Çincenin dil özellikleri sebebiyle yabancı isimler ancak Çince karakterler ile ifade edilebiliyor. Bu nedenle Çin tarihi boyunca bütün yabancı kişi ve yer isimleri, Çinceye uygun şekilde Çince karakterlerle yazılıyor. Yabancı isimlerin yerlileştirilmesi, bugün de devam ediyor. Mustafa Kemal Atatürk de tarih sahnesine çıktığı andan itibaren Çinliler tarafından Kemal (Kaimo’er) anlamına gelen üç Çince karakterden (凯末尔) oluşan isimle anılageliyor. Bugün de Çin’de herkes Atatürk’ü, bu isimle biliyor:  Kaimo’er… Çinli Xing Moqing’in, “Kaimo’er” adını verdiği ve ilk baskısı 4 Ekim 1933’te Shanghai’da Yeni Hayat Yayınevi tarafından yapılan Mustafa Kemal Atatürk biyografisi, geçtiğimiz günlerde Kopernik Kitap’tan aynı isimle tıpkıbasım olarak raflardaki yerini aldı. Kitabın yazarı Xing Moqing, Beijing Bao olarak bilinen gazetenin önde gelen editörlerinden biriydi. Bu gazete modern dönemde, Çin’in en önemli yazarlarından kabul edilen Lu Xun’e çok yakın bir gazeteydi. Peki, bu kitap neden önemli? Modernleşme ve reform çabaları arasında tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, Çin’de de giyim kuşam alanında büyük değişikliklere gidildi. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı Mançu Qing Hanedanı dönemi ile birlikte başlayan saç uzatma ve örme geleneğinin, Xinhai Devrimi ile birlikte ortadan kaldırılmasıdır. Çinli erkeklerin saçın ön kısmını tıraş edip arkasını da uzatarak örmesi, bir Mançu geleneğidir ve Çin’in tamamına da Mançular tarafından 16. yüzyıldan itibaren zorla kabul ettirilmiştir.

  1. yüzyılda Xinhai Devrimi ile ortadan kaldırılıncaya kadar bütün dünyada Çinli dendiğinde, bir stereotip olarak, bu uzun örülmüş saç akla gelmektedir.
Yazar bunu, Türkiye’de ‘fes’in kaldırılması ile karşılaştırmaktadır. Fes aslında Osmanlı toplumu için modernleşme ile birlikte ortaya çıkmış yeni bir tür semboldür. Diğer taraftan Çin’de erkeklerin saç uzatması ve örmeleri ise Mançuların, Çin’in geneline yaydıkları bir gelenektir.
  1. yüzyılın sonundan itibaren Çin, diğer bütün Batı dışı topraklar gibi, büyük bir kargaşa içindedir ve varoluşsal bir krizle karşı karşıyadır. Çinliler, bu krizle başa çıkabilmek için başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki örnekleri incelemeye başlamışlardır.
Bu biyografi yani Kaimo’er, Çinlilerin 1930’larda Atatürk henüz hayattayken onu nasıl algıladıkları ve kendileri için nasıl bir örnek olabileceğini düşünmeleri açısından en önemli kaynaklardan biridir. İlk baskısı 1933’te yapılmış olan bu kitap daha sonra da birkaç baskı yapmıştır ve Çin’de çok ilgi uyandırmıştır. Kaimo’er, 11 bölümden oluşuyor. Xing Moqing, biyografisinin son bölümü şöyle bitiriyor: “Kendisi nasıldı peki? Şunu bilmek gerekir ki Kemal için yapılmış bir hatıra heykeli vardır. İstanbul Boğazı’nın kenarında, eski sultanın sarayının karşısında. Bu, çok da büyük olmayan, parlak, takım elbiseli, tıpkı yürür gibi haliyle, yüzü Küçük Asya’nın bozkırına dönük bir heykeldir. O, Avrupa’nın sonunda dimdik ayakta durmakta ve yüzü Doğu’ya dönük haldedir!”