Bir derdiniz olduğunu ve bunu anlatamadığınızı düşünün. Konuşamıyorsunuz ve her canlı gibi en büyük mücadeleleri hayatta kalmak olan hayvanlardan bahsediyoruz. Bizden hiçbir beklentileri yok. Yaşam savaşı veriyorlar, karınları doysun ve yaşayabilsinler istiyorlar. Seni rahatsız etmiyorlar, senin yaşam alanına müdahalede bulunmuyorlar ki sen onların evlerini işgal etmişken. Şu dünyada eşit olduğumuzu hepimizin gelip geçici olduğunu ne zaman anlayacağız ve şu hayvanları rahat bırakacağız. Canlarını almaktan, onları ötelemekten, ötekileştirmekten ne zaman vazgeçeceğiz? En son şöyle bir olay yaşandı. Haber aynen şu şekilde, “Olay, Örnekköy Mahallesi 7448/18 Sokak'ta bulunan bir apartmanın önünde meydana geldi. İddiaya göre, kimliği belirlenemeyen bir kişi, apartman sakinleri tarafından beslenen yavru kediye birçok kez tekme attı. Tekmelerden kurtulan kedi, apartmanın bahçesindeki bir ağacın arkasına saklanırken, saldırgan, yavru kediyi saklandığı yerde yine tekmeleyerek öldürdü. O anları, çevrede bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerası kaydetti. Görüntülerde, saldırganın binanın dışında kediyi tekmeledikten sonra kedinin bir ağacın arkasına saklandığı görülüyor. Kedinin sakladığı alana giden saldırganın, etrafı kontrol ettikten sonra kediyi yine tekmeleyerek öldürdüğü de kamera görüntülerinde yer alıyor. Kediyi öldürdükten sonra biriyle konuşan saldırgan, olay yerinden ayrılıyor. Kediyi besleyen çevre sakinlerinin, şikâyeti üzerine saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı.” Bunun neresinden tutsak elimizde kalıyor. Masum bir kedi tekmelenerek ezilerek öldürülüyor. Gerçekten okuduğumda içim çekildi. Yavru bir kedi, hiçbir günahı yok sadece şeytanların arasında hayatta kalmaya çalıştı işte. Bunu yapan cani hırsını alamadı öldürdü onu. Gerçekten aynı şekilde geberip gidersin inşallah. Ölün ya ölün. Sizin o vicdansız canınızın hiçbir kıymeti yok en kısa zamanda ölün. Bunu o kadar içten diliyorum ki bütün hayvanların ahı da üstünüzde olsun...  

Editör: TE Bilisim