İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği geçtiğimiz günlerde “COP24 İklim Değişikliği Müzakerelerinin Çıktıları” toplantısı düzenledi. Türkiye’nin iklim müzakerelerindeki pozisyonu, ülkemizde yaşanan ve yaşanacak olan afetlerin ele alındığı toplantıda Çevre Mühendisleri Odası ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu yaptığı konuşmada  ‘’Türkiye’de su yönetimi konusunda büyük problemlerimiz var. Bir su kanunu çalışması geçtiğimiz yıllarda olmuştu ama Meclis’te tam anlamıyla sevk edilemedi. Uyum politikaları anlamında su kullanımı ve kamu yararına olacak şekilde bir su kanunu çıkarılmalıdır’ ’ifadesini kullandı. İklim değişikliği Politika ve Araştırma Derneği geçtiğimiz günlerde “COP24 İklim Değişikliği Müzakerelerinin Çıktıları” toplantısı düzenledi. Toplantıya, Türkiye Çevre Vakfı Başkanı Mehmet Somuncu, TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülen Güllü ve alanında uzman konuklar katıldı. 2018 Aralık ayında Polonya'nın Katowice kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 24. Taraflar Toplantısında (UNFCCC - COP24) ülkeler, başta sera gazı emisyonlarının azaltımı ve uyum başlıkları olmak üzere iklim değişikliği ile mücadele kapsamında birçok konuyu masaya yatırmıştı. ‘’KÜRESEL DÜŞÜN, YEREL HAREKET ET’’ Toplantıda açılış konuşması gerçekleştiren Çevre Mühendisleri Odası ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu başta Paris Anlaşması olmak üzere, uluslararası alanda yapılan tüm toplantılara rağmen karbon emisyonlarının ve sera gazı emisyonlarının hızlı bir şekilde artmaya devam ettiğinin altını çizdi. Bozoğlu konuşmasında şunlara değindi: ‘’Paris Anlaşması’nın şu an temel hedefi, dünya sıcaklığını 2 derece ile mümkünse de 1,5 derece ile sabitlemektir. Uluslararası alanda bu konuda çalışmalar yapılması teşvik edilmeye çalışılıyor. Bu hedef oldukça önemli bir hedef ama şu an dünya ülkelerinin verdiği raporlarda bu hedefin ne yazık ki tutturulamadığını görüyoruz. Şu an dünya 1 derece daha ısınmış durumda. Dolayısıyla bütün bu sorunları çözme ve 1,5 derece hedefini tutturmak adına da Türkiye olarak bizlerin de çalışma yapması gerekiyor. Teknik insanların, siyaset bilimcilerinin, uluslararası ilişkiler alanında çalışanların ve yerel derneklerin bu konuda çaba harcaması gerekiyor. İklim değişikliğine karşı mücadelede çok önemli bir söz var: küresel düşün, yerel hareket et. Dolayısıyla yerel hareketleri de güçlendirmemiz gerekiyor.’’   ‘’TÜRKİYE’DE SERA GAZINI AZALTMAK ADINA ÇALIŞMALAR YAPMAK GEREKİYOR’’ ‘’ Sera gazlarının da etkisine değinen Bozoğlu, ‘’Sera gazı azaltımına yönelik hedefler çok değerli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız da bu anlamda önemli bir yapılanmaya gitti. Türkiye’de sera gazını azaltmak adına çalışmalar yapmak gerekiyor. Bir yandan da iklim değişikliği sorununa tam anlamıyla bir çözüm üretilememesi nedeniyle, uyum politikalarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Kentlerimizi ve kırsal bölgelerimizi uyum sürecinde planlayan bir yapıya sahip olmamız gerekiyor’’ dedi. BOZOĞLU: ‘’ SU YÖNETİMİ KONUSUNDA BÜYÜK PROBLEMLERİMİZ VAR’’ Bozoğlu‘’ Türkiye’de su yönetimi konusunda büyük problemlerimiz var. Bir su kanunu çalışması geçtiğimiz yıllarda olmuştu ama Meclis’te tam anlamıyla sevk edilemedi. Uyum politikaları anlamında su kullanımı ve kamu yararına olacak şekilde bir su kanunu çıkarılmalıdır. Altyapı sorunları, su arıtma tesisleri, içme suyu arıtma tesisleri gibi suyun yönetiminde önemli olan bu yapıların daha sağlıklı çalışması adına da teknik ve bilimsel bilginin Türkiye’de hâkim olması gerekiyor. 3 tarafı denizlerle çevrili olduğu için de ülkemizde deniz ekosisteminin de sağlıklı bir şekilde tutulması gerekiyor. Sera gazı emisyonları daha çok karada değil, deniz ekosisteminde tutulmaya çalışılıyor. Bizim denizlerimizde ve kıyılarımızdaki yoğun gemi trafiği nedeniyle deniz ekosisteminin zarar gördüğü ve karbondioksit emisyonunun tutum potansiyelinin sıkıntıda olduğu görülüyor.’’   ‘’36 ÜLKE VE 28 ŞİRKETİN 2030 YILINA KADAR KÖMÜR KULLANIMINI TAMAMEN BİTİRMEYİ HEDEFLEDİĞİNİ BİLİYORUZ’’ Polonya’daki COP 24 toplantısında önemli bir konunun tartışıldığını ifade eden Çevre Mühendisleri Odası ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu şunları kaydetti: ‘’ Karbon sera gazı emisyonunun azaltımı konusunda kömür kullanımını tamamen bitiren bir yaklaşım gördük. 36 ülke ve 28 şirketin 2030 yılına kadar kömür kullanımını tamamen bitirmeyi hedeflediğini biliyoruz. Ülkemizde de bu anlamda çalışmalar yapılmasının değerli olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada karbon azaltımını hedeflerken, karbon nötr kavramı da gündeme gelmiş durumda. Karbon nötr yaklaşımını Paris Anlaşması’nın hedefleri kapsamında da ele almamız gerekiyor. Özellikle iklim değişikliği politikasını çok fazla etkileyebilecek olan özelleştirilmiş termik santrallere 2023 yılına kadar çevre mevzuatından muafiyet sağlayan bir düzenleme şu an meclis gündeminde. Daha önce 2013 yılında gündeme gelmiş ama Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Sonra 2020 sonuna kadar tekrar kanunlaştırıldı. 2020 sonrası için tekrar bir uzatmayı öngören bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Bu şunu getirecek; örneğin, Muğla ve Maraş gibi birçok termik santralin bacalarında filtre sistemlerinin uygulanması zorunluluğu olmayacak. Yani çevre mevzuatıyla ilgili ortaya konulan bütün zorunluluklardan bir muafiyet söz konusu olacak.  Devletin elinde yıllarca kalan bu tesislerde yatırım yapılmaması da önemli bir problemdir. 2013 yılında bir geçiş süreci yaşanmıştı ama 5 yıl geçmesine rağmen hala bu tesislerin çevre mevzuatına uyum sağlayamaması, iklim değişikliğini körükleyen, hava kirliği sorununu ve atık sorununu arttıran bir sonuca neden olacaktır. İklim değişikliği sorununa çözüm üretmek adına muafiyet sağlayan düzenlemenin tekrar değerlendirilerek çeşitli paydaşların katılımıyla yeni bir çalışma yapılmasının önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanı Orhan Solak da Türkiye'nin, 197 tarafın olduğu BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında müzakerelerini sürdürdüğünü aktararak ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurumlarıyla bir araya gelerek, müzakerelere ilişkin yol haritası ve stratejileri belirlediklerini ifade etti. Solak, bundan sonraki süreçte yine Türkiye'nin öncelikleri doğrultusunda müzakerelere katılacaklarını, bu doğrultuda gerekli koordinasyonu ve takibi yapacaklarını vurguladı. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)