Mersin’in ciğer kültürünü Başkent’te taşıyan Mersinli Ciğerci Müco, yediden yetmişe herkese ciğer yemeyi tavsiye etti. Ciğerin Osmanlı kültüründen, sofrasından geldiğini söyleyen Ciğerci Müco, “Ciğer lezzettir, ciğer sağlıktır, Ciğer B12’dir. Ciğer, sabah kahvaltısında tüketilmelidir. Çünkü ciğerin içindeki vitaminler güne daha dinç başlamanızı sağlıyor” şeklinde konuştu. Ciğerin bilinmeyen yönlerini, lezzetini gazetemize anlatan Ciğerci Müco, Mcdonalds, Burger ve kızartma yemeklerinin insanları tembelleştirdiğini belirterek, “Yeni nesil, lezzetin dışına çıktı. Aperatif yemekler yemeyi tercih ediyor. Lezzet ve damak tadı aranmıyor. Aranan şey; karnını doyurmaktır. Monotonlaşmış bir hayat, bir acelecilik var. Yemeği hızlı bir şekilde yiyip çıkma düşüncesi var. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen damak tadına hala önem veren ve bunu sürdürmeye çalışan birçok yer var. Biz de bu yerlerden biriyiz” diye konuştu. “MESLEĞE, SOKAK KEBAPÇILARINDA BAŞLADIM” İsminin Mücahit Bektaş olduğunu, mesleğe ciğerci olarak Adana ve Mersin’de başladığını dile getiren Ciğerci Müco, “Adana’da Sokak kebapçıları meşhurdur. Mesleğe buradan giriş yaptık diyebilirim.  Ankara’ya dört yıldır gelmiş bulunuyorum. Şuan işimiz gayet iyi gidiyor. 1993’ten bu yana bu işin içindeyim. Çocukken başladığım bu mesleği şuana kadar sürdürüyorum” dedi. “AYAĞA ÇAĞIRMA DEVRİ BAŞLADI” 1993-2005 yılları arasında piyasanın çok iyi olduğunu ve güzel iş yaptıklarını vurgulayan Müco, zamanla işler de bir düşüş yaşandığını söyledi. Damak tadını ve lezzeti tutturanların bu işi güzel bir şekilde yürütmeye devam ettiklerine değinen Müco, “Mesleğe yeni başlayan kişiler için elbette ki zorluklar var. Çünkü teknolojinin verdiği kolaylıklar bunu sağladı. Artık her şeyi ayağına çağırabiliyorsun. Önceden Yemek Sepeti ve benzeri şeyler yoktu. İnsanımız ailesi ile birlikte dışarıya çıkıp yemeğini yerdi. Yemek yerken sohbette ederdi.  Şimdi herkes ayağına çağırıyor. Ayağa çağırma özelliği başlamış. Ayağa çağırma olunca da kalite de düşüş oluyor” ifadelerini kullandı. “LEZZET VE DAMAK TADI ARANMIYOR” Ciğerci Müco, “Yeni nesil lezzetin dışına çıktı. Aperatif yemekler yemeyi tercih ediyor. Özellikle Burger, Mcdonaldslar ve kızartma turu şeyler olsun daha alışkanlık haline getirilmiş. Lezzet ve damak tadı aranmıyor. Aranan şey; karnını doyurmaktır. Monotonlaşmış bir hayat, bir acelecilik var. Yemeği hızlı bir şekilde yiyip çıkma düşüncesi var. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen damak tadına hala önem veren ve bunu sürdürmeye çalışan birçok yer var. Biz de bu yerlerden biriyiz” şeklinde konuştu. “ANKARALI CİĞERİ TANIMAYA BAŞLADI” Adana ve Mersin’deki ciğer kültürünün Ankara’nın kültüründen çok farklı olduğunun altını çizen Ciğerci Müco konuşmasına şu şekilde devam etti: “Dört yıldır bunu bulamadık. Her bölgenin elbette ki damak tadı çok farklı oluyor.  Adana gibi bir yer de ciğer sabahın erken saatlerinde tüketilir. Hatta Akdeniz bölgesinde çok güzel bir deyim vardır: Sabah kavatlısında ciğeri kendin yiyeceksin, öğlen dostunla yiyeceksin akşam ise düşmanına yedireceksin. Akdeniz bölgesinde çok meşhur bir tabirdir. Sebebi ise; ciğerin içindeki B12 vitamin değerinin yüksek olmasıdır. Sabah bu vitamini aldığınızda güne daha dinç ve sağlıklı başlama imkanınız yüksek oluyor. Ankara’da bu kültürü yaşatmak sadece biraz zor oluyor. Ama bu kültürü yavaş yavaş oturtmaya adayız. Ve bunu yavaş yavaş başardık diyebilirim. Ankaralı ciğeri tanımaya başladı.” “TV PROGRAMLARI CİĞER KÜLTÜRÜNÜ OLUMLU ETKİLEDİ” TV’lerde yapılan ciğer programları ve tanıtımları sektörü olumlu yönde etkiledi. Herkes ciğeri bu TV programları sayesinde daha iyi tanımaya başladı. Ciğer, Osmanlı mutfağından, sofrasından gelen bir gelenektir. Hatta bu tanıtım programları ciğerin sadece Türkiye’de değil, dünya da bile tanınmasına neden oldu. Bu programların bize olumsuz etkileri de oldu. Daha önceden ciğer çok düşük maliyetliyken, şimdi ise etten daha pahalı hale geldi. Özellikle kuzu ciğeri çok pahalı hale geldi. Fiyatlar ikiye katlandı diyebiliriz. Piyasalarda biraz kırılganlık olunca, artan fiyatı menüye yansıtamıyoruz. Kendimizden ödün vermek zorunda kalıyoruz. “BAYANLAR B12 EKSİKLİĞİ NEDENİYLE CİĞERİ TERCİH EDEBİLİRLER” 2 yıl öncesine kadar da bayanlar ciğer sevmezdi. Ama şimdi bayanlarında ciğer sevdiğini çok rahatlıkla söyleyebilirim. Bayanlar da B12 vitamini çok düşük olduğu için, onlar da ciğer tercih etmeye başladılar. Ciğer tercih etmelerinin nedeni ise TV’lerdeki tanıtım programları ve bizim anlatımlarımız oldu. İnsanlarımız da ciğere karşı şu izlenim var; siyah, kanlı ve pişmeyen bir şey. Fakat ciğer piştikten sonra hem lezzetli oluyor hem de vitamin konusunda zengin bir içeriğe sahiptir. “YAĞ DA DEĞİL, KÖZDE PİŞEN CİĞERİ DENEYİN” Ciğerin yanında Akdeniz yöresine ait çeşitli mezeler veriyoruz. Akdeniz’in meze kültürü zengindir. Bu kültürü Adana ve Mersin’in sokaklarında bulmak mümkündür. En ufak bir işletme bile birçok meze verebiliyor. Biz, o kültürü buraya taşıdık. 12 çeşit mezemiz var diyebilirim. Bütün Ankaralı hemşerilerimizin bu lezzeti tatmasını tavsiye ediyorum. Özellikle bayan arkadaşlarıma sesleniyorum; ciğeri kesinlikle deneyin hatta kuzu ciğeri özellikle yemenizi öneriyorum. Yağ da değil, közde pişen ciğeri deneyin. Lezzeti ve kendinizdeki değişikliği fark etmiş olacaksınız. Doktorlarda öneriyor. Sadece kolesterolü yüksek olan hastaların dışında herkes rahatlıkla yiyebilir.” “YEMEK SEPETİ MİLLİ DEĞİL” Yemek sepetinden yemek siparişi veren kardeşlerimize şunu tavsiye ediyorum: Yemek sepeti daha önce milliydi, şimdi ise milli değil. Bu olayı fazla abartmamalılar. Buraya gelip hem hizmeti görsünler hem de yemeklerini sıcak bir şekilde yesinler. Yemek sepetinden söylenen yemeğin içine plastik malzemeleri koymak zorundayız. Bu da sağlıklı bir durum değil. Gönderdiğimiz yemek de adrese gidene kadar soğuyor. Üstelik biz yemek sepetine kesinti de veriyoruz. Oysa buraya gelse yemekten sonra çayını da içmiş olacak. (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim