Ankara’da Armada AVM’de düzenlenen FloralFest renkli görüntülere sahne oldu. İlginin hayli yoğun olduğu festivalde çiçek tasarımcıları hem markalarını tanıttılar hem de festival konuklarına çeşitli atölyeler düzenlediler. Armada AVM’de 3-4-5 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen FloralFest’de her sene artan katılımcılar, çiçekli fikirler, atölye çalışmaları, söyleşiler, çiçekli satış noktaları, yeni trend bahçe ve tasarım fikirleri ve daha fazlasıyla dolu dolu üç gün geçirildi. Festivalde ulusal ve uluslararası tasarımcılarla ve seçkin birçok markayla buluşma fırsatı yakalayan konuklar için, çiçekli atölyelere, şehri süsleyen çiçekli eserlere, çiçekli tatlara, dekorasyon fikirlerine, saksı önerilerine, bakım bilgilerine ve daha birçok başlığa festivalde yer verildi. Aynı zamanda festivalde Hıdırellez de unutulmadı. 1975’DEN BU YANA KURU ÇİÇEK SANATI İLE UĞRAŞIYOR Birçok çiçek tasarımcısına ev sahipliği yapan FloralFest’in konuklarından birisi ise Kuru Çiçek Sanatçısı Şükran Özdamla idi. Kuru Çiçek Sanatı’na ilişkin gazetemize konuşan Özdamla, 1975 yılından bu yana bu iş ile ilgilendiğini ve Ankara’da yaşadığını ifade ederek şunları söyledi: “Hacettepe Üniversitesinde okudum, sanat tarihçisiyim. Klasik bir devlet memuriyeti hayatından sonra emekli oldum ve hayatımı Kuru Çiçek Sanatı ile devam ettirmeye karar verdim. 1975 yılından beri de bu işle uğraşıyorum. Şuan ise çiçekler bir şekilde çocuklarımın aracılığı ile bana ulaşıyor. Onları bir şekilde kurutup tablolar haline getiriyorum. Bu yüzden biraz da sergiden uzaklaşarak hayatımı devam ettirmek istiyorum. Çünkü bu sergi ile birlikte açtığım kişisel 14’üncü sergim. Bu sergi ise benim herhalde jübilem olacak.” ÇİÇEKLER UZUN YILLAR BOYUNCA MUHAFAZA EDİLEBİLİRLER Özdamla, “Japon Sefira Hanım’dan Kuru Çiçek Sanatı ile ilgili öğrendiğim küçük bir bilgiyi geliştirerek bu günlere kadar geldim. Sefira Hanım bana o dönem her şeyi kurutabileceğimi ama gülü asla kurutamayacağımı söylemişti. Ama ben şuan gülü kokusuna varıncaya dek kurutuyorum” dedi. Kuru Çiçek Sanatı’nın ne olduğuna ilişkin konuşan Özdamla, “Kuru Çiçek Sanatı birebir tabiattan alınan yaş çiçeği eve yaş olarak alıp, kuru olarak muhafaza etmektir. Yani kuru çiçek sanatı bir tür devamlılıktır. Standımda gördüğünüz çiçeklerin en az 3-4 yıllık serüvenleri vardır. Bunun üzerine en az 10 yıl daha koyacaktır. Bu işe ilk başladığımda kuruttuğum çiçekler hala evde bulunuyor. O çiçeklerin kızımla yaşıt olduklarını söyleyebilirim. Özellikle kurutulmuş çiçekler rutubet ve kızgın güneş almadıkları sürece çok uzun yıllar boyunca muhafaza edilebilirler” diye konuştu. TABİATTA BULUNAN ÇİÇEKLERİN YÜZDE 99’UNU KURUTABİLİYOR Yapım aşaması çok zor olduğunu belirten Özdamla, “Hemen hemen her çiçek en az 5, 6 kere elimden geçiyor. Özellikle bazı güller 11 kez elimden geçtikten sonra tablo haline geliyor” dedi. Kendisinden birçok enstitünün Kuru Çiçek Sanatı’na dair eğitimler vermesini talep ettiklerini ifade eden Özdamla, bu sanatla ilgili bildiklerini kızına aktarmak istediğine değindi. Kuru Çiçek Sanatı’nın çok mükemmel bir boyuta geldiğini belirten Özdamla, bu sanatı artık kızının yürütmesini istediğini söyledi. Tabiatta bulunan çiçeklerin yüzde 99’unu kurutabildiğini belirten Özdamla, “Ama çiçek çok etli ise, yaprakları sulu ise hem kuruması zor oluyor hem de fazla dayanıklı olamıyor” ifadelerini kullandı. Çiçek kuruturken en çok papatya ve gülü kuruttuğunu belirten Özdamla, kimyasal, ilaç sıkılmış çiçekleri kurutmak yerine doğal çiçekleri kuruttuğuna vurgu yaptı. “BU İŞİ YAPMAK İSTEYENLER SABIRLI OLMALILAR” FloralFest’te bulunma amacına ilişkin ise Özdamla şunları söyledi: “Instagram sayfamdan organizatörler tarafından bana ulaşıldı. Fakat etkinlik İstanbul’daydı ve ben kendilerine Ankara’da bir etkinlik olursa katılabileceğimi söylemiştim. Sonrasında ise bana ulaşıldı ve ben de etkinlikte bulunmaya karar verdim. Şuan ise burada bulunmuş olmaktan dolayı çok mutluyum. Yavaş yavaş bu işi kızıma devrediyorum zaten.” Özdamla son olarak, “Kuru Çiçek Sanatı ile tanışan ve bu günlere kadar bu işi getiren bir kişi olarak kendimi çok şanslı hissediyorum” diye konuştu. Kuru Çiçek Sanatı’nı öğrenmek isteyenlere ise sabırla yapmaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Şükran Özdamla, bu sanatla uğraşıyor olmak bin tane insanla bir araya gelmekten bile daha keyifli ifadelerini kullandı. “KENDİMİ ÇOK ŞANSLI HİSSSEDİYORUM” Şükran Özdamla’nın ileride bu işi yapacağını ifade ettiği kızı Özlem Özdamla ise Kuru Çiçek Sanatı’nın çok kıymetli bir sanat olduğunu ve annesinin de bu sanat için 35 yıllık bir emek ortaya koyduğunu ifade etti. Aynı zamanda Özlem Özdamla, bildikleri kadarıyla Türkiye’de ve yurtdışında bu işi yapan kişi sayısının neredeyse yok denecek kadar az olduğuna da vurgu yaptı. Annesinin Kuru Çiçek Sanatı’nı ileride kendisine bırakacağı için kendisini çok mutlu hissettiğini ifade eden Özlem Özdamla, “Bu herkesin sahip olabileceği bir şans değil, çünkü annem çok kıymetli bir işi geliştirdi ve bu hale getirdi. Ben de ileride layıkıyla Kuru Çiçek Sanatını devam ettireceğim” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim