Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın 1992 yılında Seğmenler Parkı’na dikilen ve 2016 yılında çalınan heykeli ile ilgili son gelişmeler üzerine basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, çalınan heykelin, 86 bağışçının yardımıyla yeniden yapıldığını söyledi. Candan, İlhan Koman heykelinin Seğmenler Parkı’na yeniden yerleştirilmesi talebiyle Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduklarını açıkladı. Heykelin eski yerine konulması konusunun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın sanatla ilk sınavı olduğu ifadelerini kullanan Candan, ‘’Eğer izin vermezlerse Çankaya Belediyesi ile görüşeceğiz’’ dedi. MİMARLAR ODASININ YILDÖNÜMÜ Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, odalarının kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatarak, ‘’Bugün aslında kuruluş yıldönümü 61 yılı geride bıraktık. Umutla mücadeleyle direnişle geçen 61 yılı geri de bıraktık. Dün yayınlanan KHK ile geleceğimiz açısından endişe verici süreçle karşı karşıyayız. Bu açıdan da ülkemizin geleceği açısından 62.yıla girerken mücadelenin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. İç savaşı çağrıştıracak sivil insanların göreve çağrılması Almanya’daki sivil milisleri çağrıştırıyor. Umarız 62.yılımız ve 2018 yılı evrensel değerlerin hâkim olduğu bir yıl olur’’ ifadelerini kullandı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi 42.Dönem Başkanı Ali Hakkan, odanın kuruluş yıl dönümü ile ilgili konuşarak, ‘’Zor günleri zaten yaşıyoruz. Dünkü KHK’da Maraş katliamının yıldönümünde yayınlandı ve bu çok tehlikeli. Yine de mimarlar odası umut veren bir örgüt. Günler zor ama mimarlar odası 62 yıllık geleneği ile topluma önder olmaya devam edecektir. İyi ki Mimarlar Odası var’’dedi. Hakkan, mimarlar odasının kent ile ilgili olumlu çalışmalarda bulunduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü, ‘’Bence dünyanın en kültür sanat eserlerinden yoksun bir başkentte yaşıyoruz. Mimarlar odası ortadan kaybolan bir eseri yerine koymaya çalışıyor. Bu tip konulara dikkat çekmemiz gerekiyor. Burada tabi gerçekten sorumlu yöneticilere ihtiyaç var. Çok basit bir şekilde bu işi örgütleyebilirler. Bütün kentliler bundan çok mutlu olacaklardır. Dolayısıyla o izleri görmek kentlileri mutlu edecektir.’’ ‘’ÇOK AĞIR BİR HEYKELDİ, NASIL ÇALINDI?’’ İlhan Koman heykelinin, 2016 yılı Mayıs ayında çalındığını ve konuyla yakından alakadar olduklarını hatırlatan Candan, ‘’Bu kadar umutsuzluğun içerisinde bizden çok fazla şey alında. Kentimiz ve ülkemiz çok fazla tahribat yaşadı. Bunlardan biri de geçtiğimiz yıl Mayıs ayında çalınan İlhan Koman heykeliydi. Bronz döküm bir heykeldi ve ağırdı nasıl çalındı bilemiyoruz. Biz o süreçte bunu kamuoyunun gündemine taşıdık. Orada bir güvenlik vardı ve oradaki insanlar parktaki heykelin çalındığını söyleyince güvenlik bakıma alındığını söyledi. Dolayısıyla İlhan Koman heykeli kayboldu ve bulunamadı. Bunun üzerine başkent dayanışması bir forum gerçekleştirildi. O forum sürecince her yere dair bir onarım fikri ortaya çıktı. İlhan Koman heykelinin kalıpları İtalya’dan getirilerek yeniden dökümü yapıldı’’ dedi. 86 BAĞIŞÇIDAN 4’Ü ÇOCUK Çalınan heykelin, toplanan bağışlarla, İtalya’da orijinal kalıbına döküldüğünü ve yeniden Ankara’ya getirildiğini söyleyen Candan, ‘’Bunun için 30 bin liralık bir bağış kampanyası başlatıldı ve dökümü yapıldı. 86 bağışçımız, 35 bin lira bağış yatırdı. Bu bağışın 30 bini heykel için 5 bin 100 lirasıyla da her bir bağışçı için plaket yapıldı. 86 bağışçımızın arasında mimarlar, sanatçılar firmalar var. Bu Ankara’nın yeniden onarılması için bu 86 isim gerçekten çok önemli. 86 kişiden 4’ü çocuk. Dolayısıyla çocuklarıyla yaşlılarıyla sanatçılarıyla bu kenti sevenler tarafından bu bağışlar yapıldı ve İlhan Koman heykeli yerine konulmayı bekliyor. Bunun için büyükşehir belediyesinin izin vermesi gerekiyor. Biz geçtiğimiz hafta belediye başkanından randevu istedik ve henüz gerçekleşmedi. Biz geçtiğimiz hafta kent estetiği daire başkanlığına yazılı olarak ilettik ve gelecek cevabı bekliyoruz. Dolayısıyla izin verildiği sürece oraya koyacağız. Biz 31 Aralık’ta saat 12’de bu töreni gerçekleştirmek istiyoruz’’ şeklinde konuştu. ANKARA’YA YENİ YIL HEDİYESİYDİ Heykelin, 31 Aralık 1992 günü Ankara’ya yeni yıl hediyesi olarak armağan edildiğini ve 25 yıl son aynı tarihte yerine konulması için çaba harcadıklarını aktaran Candan, ‘’Geçtiğimiz mayıs ayından itibaren yoğun bir mücadelenin sonuna geliyoruz. İlhan Koman çok değerli bir sanatçı ve bu heykel çok değerli. Aynı şekilde ilhan komanın bir heykeli de Ankara’da var. Dolayısıyla cumhuriyet dönemi mimarisi ve empatisi bu heykelle giden bütün heykellerin gelmesi gibi olacak. 31 Aralık günü tekrar öğlen vakti yerine koyacağız. Bu heykel alçı modeli İtalya’dan geldi. İtalya’da nasıl yapıldıysa aynı süreç izlendi ve aynı şekilde de yerine konulacak’’ ifadelerini kullandı. MODERN YAŞAMA BİR SALDIRI Türkiye’de heykellere yönelik saldırıların çok sık yapıldığını dile getiren Candan, ‘’Biz bir taraftan bu kentin bize emanet edilen değerlerini savunurken bir taraftan da eksik değerler içim sorumluluk almış durumdayız. Bizden eksiltilenlerin tekrar yerine konulması durumunda çok büyük bir umut olduğunu düşünüyorum. Herkesin bir kuruşunu bile ziyan etmek istemediği bir dönemde 86 bağışçının bu heykele bağış yapmasının bir anlamı var. Bütün sokaklarda heykellere yönelik bir saldırı var. Bu modern sanatın ve kentte özgür düşüncenin var olmasına yönelik bir saldırı vardır. Yurt dışına çıktığınız da aslında insanlar merkezi alanlarda sanatın parçası olmuşlardır’’ diye konuştu. Candan sözlerine şöyle devam etti, ‘’O açıdan biz kendi kentimizdeki ilhan koman heykeline sahip çıktık. Şimdi yöneticilerin bu sürece sahip çıkması gerekiyor. Eğer büyükşehir belediyesi kabul etmezse heykeli Kuğulupark’a koymayı düşünüyoruz. 31 Aralık’ta ama her koşulda seğmenler de olacağız. Bu da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın sanatla ilk sınavı olacak.’’ TÜRK DA VİNCİ 1921 yılında Edirne’de doğan İlhan Koman, 1941 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Resim bölümünde başlayan eğitim hayatında bir yıl sonra aldığı karar ile heykeltraş olmak üzere bölümünü değiştirdi. Belling’in öğrencisi olarak 1945 yılında mezun oldu. Yetenekleri ve yaratıcılığı ile o kadar dikkat çekiyordu ki; 1947-50 arasında Fransa’da Academie Julian ve l’Ecole du Louvre, kapılarını İlhan Koman için açtı. İlk sergisini Paris’te açan İlhan Koman, mutlu ve başarılı olmasına rağmen vatan hasreti daha baskın gelince İstanbul’a geri dönerek, 1958′e kadar İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğretim üyeliği yaptı. Heykellerin ve heykeltraşların ülkemizde rağbet görmediği o yıllarda İlhan Koman, ellerindeki yaratıcılığı, beyninde dönen projeleri ile aradığını bulamamıştı. Mesleği için İsveç’e yerleşmeye karar verdi. 1967′de Stockholm Uygulamalı Sanatlar Yüksek Okulu’na öğretim üyesi olarak görev yapmaya başladı. Yeni geometrik türevler ve yel değirmenleri gibi yaptığı buluşlar tescillenerek, ses getiren çalışmaları haline dönüştü. Anıtkabir’in büyük rölyeflerinden doğu kanadı, İlhan Koman imzasını taşımaktadır. 1954 yılı Ankara Devlet Sergisi’nde ikinci olurken, bir sonraki yıl düzenlenen sergide birincilik ödülünü almıştır. 1969′da İsveç’te Sundsvall’de bir alan düzenlemesi için açılan yarışmada birincilik ödülü, 1970′te de Oerebro Belediye Sarayı önüne konulmak üzere yaptırılan heykel yarışmasında da birincilik ödüllerinden birini aldı. Ülkemizde, İstanbul’da bulunan Akdeniz Heykeli isimli çalışması, görenlerin defalarca başını tekrar çevirerek baktığı göz alıcı çalışmalarından biridir. 1981 yılı ‘Sedat Semavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü de kazanmış olan heykel, İlhan Koman’ın, Akdeniz’e bakan bir yamaç üzerine yerleştirilmesi için tasarladığı fakat nemden paslanması muhtemel görünen heykelin, Yapı Kredi Sigorta binasının önüne yerleştirilmesine karar verilmiştir. Bina görünümünü engellediği için heykelin boyutları değiştirilmek zorunda kalınmıştır. Küçük ebatlarda altın renkli bir örneği, Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde kazanlara takdim edilmektedir. İlhan Koman 1986′da 65 yaşındayken İsveç’in başkenti Stockholm’de hayatını kaybetmiştir. Türk Da Vinci’si olarak nitelendirilen dünyaca ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın 20 yıl içinde yaşadığı ve aynı zamanda atölyesi olan teknesi Hulda, Stockholm’den yola çıkarak iki yıl sürecek olan bir yolculuk ile Türkiye Akdeniz sularına gelmesi planlanan 26 Mart 2009’da limandan ayrılarak serüvenine başlamıştı. Bilime ve sanata yolculuk olarak tanımlanan bu serüven, İlhan Koman’ın en büyük hayallerindendi. Lakin kendisi ile bu zorlu yola çıkacak 8 kişiyi bulamamıştı. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim