Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın katılımları ile Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Kültür Turizm ve Demokrasi Kurultayı (Medya Çalıştayı) Ulucanlar Cezaevi Sanat Sokağı Konferans salonunda yapıldı. Organizasyona 200 yerli ve yabancı basın mensubu katıldı. Medya Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Barzani ateş ile oynuyor ifadelerini kullandı. Bu ateşin hem kendisini hem de başkalarını yakacağını söyleyen Bozdağ, “Buradan kendisine sesleniyoruz; elinizdeki ateşi bırakın. Bu yanlış karardan derhal vazgeçin. Bu referandum kararı bölgeye atılan bir bombadır. Bu bombanın yaratacağı tahribattan vazgeçin. Kuzey Irak’ta sadece Kürtler yaşamıyor. Türkmenler ve Araplar da yaşıyor. Yerel meclisten birçok milletvekili bile bu karara karşı çıktı. Onlar da doğacak sonuçlardan haberdardır. Türkiye bu konudaki adımlarını bakanlar kurulunda alacağı kararlarla açıklayacak. Her türlü sonuca karşı tedbirliyiz. Bizim bu konudaki görüşlerimiz belli. Aklıselime teslim olarak referandum kararının iptal edilmesini istiyoruz. Böyle bir karar Barzani yönetimin de yararınadır. Yoksa tarih tekerrür eder. Türkiye’nin bu konuda ki adımları nettir. Bu adımlar üzerine konuşmaya gerek yok. Bu adımlar gerektiğinde devreye girecektir” şeklinde konuştu. "MÜSADERE AYIBINI ANAYASA'DAN BİZ ÇIKARDIK" Yalanın, fitnenin, iftiranın, algı operasyonlarının, manipülasyonların önlenmesi konusunda da basının en büyük engel olduğunu belirten Bozdağ, “Basın, gerçeğin topluma hakim olmasında en önemli güçtür. Bizim Anayasa'mızda AK Parti hükümetleri iktidara gelene kadar bazı basın ve yayın aletlerine el konabilirdi. Fazla uzak değil, 2004'e kadar işledikleri bir suç nedeniyle müsadere ediliyor; kağıtlarına, matbaalarına, mürekkeplerine el konabiliyordu. Bugün, dünyada basına karşı olmakla suçlanan Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın talimatıyla basındaki bu müsadere ayıbını Anayasa'dan biz çıkardık. Bu, basına büyük bir güç ve özgüven aktarımıdır” diye konuştu. “YASAKLANMIŞ BÜTÜN YAYINLARIN ÜZERİNDEKİ YASAKLARI KALDIRDIK” Zamanında Türkiye'de yasaklanmış binlerce kitap, dergi ve gazetenin olduğunu dile getiren Bozdağ, “İnönü döneminden, Menderes döneminden, Demirel döneminden ve başka başka dönemlerden yasaklar var. Yasaklanmış yayın olmayan dönem dersek, idari tasarrufla, AK Parti iktidarları dönemidir. Ne yaptık biz? Yasaklanmış bütün yayınların üzerindeki yasakları kaldırdık. Kitapları, dergileri, makaleleri, bilimsel araştırmaları özgürleştirdik. Bütün bu utançları ve ayıları Türkiye'nin sicilinden temizledik. Bugün bizi eleştirenler, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza 'diktatör' diyen zavallıların sahip olduğu düşünceyi taşıyanların iktidar olduğu dönemde konulan yasakları, Türkiye'nin cumhurbaşkanı kaldırdı. Yasağı koyanlar, 'demokrat'; bu yasakları kaldıran, 'diktatör' diye anlatılıyor. İftiranın böylesi olmaz; ama burası Türkiye, maalesef yapabiliyorlar” şeklinde konuştu. "GAZETECİLER HAPİSTE ŞEKLİNDE ALGI OPERASYONU YÜRÜTÜLÜYOR” Türkiye'de 'salt gazetecilikten’ soruşturulan kimsenin olmadığının altını çizen Bozdağ, "Bugün Türkiye, 'Gazeteciler hapiste' veya 'Yayıncılar hapiste' şeklinde çok büyük bir algı operasyonuyla karşı karşıyadır. Batı'da, Amerika'da, başka ülkelerde bunu görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre, herkes kanun önünde eşittir. Herhangi bir kişi, suç işlediğinde mesleğine, sıfatına, makamına göre suç işleyenler arasında ayrım yapmak, mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti cezaevlerinde, sadece yazdı yazdığı veya bir haber yayınlaması, salt gazetecilik nedeniyle soruşturulan kimse yoktur" dedi. “TÜRKİYE'NİN ULUSAL GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKACAK BİR ADIM ATILMASINI BEKLEMEYİN” Terör örgütünün propagandası yapmanın, ceza mevzuatında suç olduğunu kaydeden Bozdağ konuşmasına şu şekilde devam etti: "Amerika'da, Almanya'da, Fransa'da DEAŞ'ın propagandasını yapmak; suç mu, değil mi? Medeni bütün ülkelerde, elinden kan damlayan terör örgütlerinin propagandasını yapmayı suç kabul etmeyen kaç ülke var? Hemen hemen bütün ülkelerin hepsinde suç bu. 'DEAŞ'ın propagandasını yapan suç; ama PKK'nın, FETÖ'nün propagandasını yaptığınız suç değil' derseniz o zaman biz kanunlardan propagandayı suç olmaktan çıkaracağız demektir. Hangi ülke, kendi ülkesini bölmek isteyen terör örgütlerinin propagandasına izin verir? Hiçbir ülke vermiyor. Türkiye de terör örgütlerinin propagandasına ve terör örgütlerine eleman devşirmeye izin veren yasal bir düzenlemeyi yapması beklenemez. Vize serbestisi konusunda, bunlarla ilgili Türkiye'den adım bekliyorlar. Hiç kimse, Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehlikeye sokacak bir adım atmasını beklememelidir. Buradan netice almaları mümkün değildir" “ASLI OLMAYAN PEK ÇOK HABER VE MANŞETE ŞAHİT OLUYORUZ” “Basın ve yayın organlarının vatandaşlarımızı ve bütün insanlığı doğru bilgilendirmeleri, olup bitenleri doğru aktarmaları, gerçeğin saygınlığını artıracak en önemli güçtür. Eğer bu bilgilerde eksiklikler olursa o zaman da bunların toplumda güç sahibi olmasının önündeki en büyük engel haline gelir. Bugün, uluslararası planda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine aslı olmayan pek çok haber, manşet, yorum ve yayına şahit olmaktayız. Bütün bunlar, gerçeğin yalan arasında kaybolmasına ve yalanın güçlü olarak toplumda yer etmesine yol açıyor.” Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan ise, Uluslararası Kültür Turizm ve Demokrasi Kurultayı ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: ’’İlkini Konya’da gerçekleştirdiğimiz organizasyonun ikincisini bu sene Başkent Ankara’da yapıyoruz. Uluslararası, ulusal ve yerel medyayı bir araya getireceğimiz bu organizasyon birlik ve beraberliğimize büyük katkı sağlayacaktır. Çeşitli konularda yapılacak olan oturumlarla Uluslararası camiada oluşan olumsuz algıyı ortadan kaldırmak, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmak için böyle bir organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Üst düzey devlet büyüklerimizin de katılımıyla Ankara’nın tarihi yerlerinden biri olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde gerçekleştireceğimiz Uluslararası Kültür Turizm ve Demokrasi Kurultayı (Medya Çalıştayı)‘na yapılan yoğun katılımdan dolayı teşekkür ediyorum.” Kurultay Ulusal ve Yerel medyadan katılımcıların ve akademisyenlerin katıldığı oturumlarla devam etti. 15 Temmuz Darbesi ve Türk Medyası, Ortadoğunun Geleceği ve Türkiye, Basın Medyası-Basın Özgürlüğü-Türkiye, Avrasya’nın Geleceği ve Türkiye, Yerel Medya ve Demokrasi başlıklarından oluşan oturumlarla çalıştaya devam edildi. Çalıştay akşam yemeği ile son buldu. (Serkan DEMİRTAŞ)