Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) iş birliğinde yürütülen Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı'nın sonuç toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya AileÇalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ayşe Kardaş Ergezen, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ve  UNICEF Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Nona Zicherman katıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ayşe Kardaş Ergezen, bakanlık olarak çocukların ucuz iş kaynağı olarak sömürülmesi ile her türlü ihmal ve istismarlarının önüne geçmek için politika geliştirmek konusunda kararlı olduklarını ifade etti. “ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE GÖZ YUMMAK GELECEĞİMİZİN ÇALINMASINA GÖZ YUMMAKTIR” Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ayşe Kardaş Ergezen, Türkiye için çocuklar sadece özel politika gerektiren demokratik bir gruba karşılık gelmiyor ifadelerini kullanarak, “Çocuklara ilişkin bakış açımız tarihten bu yana yüksek istikrar taşıyor. Çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri sorumluluğumuzun temelini içeriyor. Çocuklar sadece Türkiye’nin değil dünyanın geleceğini resmeden renklerdir. Bu renklerin çocuk işçi olmasına izin vermek hepimizin sorumluluğudur. Geleceğe sağlam adımlarla yürümeleri temel önceliğimiz” dedi. Ergezen, çocuk işçiliği meselesini insani bir kriz alanı, ortak geleceğe ilişkin bir hat olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, “Hiç şüphesi tüm dünyada Sanayi Devrimi sonrası artan çocuk işçiliği konusunda ortak sorumluluklarımız var. Bu konuda bizlerin güçlü iradesi elzemdir” diye konuştu. “Tarihimizin hiçbir döneminde sınıflı bir toplum yapımızın hiç olmaması ile ahi kültürünün de yaygın olması ile çocuk işçiliği meselesinde ilham veren bir kültüre sahibiz” diyen Ergezen, “Ancak elbette ki zengin kültürel miras küresel sorumluluklarımızı azalttığı anlamına gelmiyor. Çocuk işçiliğine göz yummak geleceğimizin çalınmasına göz yummaktır” ifadelerini kullandı. Ergezen son olarak şunları söyledi: “Çocuklarımızın ucuz işgücü kaynağı olarak sömürülmesinin her türlü ihmal ve istismarın önüne geçmek için Bakanlık olarak politika geliştirme ve uygulamada tecrübeliyiz, kararlıyız ve azimliyiz. İşgücü piyasası içinde gelecek yılların gerekliliklerini karşılar nitelikte insanla olmaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Gelecek perspektifimize yeniden çığır açan bilim insanları, sanatçılar, sporcular olarak kimlik kazanmaları sadece ülkemiz özelinde değil dünya genelinde de değer oluşturacaktır.” “ÇOCUKLARIN MESLEKİ EĞİTİMLE İLİŞKİLERİ ÇOK AZALDI” TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise projenin 10 pilot ilde yürütülen birinci etabını sonuçlandırdıklarını ifade ederek, “UNICEF'le tüm ülkeyi kapsayan projeler geliştirmek istiyoruz” dedi. Palandöken, çocukların mesleki eğitimle ilişkilerinin çok azaldığına vurgu yaparak, temel eğitim yoluyla çocukların bir zanaata yönelmesi hususunda zihinsel gelişmelerini sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. Yurt dışı gezilerinde Türk teknik elemanlarla ilgili övgüler aldıklarını anlatan Palandöken, "Maalesef çocuklarımızın beyaz yakalı olmasını istiyoruz. Teknik eleman olmasını beğenmiyoruz. Teknik eğitim sonrası eğitimini tamamlayarak istediği mesleği seçmesinin bilimsel olarak hiçbir mahsuru yok." diye konuştu. Palandöken, Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı gibi projelerle çocukların geleceğine ışık tutmak istediklerini kaydederek, "UNICEF'e bu işlerin üstesinden gelebilecek kadroların oluşumunda yardım ederek, Türk esnaf ve zanaatkarı olarak üstümüze düşen görevi yapacağız" dedi. “TÜRKİYE’DE 900 BİN ÇOCUK İŞÇİ BULUNUYOR” UNICEF Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Nona Zicherman da daha fazla işveren ve çocuğa ulaşarak çocuk işçiliğini ele alan mekanizmaları iyileştirmek adına TESK ile olan iş birliklerini sürdürmek istediklerini aktardı. Zicherman, proje kapsamında TESK'in 10 ilde bin 500 çalışana çocuk hakları ve iş ilkeleri konularında eğitimler verdiğini ifade ederek konuşmasında şunlara değindi: "Türkiye çocukları seven ve değer veren bir ülke olmasından dolayı hem çocuk haklarının hem de UNICEF’in büyük bir destekçisidir. Be vesileyle Türkiye ile aramızdaki güçlü ortaklık için teşekkür etmek isterim. Fakat eğitim tek başına yeterli değildir. Bununla beraber hassas durumdaki çocukların ihtiyaç duydukları hizmetlere erişebilmesi için sosyal korunma sitemlerini güçlendirirken aynı zamanda iş yerlerin çocuk işçiliğinden arındırılmasını sağlayacak yasa ve düzenleyici önlemleri yürürlüğe koymamız gerekmektedir. Türkiye son yıllarda çalışan çocuk sayılarının azaltılması ile büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Bununla birlikte son TÜİK verilerine göre 900 bin çocuk işçi bulunmaktadır. Bunların neredeyse yarısı mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaktadır. Suriye’deki çalışmaların 9’uncu yılına girmesi ile beraber artan sayıda mülteci çocukların da çocuk işçiliğine dahil olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu da hassas durumdaki çocukları kapsayan önemini göstermektedir.” Toplantı, projeye ilişkin video gösterimi, plaket töreni ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)