Ev tekstilinin olmazsa olmazı olarak tanımlanan perdeler, bu yıl da çeşitli modelleriyle alıcıların ilgilisini çekiyor. Ev dekorasyonu için, kişisel zevklerin ön plana çıktığı perde sektöründe, Türkiye dünyaya dağıtım konusunda ön sırada. Alternatifin fazla olduğu perde sektörünü, Birlik Mefruşat’ın sahibi İsmail Çağlayan ile konuştuk. Perde sektörünün bitmeyecek ve her dönem çeşitliliği artacak bir sektör olduğunu söyleyen İsmail Çağlayan, ‘’Yaklaşık 25 senedir bu işle meşgulüm, perde sektöründeyim, mücadeleye devam ediyoruz yani. Perdecilik sektörü aslında şöyle, çok sonsuz aslında. Bizim işimiz renkler, desenler, farklı kreasyonlar, değişik tüller, değişik kumaşlarla. O kadar çok ki. Dipsiz bir kuyu gibi. Neyi alıp neye koyacağınız. Hangi renk bu senenin beğenileni olacak, onu bilmeniz gerekiyor. O kadar sonsuz ki. Hakikatten işin içinden bazen biz bile çıkamıyoruz’’ dedi. Ürün çeşidinin fazlalığına da değinen Çağlayan, ‘’Bu kadar malzemenin içerisinden, 3500-4000 taneye yakın ürün var. Müşteri bu kadar ürünün içinde bazen istediğim renk yokmuş diyebiliyor. Bir de aslında tekstil konusunda özellikle perdecilik konusunda kesinlikle gurur duyduğumuz sektörlerden biri aslında’’ şeklinde konuştu. Türkiye’nin perde dağıtım ağının geniş olduğunu belirten Çağlayan, ‘’Dünyaya biz satıyoruz. Üretim Türkiye’de oluyor. Bursa, Tekirdağ, İstanbul, Çerkezköy, Adapazarı, İnegöl çok ciddi organizenin olduğu yerler. Kim ne derse desin dünyaya bu işi biz satıyoruz. Kimse ithal bir perde aramasın. Bulduğu perde de. Türkiye üretimi çıkar’’ yorumunu yaptı. ‘PERDE BİR EVİN OLMAZSA OLMAZI’ Mağazalarda satılan hazır perdelerin durumu hakkında da konuşan Çağlayan, ‘’Hazır perde sektörü bizi çok fazla etkilemiyor. Hiç etkilemiyor dersek yalan olur ama etkilemiyor diyebilirim. Çünkü bizim inşaat sektöründe yapılarımızda bir standart yok. Hiçbir cam hiçbir cama benzemiyor. Biz bu binada ufak camlar yaparken, diğer bina büyük cam kullanıyor. Aynı binada bile daireler arasında cam boyutları bazen değişiyor. Hazır perdeler ağırlıklı olarak standart perdeler. Yeni bir ev almış şahıs çok fazla tercih etmiyor. Ölçüsü alınmış perdeye yöneliyor. Artık perde, camı kapatalım yeterli olarak görülmüyor’’ dedi. Perdenin, kültürel ve dekoratif açıdan önemini anlatan Çağlayan, ‘’Perde, evin, kadında fular, erkekte kravat, ayakkabı gibi. Yani olmazsa olmazı. Yani perde bir evde yanlış seçilirse, renk, model, desen olarak evde hiçbir eşya kendini göstermiyor. İnsanlar artık bunu bildikleri için, hazır alayım, hazır takayım demiyor. Ucuzdan kapatalım derse, önem vermediği bir yere takalım diyebilirler ama ucuz da değil açıkçası. Genelde bunları kimler tercih ediyor derseniz mesela öğrenciler, evi sürekli olarak görmeyen kişiler tercih ediyor’’ diyerek hazır perdelerin, dikilen perdelerin gerisinde kaldığını söyledi. ‘PERDE ZEVK İŞİDİR’ Kendi çalışma şekillerine değinen Çağlayan, ‘’Müşteriyle biz birebir ilgileniyoruz. Müşteriyi önce anlamaya çalışıyoruz. Hangi renkleri sever, hangi modeller ona göre. Bu analizleri yaptıktan sonra, ölçü almaya ve fotoğraf çekmeye gidiyoruz. O da yetmiyor evdeki mobilyalar, halı, aksesuarlar, tekstil ürünleri, hepsinin fotoğrafını istiyoruz ve eve yakışacak bir perde öneriyoruz. Mobilyanın türüne göre çalışmalar yapıyoruz. Mesela klasik model mi modern mi spor mu? Bunların hepsini ayarlıyoruz’’ şeklinde konuştu. Perdecilik sektöründe çalışan kişilerin zevk ve takip konusunda yetkin kişiler olması gerektiğini söyleyen Çağlayan, ‘’Yani bir nevi doktoruz ve teşhisi koyuyoruz. Ondan sonra ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bizden herkes perde alamaz mesela. Önce ölçüsü ve uygunluğunu biz sunuyoruz gerisi müşteriye kalıyor. Doğru tercih yapmasına yardımcı oluyoruz. Perdecilik seçimi biraz zevk, renk ve işini sevmek istiyor. Biz hep farklı şeyleri getirmenin derdindeyiz. Renkler, şekiller, kumaşlar hepsinde yenilik arıyoruz. Perde işi kolay bir iş değil aslında’’ yorumunu yaptı. ‘PERDEDE MODA DİYE BİR ŞEY YOKTUR, RENKLERDE VARDIR’ Perde modasında ne gibi değişimler olduğu sorusunu Çağlayan, ‘’Perdede moda diye bir şey yok aslında. Perde, insanın zevkidir. İnsanın görmek istediğidir. Mesela diyoruz ya bu senenin modası, aslında öyle bir şey yok. Bazen iç mimarlarla iş yapıyoruz. Bizim 10 sene önceki malzememize onay veriyor mesela. Bir dönem zebra modası çıktı. Evlerde, kebapçılarda, kuaförlerde, iş yerlerinde zebra model kullanıldı. Şu dönem zebra satışımız çok düştü. Kadınlar evlerinin özel olmasını istiyorlar. Her gittiği yerde aynı modeli görünce, özel olmaktan çıkıyor. Türk milleti şahsına münhasır bir millet. Her yerde olanı istemeyiz. Özellikle kadınlar kesinlikle istemez’’ şeklinde cevapladı. Alıcı profilinin tercihlerine değinen Çağlayan, ‘’Yaş ilerledikçe, biraz daha ilerledikçe aslında hepimiz aynıyız. Gençler spor ve düz modelleri tercih ederken, biraz daha yaş almış kesim daha ağır modelleri tercih ediyor. Ama yaş ilerledikçe, o gençlerde ağır modellere yönelecek. O yüzden perdenin modası yok diyoruz. Modası yok ama yaşı var. Kişinin kendi zevki var. Zaman geçtikçe daha realisttik bakıyorsunuz’’ dedi. 2017 yılında perde renklerinde değişikler olduğunu söyleyen Çağlayan, ‘’Moda derseniz, renkler moda olur. Mesela artık, griler, siyahlar, ördekbaşı yeşili yani koyu tonlar artmaya başladı. Turkuaz bir dönem çok modaydı şimdi yavaşladı. Saman sarısı ve mavi mesela son dönemde tercih edilmeleri artan renkler’’ yorumunu yaptı. Son dönemin perde modellerinde sadeliğe gidildiğini belirten Çağlayan, ‘’Model olarak şu dönem daha çok düz perdelere ilgi var. Desenli modellerde çok fazla tercih ediliyor ama artık insanlar salonlarında çok fazla desenli, çiçekli, ağır desenle ürünler görmek istemiyorlar. Düz perde her yere uyuyor, joker gibi. Salona da yatak odasına da koysanız uyuyor. Peki, nasıl renklendiriyorsunuz, nasıl hareketlendiriyorsunuz derseniz, fon kullanılıyor’’ dedi. Çağlayan, ‘’Perde başta da dediğim gibi gerçekten çok uçsuz bucaksız. Türkiye perde konusunda çok başarılı. Rusya’ya, Avrupa’ya, Çin’e, Japonya’ya perdeyi biz satıyoruz. Dünyanın her tarafına satıyoruz kısacası’’ diyerek Türkiye’nin perde sektöründe en ön sırada olduğunu söyledi. Rozita Merve HAMİDİ

Editör: TE Bilisim