Üniversite öğrencisi olan, aynı zamanda akıl oyunlarının satışını yapan Berkay Sevindik ile akıl oyunları üzerine sohbet gerçekleştirdik. Melike Hatun Camii’nde devam eden Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nda açtığı stantla Ankaralılara akıl oyunlarını tanıtan Sevindik, ebeveynlerin çocuklarının zekasını hafife aldıklarını ve çocuklarına oyunlar almadıklarını ifade ederek, “Ailelerin en önemli dikkat etmesi gereken şey bilinçtir ve çocuk oyunla gelişir” dedi. Kocaeli Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okuyan Berkay Sevindik, aynı zamanda akıl oyunlarının ticaretini yaptığını belirtti. Akıl oyunlarının ticaretini yapmak için daha çok fuarlara katıldığını ve bu amaçla Türkiye’nin her yerine bu şekilde gittiğine değinen Sevindik, Ankara’da ne yazık ki beklediği ilgiyi bulamadığını, Ankara’daki insanların genelde oyunun insana ne kattığından ziyade oyunun fiyatına baktıklarını ifade etti. Ayrıca Sevindik, 10 Haziran’a kadar Melike Hatun Camii’de devam edecek olan Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’na da stantını ziyaret etmeleri için Başkentlileri davet etti. “TÜRKİYE’DE AKIL OYUNLARI PEK BİLİNMİYOR” Akıl oyunlarına ilgisinin kardeşinin akıl oyunlarını oynamasıyla başladığını söyleyen Sevindik, üniversite öğrencisi olarak akıl oyunlarının ticaretine nasıl başladığı ile alakalı şöyle konuştu: “Sonrasında fark ettim ki Türkiye’de akıl oyunlarının ticareti yeteri derecede yapılmıyor. Avrupa’da esasında çok meşhur olduğunu ama Türkiye’de ne yazık ki bu denli pazar payına sahip olmadığını fark ettim. Esasında buna sadece ticari mantıkla bakmamak lazım. Zeka seviyesinin artırılması için de gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bilim insanlarının söylediğine göre beyin potansiyeli kullanılmadıkça beyinde de ilerleme olmuyor. Ben de bunu hem ticareti mantıkla hem de çocuklarımızın bu oyunları oynaması ile zekalarına yardımcı olacağından dolayı bu işe girmiş bulunuyorum.” “ZİYARETÇİLERE OYUNLARI ANLATIYORUM” 2 senedir bu işle uğraştığını ifade eden Sevindik, Türkiye’de akıl oyunlarına yeterince ilgi olmadığını ve birçok kişinin oyunun nasıl oynandığından ziyade oyunların isimlerinin bile bilinmediğini belirtti. Sevindik, gelen müşterilere ayrıca oyunların nasıl oynandığı hakkında da bilgiler verdiğini söyleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti: “Standımıza gelen her kişiyle tek te ilgilenip onlara oyunların nasıl oynandığını anlatıyoruz. Ayrıca onlara çocuklarına bu tür oyunlar alarak onlarla ilgilenmeleri durumunda çocuklarında yaşanacak farkın kendileri de farkına varacaklar.” “EN ÇOK KATAMİNOYA İLGİ VAR” En çok hangi oyuna ilgi olduğu hakkında bilgiler veren Sevindik, “En çok katamino isimli oyuna ilgi var. Pratik zeka ile iğlisi olan bir oyundur. Ayrıca, Katamino çocukların geometrinin temel kavramlarını anlamasına yardımcı olan bir inşa oyunudur da. Oyunda çok sayıdaki bulmacaların zorluk seviyeleri çok kolaydan çok zora değişmektedir. Doğrudan görsel algıyı da etkiler. Çocuk ilk etapta oyunu oynamakta zorluk çektiğinden çocuk zihnini zorlamaya başlar ve sonrasında oyun çocuğu kendisine bağlar, böylelikle çocuk da zihnini çalıştırmaya devam eder. Çok kolay olmadığından da çocukların dikkatini çeker” diye konuştu. BİN 500 SENELİK OYUN, MANGALA Bin 500 senelik bir oyun olan Mangalanın da en çok oynanan oyunlar arasında olduğunu ifade eden Sevindik Mangala oyunu hakkında şunları anlattı: “Kökeni 16. yüzyıla dayandığı düşünülen zeka ve strateji oyunu Mangala’nın Selçuklu döneminde dahi oynandığına dair bilgilerin olduğu ifade ediliyor. İlk olarak Osmanlı minyatürlerinde tasvir edilen bu oyunla Avrupa ülkelerinin tanışması ise 1600’lü yılların sonlarını buluyor. Osmanlı ise kendi kültürüne, örf ve adetine göre Mangalayı kendisine göre uyarlamış. Osmanlı Devletindeki mantığı ise şudur: Şehzadelerin devletin yönetiminde nasıl davranmaları gerektiğini kurallara bağlı olarak oyunda öğretiyor. Oyundaki bazı hamleler ise devlet yönetimi ile bire bir ilişkilidir. Örneğin oyundaki kurallardan birisi devlet yönetiminde asla çift başlılığa izin verilmemesini ifade eder. Oyundaki kurallar ile birlikte Osmanlı Devletinin yönetimini düşünecek olursak bundan dolayı Osmanlı Devletinin uzun süre yaşadığını var sayabiliriz.” MANGALA NASIL OYNANIR? Mangalanın nasıl oynandığını kısaca anlatan Sevindik, oyun hakkında şunları aktardı: “Toplam 48 taşla oynanan Mangala’nın oyun tahtası üzerinde karşılıklı 6’lı iki sıra halinde dizilmiş 12 küçük göz ve her oyuncunun kendi taşlarının yer aldığı iki büyük kasa gözü bulunuyor. Oyuna başlarken oyuncular 48 taşı her kutuda 4’er tane olacak şekilde dağıtırlar. Her oyuncunun önündeki 6 göz kendi bölgesi, karşısındakiler ise rakibinin bölgesi olarak bilinir. Kura sonucu oyuna başlama hakkı kazanan oyuncu kendi bölgesindeki gözlerin birinden 4 taş alarak oyuna başlar ve saat yönünün aksine giderek her bir göze bir taş bırakarak ilerler. Eğer son taş kasa gözüne denk geldiyse oyuncunun yeniden oynama hakkı vardır. Oyuncu taşları tek tek bir sağındaki gözlere kaydırırken, eğer kendi bölgesinin sonunda elinde taş kaldıysa rakibinin bölgesine geçerek taşları rakibinin gözlerine bırakmaya devam eder. Eğer bıraktığı taşlar rakibinin gözündeki taş sayısını çift sayı yaparsa oyuncu o gözdeki taşların hepsine sahip olarak onları kasasına katar. Eğer oyuncu rakibinin bölgesini bitirdiğinde de elinde hala taş kaldıysa ve bu taş kendi bölgesindeki boş bir göze denk geliyorsa o zaman oyuncu hem bu göze denk gelen tek taşı hem de rakibinin karşı gözündeki taşları alarak kasasına katar.” OYUNUN AMACI Oyunun amacı hakkında da bilgiler veren Sevindik oyunun amacına dair şunları söyledi: “Oyunun sonunda kasa gözünde en fazla taşı biriktirerek oyunu kazanmak oyunun amacını oluşturuyor. Kendi gölgesindeki taşları ilk bitiren oyuncu rakibinin taşlarına da sahip olarak oyunu kazanır. Kısaca strateji ve öngörü oyunu kazanmak için oldukça önemli. 5 set halinde oynanan oyunda, seti kazanan oyuncu 1 puan alırken kaybeden oyuncu 0 puanda kalır. 5 set sonucu en fazla puan toplayan oyuncu oyunu kazanır.” “ROBOTİK KODLAMA ALANINDA ÇALIŞACAĞIM” Okulu bitirdikten sonra robotik kodlama alanında çalışacağını söyleyen Sevindik, gelecekte neler planladığına ilişkin şunları aktardı: “Şuan revaçta olan konu yazılım. Ve ilerleyen süreçte de yazılım hayatımızın önemli bir bölümünü işgal etmeye başlayacak. Biz de yüzyılın gerisinde kalmamak adına oyunları elektronik sisteme geçirmeyi düşünüyoruz. Ben de okul bittikten sonra bu alanda çalışarak oyunlarla da ilgimi koparmamış olacağım.” “ÇOCUKLARINIZIN ZEKASINA GÜVENİN” Türkiye’nin birçok fuarına katıldıklarını ama Ankara’nın talep yönünden diğer illere göre çok gerilerde olduğuna dikkat çeken Sevindik, “Ankara’daki insanlar genelde oyunun insana ne kattığından ziyade oyunun fiyatına bakıyorlar. Fiyatlarımız da fuara uygun olmasına rağmen rağbet görmüyor. Ankara’da gördüğüm bir başka şey ise aileler çocuklarının zeka seviyesini çok fazla aşağıda tutuyor. Çocuğunun yaş seviyesine uygun olsa bile ebeveyn o oyunu çocuğunun oynamayacağını düşünüyor. Hâlbuki mangalayı düşünecek olursak 5 yaş ve üzerindeki her çocuk bu oyunu oynayabilir. Buradan ebeveynlere sesleniyorum çocuklarınızın zekasına güvenin ve onların mutlaka akıl oyunları ile büyümesini sağlayın. Aileler çocuklarının potansiyelini kullanırsa gerek çocukları gerekse de ülkemiz adına müthiş bir potansiyel patlaması yaşanacaktır. Ailelerin en önemli dikkat etmesi gereken şey ise bilinçtir ve çocuk oyunla gelişir” diyerek ebeveynlere çağrıda bulundu. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim