CHP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM İnsan Haklarının İnceleme Komisyonu üyesi  Veli Ağbaba, Büyükada’da gözaltına alınıp tutuklanan insan hakları savunucuları için Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ve CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan ile bazı kadın hakları derneklerinin temsilcileri de katıldı. İnsan hakları savunucuları ve kadın örgütleri temsilcilerinin de katıldığı toplantıda konuşan Ağbaba, “ İnsan hakları savunucularının korunması hem iç hukukumuz hem de uluslar arası hukuk kuralları ile güvence altına alınmıştır” dedi. TÜRKİYE'DE İHLALLERİN ENGELLENMESİNE KATKI SUNDULAR Geçtiğimiz günlerde Büyükada'da gözaltına alınanlardan İdil Eser, Ali Ghavari, Peter Steudtner, Veli Acu, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran, Nalan Erkem ve İlknur Üstün'ün tutuklandıklarını ifade eden Ağbaba, "Tutuklanan kişiler Türkiye'de insan hakları alanında çalışmaları ile tanınan değerli isimlerden oluşmakta. Yıllardır bu alanda verdikleri mücadele Türkiye'de ihlallerin engellenmesine katkı sunmuştu." dedi. Ağbaba, insan hakları savunucularının korunması hususunun hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk kuralları ile güvence altına alındığını anlattı. Türkiye’nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletle “İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi”ne dikkat çeken Ağbaba, “İnsan hakları ve temel özgürlükleri koruma ve geliştirme sorumluluğu ve görevinin devletlere ait olduğunun altı çizilerek, insan haklarını savunma hakkının, doğrudan bir insan hakkı olduğu vurgulanmaktadır” şeklinde konuştu. OHAL döneminde çok sayıda insan hakları örgütünün kapatıldığını, açılan davalarla pek çok hak savunucusunun baskı altına alındığını belirten Ağbaba, "Bir ülkede insan hakları savunucularının korunması, insan haklarına sahip bir toplumun da varlığını ifade eder. Bu insanların birçoğunun ortak özelliği herkesin hakkını savunmuş olmalarıdır" ifadelerini kullandı. “ADALETİ TAHSİS EDELİM” Ağbaba, yetkilileri insan haklarını koruyup geliştireceklerine dair verdikleri taahhütleri yerine getirmeye, hukuk çerçevesinde hareket etmeye ve tahrip ettikleri adaleti yeniden tesis etmeye çağırdı, “Tıpkı geçmişte olduğu gibi bir gün yeniden insan haklarına ve hak savunucularına ihtiyaçları olabileceğini anımsatıyoruz” dedi. “HUKUKA UYGUN BİR TUTUM TALEP EDİYORUZ” Şenal Sarıhan ise "OHAL bahane gösterilerek muhalif kesimlere uygulanan baskının insan hakları savunucularına geldiğini" iddia etti. İnsan hakları savunucularının herhangi bir baskı ile karşılaşmamaları gerektiğini belirten Sarıhan, “Konunun yargıda olduğunu biliyoruz ama insan haklarının, kadının insan haklarının korunmasının bu tür tehditler nedeniyle Türkiye’deki insan hakları örgütlenmelerini caydırıcı, vazgeçirici sonuçlar yaratacağı kaygısını taşıyoruz. Hukuka uygun bir tutum talep ediyoruz. Gözaltına alınan bu insanlar Büyükada'da insan hakları konusunda bir çalışma için bir aradadırlar. Bir eğitim çalışması içerisindedir. Ancak bunun bir algı yönetimiyle casusluk faaliyeti gibi yayıldığını hepimiz biliyoruz. Basının, bu 10 insanla ilgili cadı avı başlatmaları insan hakları sorununun nerede ve ne durumda olduğuna işaret etmektedir." diye konuştu.  (Eren GÜVENDİK)

Editör: TE Bilisim