Hızlı sanayileşme yüzünden milyarlarca insan sağlığa zararlı kirli hava koşullarında yaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçümlerine göre, şehirlerde yaşayanların yüzde 80’i tehlikeli sınırların üstündeki koşullarda yaşamını sürdürüyor. Çevre Mühendisi Odası Başkanı Baran Bozoğlu hava kirliliğinin nedenlerini ve çözüm önerilerini Güçlü Anadolu Gazetesi'ne anlattı. Bozoğlu, "Dünya sağlık örgütü ve Avrupa Birliği tarafından da; kükürt dioksit, azot dioksit, azot oksitleri,öpartiküler madde, kurşun, benzen, karbon monoksit, ozon, arsenik, kadmiyum, nikel ve ozon gibi kirleticilerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi gerekliliği ortaya konulmuştur. Ülkemizde belirlenen sınır değerler Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değerlerle uyumlu değildir. Bunun yanında, PM 2,5 gibi akciğer hastalıklarına neden olan kirleticiye dair de herhangi bir kısıtlama mevzuatımızda yer almamaktadır. Bu kirleticilerin ölçülmesi, değerlendirilmesi ve önlemler alınması zorunludur" ifadelerini kullandı. AKCİĞER HASTALIKLARININ SEBEBİ HAVA KİRLİLİĞİ Hava kirliliğinin kısa dönemli etkileri, göz, burun, boğaz ve akciğer tahrişlerine ve böylelikle öksürüklere ve nefesin kesilmesine yol açıyor. Bu durum astım ve kalp rahatsızlıkları gibi durumları daha da kötüleşiyor. Bozoğlu,"Türk Tabipleri Birliği ;doğal olarak havada bulunmayan maddelerin ya da normalde zararlı olmayan miktarlarda bulunan maddelerin artmasına bağlı olarak canlıların yaşamını, insanların sağlığını olumsuz etkileyen, fiziksel zararlara yol açan ve ekonomik kayıplara neden olan durumunu hava kirlenmesi olarak tanımlamaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar kapsamında dört önemli etkiden söz edilmektedir:Akciğer nedenli ölümlerde artış,astım nöbetlerinin alevlenmesi,akut solunumsal hastalık,kronik akciğer hastalığı bununla beraber hava kirliliğin daha birçok etkisi bilinmektedir" şeklinde konuştu. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü hem kapalı alanlardaki hem de açık alanlardaki hava kirliliğinin 2012 yılında tüm dünyada 7 milyon kişinin ölümüne neden olduğunu açıklamıştı. HAVA KİRLİLİĞİ İNSAN HAYATINDAN 10 YIL ÇALIYOR Çevre Mühendisleri Odası'nın açıkladığı rapora göre; ulusal ölçekli yapılan projeksiyonlarda Türkiye’de sadece 2010 yılında kömürlü termik santrallerin yarattığı kirlilik nedeniyle hava kirliliğine maruz kalan kişilerin ömrünün yaklaşık 79 bin saat (kabaca 10 yıl) kısaldığı görülmekte. Hesaplamalar, sadece 2010 yılında kömürlü termik santrallerin neden olduğu ölümlerin trafik kazası kaynaklı ölümlerden yaklaşık 2 kat fazla olduğunu ortaya koymakta. "SIHHIYE, CEBECİ, BAHÇELİEVLER SEMTLERİNDE HAVA KİRLİLİĞİ ARTTI" Bozoğlu, "Trafiğin özellikle yoğun olduğu bölgelerde örneğin Sıhhiye, Cebeci, Dikmen, Demetevler, Sincan, Kayaş, Keçiören ve Bahçelievler hava kirliliği çok fazla artmış bulunmaktadır. Bu denli bir hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri çok fazladır. Ankara’da Sıhhiye, Cebeci, Dikmen, Demetevler, Sincan, Kayaş, Keçiören ve Bahçelievler’de ölçüm istasyonları bulunmaktadır" dedi. Bozoğlu, 2015 yılında 206 defa sınır değerinin aşıldığını söyleyerek, "Dünya Sağlık Örgütü sınır değeri olan 50 μg/m3 ‘ün tam 245 gün yani bir yılın yaklaşık %70inde aşıldığı görülmektedir. Bununla beraber bu istasyonda 7’si ardışık kış günleri olmak üzere toplamda 9 gün ölçüm yapılmamıştır. Benzer bir biçimde Ankara-Keçiören istasyonunda 1 yılda 178 defa neredeyse yılın %50’sinin aştığı görülmektedir. 2015 yılında bu değer 113 defa aşılmıştı" yorumunu yaptı. Ne Yapılması Gerekir? Bozoğlu, "Kömür kullanılarak ısınma yerine doğalgaz ile ısınmaya geçilmelidir. Yoksul yurttaşlara yardım amacıyla yapıldığı belirtilen kömür desteği aslında yurttaşların yaşam kalitesini düşürmekte, sürdürülebilir olmayan bağımlı bir ısınma politikasını hayata geçirmektedir. Bu nedenle eğer yoksul yurttaşlara destek verilecekse bu doğalgaz yardımı ile olmalıdır"diyerek, acil olarak yapılması gerekenler kısaca şöyle sıraladı. 1. Kentlerde, coğrafi konumdan kaynaklı enverziyon (terselme-inversion) problemi nedeniyle kirli havanın dağılamaması problemi bulunmaktadır. Bu sorunla yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Bu nedenle, kentin alanlarının imara açılması acilen durdurularak, hava koridorlarının önüne bina yapımı engellenmelidir. Eğer bir kentsel dönüşümden söz edilecekse, hava kirliliğini çözme odaklı yürütülmelidir. 2. Ölçüm noktasında ölçüm yapılan kirlilik parametrelerinin sayısı arttırılmalı, ölçüm cihazları geliştirilmelidir. 3. Kömür kullanımını teşvik etmek yerine doğalgaz kullanımı için maddi olarak vatandaşa destek sağlanmalıdır. 4. Ulaşımda toplu taşıma hâkim kılınmalı kent merkezine araç girişi kısıtlanmalıdır. Toplu taşıma bütün kentlerde hızlı, konforlu hale getirilmelidir. 5. Yerleşim alanları ile sanayi alanı arasında yeşil kuşaklar oluşturulmalı, şehir planlaması yapılırken ilin hâkim rüzgar yönü ile komşu illerden olası kirletici taşınımı göz önünde bulundurulmalıdır. 6. Kalitesiz kömür kullanımına dair denetimler arttırılmalı, kalite standartları altındakikömürün kullanımı yasaklanmalıdır. 7. Trafikten kaynaklı emisyonların azaltımı için; yeşil dalga ve akıllı sinyalizasyon sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılabilir. Zeynep NAMLI

Editör: TE Bilisim