Mimarlar Odası Ankara Şubesi, kent gündemi ve okulların altında otopark yapılması hakkında basın açıklaması yaptı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan KarakuşCandan, çocukların en değerli varlıklar olduğunu söyleyerek, “Okulların altına otopark yapılması ile okul altı otopark değil, otopark üstü okul yaklaşımı gündeme gelecektir”ifadelerini kullandı. Tezcan Karakuş Candan basın açıklamasında Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan 3 karar ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Belediye meclisinde alınan 3 karar ile Ankara’da 3 ormanlık alanın yapılaşmaya açılacağını belirterek bunu kabul etmediklerini ve dava açacaklarını söyledi. “ÇOCUKLARIMIZ DEĞERLİ” Son zamanlarda İstanbul’da okulların altının otopark yapılmasının gündeme gelmesi hakkında konuşan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan KarakuşCandan, bu durumun İstanbul ile başlayıp diğer illere de yayılacağını ifade etti. Candan sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle plansız ve herhangi bir teknik bilgi olmadan söylenen lafların, planlama süreçlerinin bilimselliğini alt üst ettiğini ifade etmek isteriz. Daha da öteye giderek okulların altında otopark yapılması demek, okul altı otopark değil otopark üstü okul yaklaşımını gündeme getirecektir. Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. Hiçbirimiz çocuklarımızı otopark üstü okullara göndermek durumunda değiliz.” “KENT YAŞANMAZ HALE GELECEKTİR” Candan, okulların altının otoparka çevrilmesinin kentteki planlama süreçlerini, ulaşım süreçlerini çok yakından etkileyecek bir durum olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Böylesi bir durumda okulların altını ranta açabilecek bir sürece doğru ilerleyeceğimizi söylemek isterim. Ankara’da Namık Kemal İlkokulu’nun altının otoparka çevrildiğini düşünün. Hem ulaşım politikasıhemde kent merkezleri açısından böyle bir durumda kent yaşanmaz hale gelecektir. Hiçbirimiz de çocuklarımızı altı otopark olan bir yere göndermeyiz. Zaten çocuklarımız çok ciddi saldırıların olduğu, istismarların yaşandığı bir süreçte kör noktaları oluşturacak otoparklar, sürekli araçların giriş çıkışlarının yapıldığı yerler de eğitimin olmayacağı da çok açık.” BELEDİYE MECLİSİNDE ALINAN 3 KARAR Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde mart ayı içerisinde alınan 3 önemli karar hakkında konuşan Candan, “Alınan kararların eğitim hakkında alındığı söylense de orman arazilerinin yapılaşmaya açılmasıyla alakalıdır. Bunlarda bir tanesi Keçiören ilçesi, Ovacık mahallesinde 45 hektarlık bir orman arazisi eğitim alanı yapılmak üzere yapılaşmaya açılıyor. Bir diğer karar Çankaya ilçesi Kırkkonaklar mahallesinde Bademli Dere ile İmrahor Vadisi içerisinde bir bütünlük oluşturan orman alanının bir kısmı da eğitim alanı olarak imara açılmaya hazırlanıyor” dedi. “NÜFUS ÖNGÖRÜSÜ ORTAYA KONULAMIYOR” Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan kararlardan bahsetmeye devam eden Candan, 3’üncü kararın ise Pursaklar ilçesindeki orman arazisi olan 30 dönümlük alanın da eğitim alanı olarak yapılaşmaya açıldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle alanların çok büyük oluşu, 2 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ön tahsis verilmesi ile bu süreç başlamış oldu. Buraların Ankara’nın nefes alma alanları olduğunu söyleyerek, yapılaşmaya açılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Eğitim yapılarına ihtiyacımızın ortaya çıkmasının nedeni ise plan yapılırken bölgenin nüfus öngörüsünün ortaya konulmamasından dolayıdır.”   “PLANLI BİR SÜREÇ İŞLEMİYOR” Ankara’da ve Türkiye’nin birçok yerinde yapılaşma konusunda planlı bir sürecin işlemediğini dile getiren Candan, “Planlı bir süreç işlemediğinden dolayı bir anda emsal artışlılarla birlikte nüfus yoğunluğu artırılıyor. Nüfus yoğunluğunun artması ise eğitim politikalarının da değişmesi ile birlikte eğitim alanlarına ihtiyacın olduğunu ortaya çıkarıyor. O alanda bulunan eğitim alanları da haliyle yetersiz hale gelmeye başlıyor” ifadelerini kullandı. “85 BİN METREKARELİK YEŞİL ALAN SÖZ KONUSU” Emsal artış ile birlikte nüfus yoğunluğunun arttığını da ifade eden Candan, şunları kaydetti: “Nüfus yoğunluğunun artması ile eğitim alanlarına olan ihtiyaç artıyor. Böylece de hepimiz için nefes alanları olan ormanlık alanlar ve kamusal alanlar yapılaşmaya açılıyor. Belediye Meclisinde alınan 3 karar ile 85 bin metre karelik yeşil alanımız şuanda yapılaşmaya açılmak için hazırlanıyor.” “DAVA AÇACAĞIZ” Belediye Meclisinde alınan 3 karar hakkında dava açacaklarını söyleyen Candan, alınan 3 kararın bir bölgenin geleceğini etkileyecek kararlar olduğunu ve bir bölgenin yapılaşmaya açılmasına neden olacak hayati kararlar anlamına geldiğini ifade etti. “ÖNCELİKLE PLANLI BİR İŞLETME SÜRECİ OLMALI” Basın açıklamasında bir muhabirin Ankara’da nerelerin yerleşime açılması ile ilgili soru sorması üzerine Candan şunları söyledi: “Öncelikle planlı bir işletme süreci olmalıdır. Neresi planlı bir kent olarak açılsa sonrasında orası emsal artışı ile bir anda plansız bir süre getiriliyor. Bunun en önemli örneği ise İncek, Çayyolu bölgeleridir. Bahsettiğim yerlerin hepsi planlı ve iki katlıydı. Özellikle İncek ve Çayyolu’ndaki Alacaatlı’daki alanlar 2 kat olarak planlanmıştı. Fakat şuan gelinen noktada oralar 32 kata kadar binaların yapıldığı alanlar oldular.” Candan konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Kentin dışına doğru yapılaşmaya gidildiğinde bir anda yapılaşma ranta doğru gidebiliyor. Büyükşehir Belediyesinin yapacağı şey ise bakış açılarını değiştirip planlı bir bakış açısı ile bakmaları olacaktır. Ankara kendi potansiyeli çok yüksek olan bir şehir. Cumhuriyetin başkenti olması ve öncesinde bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir kent olarak bütün potansiyellerini değerlendirebilecek bir bakış açısı ne yazık ki göremedik. Bu potansiyeli henüz göremediğimizden Ankaralılar da şuana kadar Ankara’ya yapılan şeylerin Ankara’ya yakışır şeyler olduğunu düşünüyorlar. Gerçekten iyiyi ve güzeli gösterebilecek bir bakış açısına ihtiyaç var bugün.” Mustafa Tuna’nın Ankara’da ulaşımı 24 saat yapmasının güzel bir şey olduğunu söyleyen Candan, Ankara’nın 24 saat yaşayan bir şehir olmadığını ifade etti. Candan, 24 saat ulaşımın olduğu bir şehirde hayatın da 24 saat yaşandığı bir şehir haline getirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Ne yazık ki bunlar olduğunda olaylar çözülmüyor. Bunun için biraz da bilimin ve coğrafyanın yol göstericiliğine inanmaları gerekiyor” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim