Yaklaşık 30 yıldır Ulus Hal’de esnaflık yapan Hasan Hüseyin Çelik, seyyar satıcılarla rekabet edemediklerini anlattı. Kendisinin vergi verdiğini, seyyar satıcının ise vergi vermeden kazandığını söyleyen Çelik, “Kaşığı 3,5 liraya alıyorum diğer giderlerle birlikte 4 liraya mal oluyor. Dışarıdaki seyyar ise 3 liraya mal ediyor 4 liraya satıyor. Ben seyyarla rekabet edemiyorum. Ne yapmalı derseniz; devlet beni nasıl kontrol altına aldıysa onu da kontrol altına alıp vergi almalı. Zabıta ekibi seyyarla mücadele etmeli esnafla değil” şeklinde konuştu. Üretimin ziraat mühendisleri kontrolünde yapılması gerektiğini kaydeden Çelik, “Her köye bir imam atıyoruz. Fakat dört köyü birleştirerek bir ziraat mühendisi atamıyoruz. Kontrol mekanizmasında sıkıntı yaşıyoruz. Ama kontrollü olarak ziraat mühendisleri eşliğinde üretilse sorun kalmaz. Ziraat mühendislerinin de polis olmasına gerek kalmaz. Dengeleri sağlamamız lazım” dedi. “ÜRÜNLERİMİZİN HEPSİ DIŞA BAĞIMLI VE DOLARA ENDEKSLİ” “Bizim ürünlerimizin hepsi dışa bağımlı. Türkiye’deki fabrikaların bunları üretmemesi sebebiyle bizim sektör dışa bağımlı bir şekilde gelişiyor” diyen Çelik, “İçerde üretilen yok mu derseniz elbette var fakat çoğunluğu dışarıdan geliyor. Özellikle Çin’den çok ürün alıyoruz. Tabi ki dolara endeksliyiz. Fiyatları biz değil dolar belirliyor. İnişini de çıkışını da dolar belirliyor. Arada artçılar yok mu tabi ki var. Mesela doların çıkmasının sebebi birilerinin bize bir şey yapmasından değil üretim yapılmamasından kaynaklanıyor. Burada gördüğünüz bütün malzemeler neredeyse yurt dışından geliyor. Dışarıdan ürün alabilmek için dolara ihtiyacımız var. Biz kendi dolarımızı üretmeyerek dışarıya veriyoruz. Dışarıdan dolar geldikçe düşmesi gerekirken biz içerideki dışarı veriyoruz. Baktığınız zaman bu bir denge unsurudur. Üretimimiz var fakat yeterli değil. Üretimimiz bizi tam olarak karşılamıyor” dedi. “SORUMLU NE TEK BAŞINA HÜKÜMETTİR NE DE DOLARDIR” Doların yüksek olmasının kendilerini zorladıklarının altını çizen Çelik, “Piyasayı büyükler yönetiyor ama biz doların inişini de çıkışını da anında hisseden insanlarız. Kota konuluyor mesela bu durumda doların fiyatının da etkisi yok. Dolar 4 lira diyelim devlet bir kota koyuyor maliyeti 9 lira oluyor. Tek başına değil hiçbir şey. Sorumlu ne tek başına hükümettir ne de dolardır. Çin’de yaşanan bir olay bile bizim ihracatımızı ithalatımızı etkiliyor. Küresel bir dünyada yaşıyoruz. Haldeki diğer arkadaşlarla sebze meyve durumunu konuştunuz. Patates ve soğanın fiyatının hükümetle de bir alakası yok. Arz-talep meselesi… Ne kadar üretirsen o kadar fiyat düşer. Hükümetin buradaki rolü bu arz-talep dengesini sağlamak olmalı” ifadelerini kullandı. “KÖYLERE ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ATAMALIYIZ” ‘Hükümetin yaptığı yanlış ne diye soracak olursanız her köye bir imam atıyoruz ama dört köyü birleştirip de oraya bir tane ziraat mühendisi atamıyoruz’ şeklinde konuşan Çelik, “O dört köye atadığın ziraat mühendisine bilgisayarı verirsen ve devlet garantili alımı çiftçiye verirsen sıkıntı kalmaz.  