Kadınların sosyal hayata ve istihdama eşit katılımını sağlayıcı hizmetleri dolayısıyla “Mor Bayrak” sahibi olan Çankaya Belediyesi, düzenlediği kadın emeği festivaliyle, kadınların satışlardan elde edeceği gelirin tamamen kendilerine kalmasını sağladı. Festival kapsamında alana stant kuran ve el emeği ürünlerini görücüye çıkaran Gül Çelen '' Biz kadınlar hep üreticiyiz.Çocuk doğurmak bile bir üretim değil mi aslında? Biz kadınlar zaten üretmeyi her türlü yapıyor ve başarıyoruz'' dedi. Çankaya Belediyesi'nin  bu yıl ikincisini düzenlemiş olduğu kadın emeği festivali renkli anlara sahne oldu. Birbirinden güzel ürünlerin ve el sanatlarının insanlarla buluştuğu festivalde kadınlar, yaptıkları ürünler ve farklı farklı hayat hikayeleriyle dikkatleri üzerine topladı. Hayatta tam dibi gördüm derken, yaptığım bu el  sanatı ürünleriyle yeniden hayat buldum diyen Gül Çelen'i gelin bir de yakından tanıyalım. ''Adım Gül  Çelen. Yaklaşık 2 aydır kozalak tasarımı işiyle uğraşıyorum. Daha doğrusu işssiz kaldıktan sonra çok iş aradım. Yaşımdan dolayı iş bulamadım. Çocuklarım hala okuyor. Ne yapabilirim, değişik ne olabilir diye düşündüm ve böyle bir şeye karar verdim. Aslında bana bunu bir tanıdığım söyledi. Kozalaklardan bir şey düşünmez misin dedi  ben de kendi aklımdan geçenlerle  birleştirerek kozalak tasarımına başladım. Bunun haricinde kapı taşları,çakıl taşı tasarımı ve kitap ayraçlarım var. Aslında yaptığım başka ürünler de var fakat burada bize belli ölçüde bir statnt verildiği için yaptığım her ürünü getirmedim.'' ''BU HAYATTA İŞE YARAMAK ÇOK GÜZEL BİR ŞEYMİŞ.'' Yaptığı el sanatları ürünlerinin hayatında pek çok dönüm noktasına sebep olduğunu söyleyen Çelen,'' Bir şeyler üretince, işe yaradığımı ve her şeyin daha güzel göründüğünü fark ettim. Bu hayatta işe yaramak çok güzel bir şeymiş. Kozalakları yapmaya başladığım an o kadar kötü bir ruh hali içerisindeydim ki yaptığım bu ürünler adeta bana terapi oldu. Bunda kullandığım renklerin de çok etkisi var.'' dedi. ''HAYAT O KADAR RENKSİZ  VE SADE Kİ BEN DE  KOZALAKLARI RENKLENDİRMEK İSTEDİM.'' Kozalak tasarımıyla yapılan süslerin hazırlanma ve yapılış aşamasını gazetemize aktaran Gül Çelen ''Kozalak tasarımına başladığım zaman ilk önce ormana gidip, kozalak toparladım. Daha sonra kozalakların içindeki kalıntıları ve böcekleri temizleyip, tek tek yıkıyorum ve kurutuyorum. Sonrasında ayrı ayrı hepsini elimde  ahşap boyalarla boyuyorum. Hemen akabinde, kalın bir kartonu kesip kartonun yüzeyini kurdeleyle yapıştırıyorum. Daha şık olması açısından yanlarına küpür tarzı eklemeler yapıyorum bunların hepsi gerçek el  emeği. Daha sonra kozalakları da yerleştirip tek tek yapıştırıyorum ve öylece kurumaya bırakıyorum. Böylece işlem hazır hale geliyor. Tüm bunlar tamamen benim kafamda tasarlayıp, oluşturduğum hayal ürünü taslaklar. Bunları gerçeğe dönüştürmek epey keyifli ve güzel oluyor. Hayat o kadar renksiz  ve kötü ki ben de  kozalakları renklendirmek istedim.  Bunu başardığıma da inanıyorum. Çünkü her gelen, kozalaklarımın renklerine bakıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.  İşe yaramak mutlu etti, beğenilmek mutlu etti, bir şeyler üretmek çok kıymetli ve önemli bu hayatta'' diyerek  bu işten aldığı hazzı ve keyfi bir kez daha vurguladı. ÇELEN:'' BİR NEVİ DÖNÜŞÜM GİBİ'' Çevreden gelen tepkiler genelde olumlu..İnsanlar yaptığım ürünleri gerçek anlamda beğeniyorlar diyen Çelen,  ''İnsanlar şunu diyor bana, 'Doğadan topluyorsunuz yaptığınız ürünleri  ve farklı bir parçaya, farklı bir ürüne çeviriyorsunuz'. Bir nevi dönüşüm gibi. Yere düşen ve atılan kozalakları toplayıp, boyayıp birer sanat eserine dönüştürdüm. Sadece kozalak tasarımıyla yetinmeyip, daha başka şeyler de yapmak istiyorum'' şeklinde konuştu. Ayrıca, satışlarının durgun olduğunu ama bu durumdan hiç rahatsız olmadığını dillendirerek  şunları söyledi: Şu ana kadar  sadece 1 ürün sattım ama yaptığım ürünler sürekli beğeniliyor. Her gelen renklerine hayran kalıyor. Benim için satış hiç önemli değil, bakan insanların güzel enerjisi ve takdirleri satıştan ve paradan bin kat daha değerli. ÇELEN: '' ÇOCUK DOĞURMAK BİLE BİR ÜRETİM DEĞİL Mİ ASLINDA?'' Son olarak kadınlara ve okuyucularımıza mesajını ileten Gül Çelen,'' Hayatta tam dibi buluyorsunuz , her şey kötü diyorsunuz ama  hayat, size öyle olmadığını bir şekilde  gösteriyor. Ben yaptığım bu ürünlerle kendime geldim.  Satamasam, parasız kalsam bile hiç önemli değil. Yeter ki kendimize bir uğraş bulalım. Bir şeylerle meşgul olmak, uğraşmak insanın kafasını dağıtıyor ve pozitif düşündükçe her şey pozitife dönmeye başlıyor. Hayat böyle... Hayatta zorluklar var, hepimiz yaşayacağız ama önemli olan bu negatifi pozitife çevirmek.. Biz kadınlar hep üreticiyiz.Çocuk doğurmak bile bir üretim değil mi aslında? Biz kadınlar zaten üretmeyi her türlü yapıyor ve başarıyoruz. Üretmek bizim doğamızda var.  Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yoktur buna sonsuz inanıyorum. Yeter ki isteyelim ve yeter ki hayata hep güneşli tarafından bakalım.'' diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim