Aile Danışmanlığı’yla çiftler arasında farkındalık ve çözüm odaklı iletişim artıyor. Aile danışmanlığının bireysel terapilerden en önemli farkı, bireyi tek başına ele almak yerine ailenin tümüne bir bütün olarak yaklaşmasıdır. Bu nedenle ailenin bir bütün olarak ele alınması sorunların çözümünü de kolaylaştırmaktadır. Psikolog, Aile Danışmanı ve Cinsel Terapist Özge Gökhan Kır’la Aile Danışmanlığı’nın yarattığı farkındalığı konuştuk. “ÇİFTLER BİRBİRİNİ ANLAYAMADIĞINDA UZLAŞMA DA SAĞLANAMIYOR” Aile Danışmanlığının yeni bir alan olsa da giderek yaygınlaştığını söyleyen Kır, Aile Danışmanlığı’nın alanlarını şöyle anlattı: “Çiftler zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyorlar herkes mutlu olmak için evliliğe başlıyor ama beklediğimiz gibi de mutlu devam edemeyebiliyor. Takılmaya başladıklarında hemen yakın çevre ve aile devre giriyor. Onlardan fikir alış verişi yapıyorlar. Müdahaleler oluyor fakat çözüme çoğu kez ulaşılamıyor. Çözüme ulaşamadıklarında insanların aklına yardım alma fikri geliyor. Çiftler birbirinin farklı bakış açısını bilmeleri gerekiyor. Çiftler birbirini anlayamadığında uzlaşma da sağlanamıyor. İhtiyaçlar karşılanmadığında insanlarda öfke ortaya çıkıyor. Ya da araya bir duvar örüyorlar herkes kendi kabuğuna çekiliyor, böyle bir ortamda çatışma tabii kaçınılmaz hale geliyor. Diğer bir sorun iletişim sorunları insanlar kendilerini ifade edemediğinde, duygudaşlık yapamadığından çatışmayla karşılaşıyorlar. Bunlar beceri gerektiren şeyler, çatışma çözme becerisi gerektiriyor. İnsanlar problemle karşılaştıklarında nasıl çözeceklerini bilemediklerinde olay daha da büyüyor ve içinden çıkılamaz hale geliyor. Ve farklılıklar da yine önemli konulardan bir tanesi, farklılıkları bilmek, anlamak ve farklılıklara tolerans göstermek çok önemlidir. Bu farklılıklar hem bireysel farklılıklar hem kültürel farklılıklar çünkü farklı farklı çevrede yetişmiş insanlar bir araya geliyorlar ve bir aile oluşturuyorlar. Bu aileyi oluşturabilmek kolay bir süreç değil, bir süre özellikle uyum süreciyle geçiyor. Uyum sürecinde herkesin birbirinin kültürel ve bireysel farklılığına saygı göstermesi gerekiyor. Bizim toplum genelde hoşgörü göstermek yerine birbirini değiştirmeye çalışıyor. Ve yine bir çatışma noktası olarak problemler büyüyor ve içinden çıkılamaz hale geldiğinde genellikle bize başvuruyorlar.” “KADINLARIN ÇÖZÜM ARAMA ÇABASI ERKEKLERDEN BİR ADIM ÖNDE” Aile Danışmanlığı’nda terapilerin nasıl ilerlediğini anlatan Kır, kadınların erkeklere göre daha yardıma açık ve çözüme yönelik olduğunu vurguladı. “İlk önce bireysel olarak çiftleri tanımaya çalışıyoruz. Ayrı ayrı ya da birlikte görüşmeler, soru formları dolduruyorlar daha iyi tanıma için onları. Ardından neden aile terapistine geldiler, problem ne? Çiftlerden ayrı ayrı bunları dinliyorum çünkü çiftlere göre problemler farklı farklı olabiliyor. Herkes kendi bakış açısından baktığında birisi için problem olan bir şey, diğeri için problem oluşturmayabiliyor. Problemlerin neler olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Ardından bu problemler nasıl ortaya çıkmış, nasıl devam etmiş. Bunun için ne yapmışlar şu ana kadar bunları beraber keşfediyoruz. Aslında bir keşif süreci bu, problemi anlamanın ve çözümün keşfidir. Doğru iletişim nasıl kurulur bunu öğreniyorlar, iletişimin provasını yapıyorlar bir yerde seanslarda. Problem çözme becerilerinin provasını da yapıyoruz. Bu şekilde desteklemeye çalışıyoruz seanslarda. Kadınların çözüm arama çabası erkeklerden bir adım önde, çünkü kadınlar yardıma daha açıktır ve erkekler kadar direnç göstermezler. Erkekler değişime hazır değiller, ön yargılarla geliyorlar ve kabullenmiyorlar kendilerini.” “ÇİFTLER BİRBİRİNİ HATTA KENDİ BEDENLERİNİ TANIMIYOR” Aynı zamanda Cinsel Terapist olan Kır, toplumuzda cinselliğin hala bir tabu olduğunu anlattı. “Cinsel terapi, bizim toplumumuzda bir tabudur. Cinsellik okunan araştırılan, konuşulan bir alan değil, bu nedenle de çok fazla sorunun yaşandığı bir alan. Cinsellik genellikle kulaktan dolma bilgilerle yaşanıyor bizim toplumumuzda. Evlilik öncesi bir danışmanlık alınmıyor, ama danışmanlık alınmış olsa biraz daha araştırılsa çiftler arasında bir sorun yaşanmayacak. Bu cinsel sorunlardan dolayı da bize gelen çok fazla çift var. Boşanma noktasına gelen çiftler var. Zannediyorlar ki cinsel sorunları onların çözülemeyecek kaderleri. Çünkü çiftler birbirini hatta kendi bedenlerini tanımıyor ve işinden içinden çıkamıyorlar. Cinsel terapide de cinsel sorun neyse onu tespit ediyoruz. Form ve sorular üzerinden sorunun ne olduğunu anladıktan sonra soruna yönelik ödevlerle beraber seanslarımız ilerliyor. Bu dönemde cinsel sorunlar üzerindeki farkındalık arttı bu da önemli bir gelişme tabii burada sosyal medya ve internet kaynaklarının önemli bir katkısı var. Özellikle kadınlar internetten araştırıp bizlere ulaşabiliyor.” Atlas YANAR

Editör: TE Bilisim