Yaklaşık 30 yılıdır Ulus Hal’de çalışan Mahmut Kurt, Geçen hafta kilosu 300 TL’den satılan eriğin kilosunun bu hafta 100 TL’ye düştüğünü söyledi. Meyve fiyatlarında hava koşullarına bağlı olarak değişimlerin meydana geldiğini söyleyen Çayan, “Önümüzde ki günler fiyatlardaki düşüşün süreceğini tahmin ediyoruz. Meyve ve sebzeler Ulus Hal’e günlük taze bir şekilde geliyor. Taze meyve almak isteyen vatandaşların marketler yerine Hal’i tercih etmelerini tavsiye ediyoruz” dedi. 5 TANE ERİK 5 LİRA Çağlanın kilosunun geçen hafta 20 lira olduğunu vurgulayan Kurt, “Çağla bu hafta 10 liraya düştü. Muğla’dan gelen çağlanın gelecek hafta 8 liraya düşmesini bekliyoruz. Çileği 5 liradan satıyoruz. Fiyatlar hava durumuna bağlı olarak değişiyor. Hava yağmurlu olduğunda fiyatlar artıyor. Geçen hafta eriğin kilosu 300 liraydı. Bu hafta baya liraya düştü. Şu elimde içinde 5 tane eriğin olduğu kutu 5 lira oldu. Fiyatlar böyle devam etmez gittikçe düşeceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “MARKETLER VE PAZARLARIN ÇOĞALMASI BİZİ ETKİLEDİ” Günlük satışlarından memnun olduğunu dile getiren Kurt konuşmasına şu şekilde devam etti: “Çünkü beterin beteri de var. Artık her şeye her yerde ulaşmak mümkündür. Dikilen her binanın altına süpermarketler yapılıyor. Vatandaşlar da yol parası vermemek adına buraya gelmiyor. Oradan alışveriş yapıyor. Yol parasına vereceği para ile ekmek alırım diyor. 45 yaşındayım ve 30 yıldır burada esnaflık yapıyorum. Eskiden Ulus Hal’i ve birkaç Pazar yeri vardı. Şimdi ise marketler ve pazarlar çoğaldı. Çoğalan marketler zamanla kapandı. Bizi bu duruma düşüren şey marketlerin sayısının artmasıdır.” “ESKİDEN HALE İLGİ YOĞUNDU” Kurt, eskiden Ankara’nın dört tarafından insanların alışveriş için hale geldiklerini, şimdi ise eskisi kadar ilginin olmadığını belirterek şunları söyledi: “Önceden Ankara’nın her bir yanından Ankara Hali’ne Ankaralıların gelmesinin sebebi ise Adliye’nin, Köy işleri Müdürlüğü’nün burada olmasındandı. Bu binalar da birer birer taşınınca Ankara Hali’ne olan ilgi de azaldı. İnsanlar artık hale gelip halden ürün almaktansa kendi semtlerindeki pazarları kullanmaya başladılar. Hatta semt pazarlarının da sayısı azalmaya başladı. Bunun nedeni ise binaların alt katlarına marketlerin açılıyor olması.” “HAL BÖLGESİ TARİHİ BİR YER” Hal bölgesinin tarihi bir yer olduğunu ifade eden Kurt, “Nereden baksanız 100 yıllık bir geçmişi var buranın. Halde sattığımız malları Ankara’nın başka yerinde bulmak mümkün değil. Bizim sattığımız ürünlerin hepsi birinci sınıf ve buraya hepsi de günlük geliyorlar. Bu aralar marketler de çok fazla meyve satılıyor. Ama inanın ki o meyvelerin hiçbirisi de taze değil. Günlük getiriyoruz diyorlar ama aslında kaç gün önceden markete gelmiş mal. Bizim burada sattıklarımız ise günlük geliyor. Hem günlük, hem taze hem de ucuz. Getirdiğimiz mal bir gün içerisinde zaten tükeniyor. İstesek de burada eski mal satamayız” dedi. “FİYATLAR OLDUKÇA UCUZ” Halde satılan ürünlerin fiyatlarının oldukça ucuz olduğunu vurgulayan Kurt, “Örneğin çileğin kilosu şuan bizde 5 TL. Silifke’den bazen müşteriler geliyor. Bize dedikleri şu, ‘Çileğin kilosu Silifke’de de 5 TL, burada da. Burada fazla olması gerekmiyor mu?’ Haklılar esasında. Biz de daha fazla olması gerekiyor. Ama biz çileğin kilosundan 1 TL bile kazansak bizim için yeterli diyoruz. Buradan hemen biraz ileriye Çankırı’ya gidin çileğin kilosunu 40 TL’den almanız mümkün” diye konuştu. “DÜNYAYA BİR DAHA MI GELECEĞİZ?” Mahmut Kurt ilk çıkan ürünlerinin fiyatının fazla olmasına rağmen özellikle alım gücü düşük olan insanların daha çok aldıklarının altını çizerek şunlardan bahsetti: “Bazı insanlar var ki gelip buradaki 10 TL’lik fiyatı bile yüksek bulup itiraz ettikleri oluyor. Yani başka yerden 40 TL’ye aldığı şeyin gelip bizdeki fiyatını 10 TL görünce pahalı bulup itiraz edebiliyorlar. Çağla gibi pahalı yiyeceklere dönecek olursak çağlayı fakiri de yiyor, zengini de yiyor. Hatta çoğu zaman zengini 100 gramlık alırken, garibanı gelip 1 kiloluk bile alabiliyor. Diyor ki bir daha mı dünyaya geleceğim. Haklı, çünkü yiyen de ölüyor yemeyen de…” (Kadir GÜRHAN-Türkan ÇATAL)