye’de biraz daha fazla kanıyor. Onun için örgütlenmemiz ve bu olaylarla savaşmamız gerekiyor. Bizim bütün çabamız bunun için ve bu yüzden tüm şehirlerde, tüm fuarlarda bir stant açarak insanlara kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Dernek üyeliğimiz tamamen gönüllü bir şekilde gerçekleşiyor ve maddi bir sorumluluğu yok. İnsanlardan beklediğimiz tek sorumluluk duyarlı olmaları, başka bir şey istemiyoruz’’ diye konuştu. BENİM BAŞIMA GELMEZ DEMEYİN Dernek olarak önceliklerinin eğitim ve bilinç oluşturma olduğuna değinen Ceylan, kimsenin benim başıma gelmez diye düşünmemesi gerektiğini söyleyerek, ‘’Şu anda üniversitelerde eğitimler başladı. Oralara gidiyoruz, okullara gidiyoruz ve eğitimler veriyoruz. Biz dernek olarak eğitimi ön plana aldık çünkü eğitim ve bilinç olmadığı sürece bir sonuç elde etmemiz çok zor. İnsanlarımızı, annelerimizi, babalarımızı, çocuklarımızı eğitirsek bizce büyük oranda bunun önüne geçeriz. Bizim toplumdan beklentimiz öncelikle derneğimize üye olmaları. Örgütlü olmak bu tip durumlarda çok önemli, birbirimizden haberdar olmamız gerekiyor. Toplu halde bir mahkeme salonunun önüne gitmemiz bile büyük bir kamuoyu baskısı yaratıyor. Kamuoyu baskısı adaletin, hâkimlerin, savcıların, daha dikkatli, daha duyarlı, daha kararlı işlemesini sağlıyor. Bu hepimize lazım olan bir durum. Bir de kimse, ‘’benim başıma gelmez, ben çocuğuma sahibim, ben her şeye dikkat ediyorum’’ demesin. Çocuğunuza tabi ki sahip çıkıyorsunuz ama peki yarın çocuğunuz evlendiğinde, evlendiği kişinin çocukken istismara uğramadığını nereden bileceksiniz? İstismara uğrayıp da travma desteği almamış bir insanın hayatı boyunca sağlıklı yaşaması mümkün müdür? Bunun için bizim tek isteğimiz toplumun duyarlı olması. Bizim derneğimizde aidat ücreti bile yok. Kendi imkânlarımızla bir fayda sağlamaya, çocuklarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Bu nedenle çocuk susar biz susmayalım diyoruz’’ şeklinde konuştu. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim