Bu başlığa artık hepimiz aşinayız. Cümleyi okuduğumuz anda hepimizin aklına aynı şeyler geliyor. Ya bir trafik kazası ya da bir iş kazası… Nedense hep cinayet gibi oluyor. ‘’Gibi’’ demek fazla bu yaşananlar, cinayet. Kaza Türkiye’de yaşanıyorsa hiç düşünmeden cinayet dememizde bir sakınca yok. Çünkü Türkiye’deki sürücüler sanki can almak istercesine araba kullanıyorlar. Tabii ki kurallara uyarak araç kullananları katmıyoruz ama genele baktığımızda maalesef durum böyle… Bu sefer olay İzmir’de yaşandı. Gencecik 17 yaşında bir kadın böyle bir cinayete kurban gitti. Aracın sürücüsü şehir içinde çok yüksek bir hızla araba kullanıyor, kırmızı ışıkta geçiyor ve bir yayayı öldürüyor. Yavaşlama ihtiyacı bile duymuyor kadına vurduğu gibi de kaçıp gidiyor. Şimdi bunun neresine kaza diyeceksiniz. Bu bile isteye yapılmış bir şey. Hepimizin başına gelebilir ve gerçekten sokakta hiçbirimiz güvende değiliz. İnsanı da güvende değil hayvanı da güvende değil, değil de değil işte… Hem kendi türüne hem de diğer canlı türlerine zarar vermek için yaşayan bu ‘insan’ türünü ne yapmalıyız acaba? İşte bu yüzden en önem vermemiz gereken konu eğitim. Bir insanı eğitmek, yetiştirmek dünyanın en zor şeyi… Aklı olan bir varlıkla en iyisine ulaşana kadar uğraşmamız gerekiyor. İlk eğitimi de kendi içimizde kendi vicdanımızla almamız gerekiyor. Doğaya, insana, insanlığa zarar vermeden yaşamalıyız. Hayat dediğimiz şey yeterince kısa. Bunu da birbirimize zehir ederek geçirirsek işimiz iş…

Editör: TE Bilisim