Ne üretici ne de tüketiciyi mağdur etmemeli. Şimdi soğan 5-6 lira seneye göreceksiniz 50 kuruş bile etmeyecek çünkü herkes soğan ekecek. Çünkü kontrol mekanizmasında sıkıntı yaşıyoruz. Ama kontrollü olarak ziraat mühendisleri eşliğinde üretilse sorun kalmaz. Ziraat mühendislerinin de polis olmasına gerek kalmaz. Dengeleri sağlamamız lazım” açıklamalarında bulundu. “SİYASET ADAMI YETİŞTİRİYORUZ, DEVLET ADAMI YETİŞTİREMİYORUZ” Ülkenin siyaset adamı yetiştirdiğini ama devlet adamı yetiştiremediğine dikkat çeken Çelik, “Düşünün toplamda 5 trilyon para alacak birisi seçilmek için 10 trilyon harcıyor. Ben ticaretle uğraşıyorum 3 trilyon para kazanacağım diye 5 trilyon yatırım yapmam. Aklım mantığım burada duruyor. Eğer bizde bu insanlardan dürüstlük bekliyorsak sorun bizde” dedi. “BELEDİYE GÖREVİNİ YAPMIYOR” Ulus halin sorunları üzerine de kısaca konuşan Çelik, “Belediye görevini yapmıyor. Hal esnafının sorunları ne diye girin internete halin esnafı kaba diye şikayetler görürsünüz. Halin esnafı kaba davranmıyor arkadaşım! Etrafına yerleşen seyyarlar kaba davranıyor. Müşteri de bizden biliyor. Ben sabit bir esnafım müşteriye nasıl kaba davranabilirim? Bunun belediyesi var, zabıtası var her şeyden önce kötü davransam müşteriye mal satamam. Niye kötü davranayım? Sizde çıkın bakın etrafımızı seyyarlar sardı ve bizim gücümüz yetmiyor. Ben vergi veriyorum o vergisiz kazanıyor. Ben bu kaşığı 3,5 liraya alıyorum diğer giderlerle birlikte 4 liraya mal oluyor. Dışardaki seyyar ise 3 liraya mal ediyor 4 liraya satıyor. Ben seyyarla rekabet edemiyorum. Ne yapmalı derseniz beni nasıl kontrol altına aldıysa onu da kontrol altına alıp vergi almalı. Zabıta ekibi seyyarla mücadele etmeli esnafla değil. Esnaf zaten sabit duruyor” diye konuştu. “SİSTEMİN TEMELİ BOZUK” Geçen gün maliyeden birinin Ulus Hal’e denetlemeye geldiğini belirten Çelik konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bana kontrole geldik dedi. Ben de ona beni mi kontrol ediyorsun gir bilgisayarına bak bakalım işçi çalıştırıyor muyum, sigorta yatırıyor muyum, vergi veriyor muyum… Senin sisteminde var zaten. Beni denetlemek, kontrol etmek için devlet sana niye maaş veriyor ki? Arkada bak seyyar oyuncakçı var dedim. Git onu kontrol et vergi veriyor mu diye. Yok etmiyorlar. Yakaladıklarını kontrol ediyorlar. Sistemin temeli bozuk. Kime ne diyeyim. Sistemin en tepesindeki adamın en alttaki adamla ilgilenmesi zaten beklenilemez. Onunda zaten kendine göre sorunları vardır. Ben mesela çok yanlı değilim bu hükümete ama birey hatası olmaz. En üstteki adam hata yapıyorsa ve destek görüyorsa bu en üsteki adamın hatası değildir. Taban o gücü ona veriyordur zaten. Dediğim gibi bu memlekette israf… tarımı hükümetle direk ilişkilendiremezsiniz.” “ÇALIŞTIRACAK ADAM BULAMIYORUZ” “Çalıştıracak adam bulamıyoruz. Her yerden gelen yardımlar nedeniyle gelip de kimse burada çalışmak istemiyor. İnsanlar yatmaya alıştı. Bir insan niye dilenir ki eli ayağı tutuyorsa. Sosyal devlet gereği olarak o insana devlet yardım etmek zorunda. Vermeyince de onu suçlu görüyoruz. Kendimizi ve toplumumuzu sevmiyoruz. İnsan yetiştiremiyoruz.” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim