CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu Genel Merkezde düzenlediği basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin İş Bankası hisselerinin hazine devredilmesine ilişkin sözlerine "İş Bankası bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün vasiyetidir, Erdoğan sakın bu kaleye saldırmasın, İş Bankası bu ülkenin kalesidir sakın saldırmaya kalkmasın" dedi. Genel merkezde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Erdoğdu, ekonomide yaşanan gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Erdoğdu, “13 Eylül 2018 Perşembe günü Merkez Bankası döviz kurlarının aşırı oynaklığı ve yüksekliğini engellemek amacıyla faiz oranlarını yüzde 17,75’den 6,25 puan artırarak yüzde 24’e yükselterek güçlü bir adım atmıştır. Merkez Bankası’nın faiz artırımından saatler önce ve faiz artırımın hemen sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan Merkez Bankası’nın itibarını ayaklar altına alan açıklamalar yapmıştır. Bu açıklamalar sonucunda Merkez Bankası’nın faiz açıklamasından hemen önce 6,30 seviyelerinde olan döviz kuru rekor faiz artışına rağmen yine aynı seviyelerdir. Şimdi bu açıklamadan sonra Türkiye’nin temel borç rakamlarını hatırlamakta fayda vardır” şeklinde konuştu. “BANKALARA TOPLAM BORCUMUZ 2,7 TRİLYON TL CİVARINDADIR” Kamunun toplam borcu yeni para ile 1 trilyon TL eski para ile bin katrilyon civarında olduğuna dikkat çeken Erdoğdu, “Bankalara toplam borcumuz 2,7 trilyon TL civarındadır. KOBİ’lerimizin borcu 565 milyar TL’dir. Vatandaşların kredi kartlarına, tüketici kredilerine borcu 534 milyar TL’dir. Yani Türkiye’de devlet, şirket, millet herkes borçludur. Merkez Bankası’nın yatırımların durmasını, iflasların ve işsizliğin tavan yapmasını göze alarak 6,25 puanlık faiz artışı hiçbir işe yaramamış kur artışı ve oynaklığı aynen kalmış devlet, şirket, millet hepimiz yoktan yere 6,25 ek faiz yükünün altına kalmıştır. Erdoğan’ın bu açıklamaları Türkiye’de tüm mevduatın %54’ünü elinde tutan binde birlik milyoner mevduat sahiplerinin işine yaramıştır” dedi. “BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAYA ÇALIŞILMIŞTIR” ‘Erdoğan yaptığı açıklamalarda “Faizin Sebep Enflasyonun Sonuç” olduğu yönünde iktisat tezini dile getirmiştir’ diyen Erdoğdu, “ Erdoğan’ın bilmediği enflasyonun ekonomik hastalık faizin ise yan etkileri yüksek zorunlu bir tedavi olduğu gerçeğidir. Önemli olan hastalığa yakalanmamaktır. Hastalığı yakalandıktan sonra alınacak ilaçlar bellidir. Enflasyonu kanser hastalığına faizi kemoterapiye benzetirsek Erdoğan’ın “Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur” tezi “Kemoterapi Kansere Yol Açmaktadır” tezi kadar saçma bir tezdir. Erdoğan yaptığı bu açıklamalarla bir taşla iki kuş vurmaya çalışmıştır. Bu açıklamalarla bir yandan seçimleri manipüle etmek amacıyla yapılan seçim harcamalarını enflasyonu patlatması sonucunda kaçınılmaz olan faiz artışının sorumluluğunu Merkez Bankası’nın üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Erdoğan’ın vurmaya çalıştığı ikinci kuş “Erdoğan rağmen faiz artıran Merkez Bankası” imasıyla Merkez Bankası’nın bağımsızlığını ispat etmeye çalışmasıdır. Erdoğan’ın bu basit tiyatrosuna piyasalar inanmayınca faiz artışı boşa düşmüş kur artışı ve oynaklığı durdurulamamış ve bir taşla iki kuş vurmaya çalışan Erdoğan’ın attığı taş milletin başını yarmıştır” diye konuştu. “TÜRKİYE’DE 6 MİLYON 600 BİN İNSANIMIZ İŞSİZ VEYA İŞ BULMA UMUDUNU YİTİRMİŞTİR” Seçimleri manipüle etmek ve seçmen iradesini çalmak amacıyla yapılan seçim harcamaları enflasyonu patlatmış ve enflasyonla eriyen milli paranın itibarının yerle bir olduğunu vurgulayan Erdoğdu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Milli paramızın itibarını yerle bir edenler yasal düzenlemelerle ve polisiye tedbir ve tehditlerle milli paramıza itibar kazandırmaya çalışmaktadır. Bu amaçla dövizli sözleşmeler yasaklanmış bu yasaklar kur artışı ve oynaklığıyla başlayan ekonomik krizi daha da derinleştirmiştir. Kur tahmini yapamayan ve önünü göremeyen satıcılar risk primini de fiyatlara yansıtmış bu durum ek fiyat artışlarına yol açmıştır. Son birkaç haftadır ekonomi ile ilgili bütün güven endeksleri tarihi düşüş göstermektedir. Dün açıklanan işsizlik verilerine göre resmi işsizlik oranımız yüzde 10,2 ile tekrar çift haneli rakamlara ulaşmıştır. İşsiz olmasına rağmen iş bulma umudunu yitirenler ve geçici işlerde çalışanlarında hesaplandığı geniş tabanlı işsizlik rakamı yüzde 18’e çıkmıştır. Türkiye’de 6 milyon 600 bin insanımız işsiz veya iş bulma umudunu yitirmiştir. Toplam 2 milyon 868 bin genç evde oturuyor. Bunların 1 milyon 190 bini üniversite mezunlarından oluşuyor. Yani üniversiteden mezun olan her 10 kişiden 4’ü evde oturuyor, bir iş bulabileceği beklentisi ile kurslara ve dershanelere para akıtıyor. Son 5 yılda yaklaşık 500 bin esnaf kepenk kapattı. Son sekiz ayda kepenk katan esnaf sayısı 72 bin esnaf kepenk kapattı. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 64 bindi. Halkımız pahalılık ve işsizlik altında ezilirken Erdoğan’ın 550 milyon sterlinlik uçan sarayı vicdanları kanatmaktadır. Ekonomik krizle boğuşan Halkın öfkesinden korkan yandaşlar 4,5 Katrilyonluk uçan sarayın hediye olduğu hikayesiyle halkı yatıştırmaya çalışmaktadırlar. Kim kime 4,5 katrilyonluk uçak hediye eder? Bu uçan sarayın peşini bırakmayacak gerçekler ortaya çıkana kadar meselenin peşinde olacağız. “ (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim