Sorumsuzca “doğaya” bırakılan sokakta baskı ve eziyet gören sokak hayvanlarını onları yaşatmaya ve bakımlarının iyi bir şekilde yapılmasına yönelik çalışmalar yapan Sokak Hayvanlarını Yaşatma Derneği (SOHAYDER) ile konuştuk. “ HAYVAN SEVGİSİ İNSANIN, İNSANDAN KAÇIŞIDIR” Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu Burçak Koçak, Sokak Hayvanlarını Yaşatma Derneği kurucularından hayvanlarla çocukluğumdan beri beraber olduğunu söyleyen Koçak, “Fare, kurbağa dahil olmak üzere bir çok hayvanım var. Dernek olarak baktığımız 74 tane köpeğimiz var. Ayrıca evimde 4 tane köpeğim var. Evimdeki köpeklerde sokak ve barınaklardan geldi. Kendimi sokak hayvanlarına adadım. Çünkü tipik bir laf var vardır: “ Hayvan sevgisi insanın, insandan kaçışıdır” İnsanlardan çok yorulduğum için sokak hayvanlarına bakıyorum onlarla vakit geçiriyorum. Türkiye’de en kötü durumdakiler sokak hayvanları olduğu için onlara yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi. “ONLARA LAYIK OLMAYA ÇALIŞIYORUM” Koçak, “Yolumuzun üzerinde de bir çok can var. Onların sayısını bilemiyoruz tabi. Evdeki kızlarım neyse benim için 74 tane kızım ve oğlumda aynısı. Aynı sevgiyi vermeye çalışıyorum, Çünkü aynı sevgiyi alıyorum hepsinden. Onlara layık olmaya çalışıyorum aslında, insanların onlardan öğrenecek çok şeyin olduğuna inanıyorum özellikle vefa konusunda” ifadesini kullandı. Kurulduğu günden itibaren sokakta yapamayan hayvanları korumasına aldığını belirten Koçak, “Sohayder, insan faktörüne diğer köpeklerin saldırısına maruz kalmış, hastalık atlatmış, kendini koruyamayacak hayvanları bünyesine alır bakımları, barınmaları, tedavileri, yiyecekleri sevgi dahil olmak üzere her tür ihtiyacı karşılar. Küçük bir dernek olduğumuz ve yardım alamadığımız için sadece 74 tane hayvanımız var çok fazla sayısını arttırmamaya çalışıyoruz. Çünkü iki kişinin ciddi anlamda maddi ve manevi katkılarıyla devam ediyor. Üyelerimiz var ama hiç bir dernekte düzenli aidat ödenmiyor. Malesef insan gücü yardımıda alamıyoruz. Gelip bize beslemelerde yardım etseler belki daha farklı olur. Biz istiyoruz ki hayvanlara çok iyi bakalım 200 tane 300 tane olupta kötü bakmaktansan az sayıda olsun iyi bakılsın” şeklinde konuştu. “KISIRLAŞTIRMAYI ÇOK DESTEKLİYORUZ” Yuvalandırma yapmadıklarını belirten Koçak, “Şöyle ki referans olursa çok güvenirsek ancak sahiplendiriyoruz. Zaten bizimkilerin hepsi sokak hayvanı iyi kötü biz onlara bakıyoruz. Alacak olanlar sokaktan bir tane yavru kurtarırlarsa daha iyi olur. Kısırlaştırmayı çok destekliyoruz. Kesinlikle ülke politikası olmasını çok istiyoruz. O kadar çok yavru var ki insan şiddetine maruz kalan, sadece elleriyle yaptığı şiddetler değil trafik terörü var, malesef cinsel şiddet var. Üzerine hayvan salma dövüş eğitimlerinde kullanılan sokak hayvanları var. Onun için kısırlaştırma önemli kurbanlar çoğalmasın diliyoruz. Gerçekten onlar insandan daha çok hak ediyorlar. Ben onlardan her gün yeni bir şey öğreniyorum. Hem zekaları açısından hem duyguları açısından, mesela ben alarken gelip daha o göz yaşı akmadan hissederler yanıma gelirler. Baktığımız çocuklara gittiğimizde de bazen seviniyorum bazen ağlıyorum hemen yanıma geliyorlar yalıyorlar,oturuyorlar pati veriyorlar hiçbiri eğitimli değil, evdekiler dahil lakin hisseleri var. Özellikle eğitmiyorum çünkü onlar bizim eğlence aracımız değil. Şehirde yaşadığımızdan kaynaklı korumak için tasma takıyorum” açıklamasında bulundu. “HİÇBİR ŞEY YAPAMAZLARSA SEVSİNLER” Koçak, “Son olarak şunu söylemek istiyorum, insanlar hayvanları doğalarına bırakalım, kısırlaştırmayalım ama biz onlara doğa bırakmadık. Biz kendimize doğa bırakmadığımız gibi onlarıda sokakta aç sefil bir hayata mahkum ettik. Zaten köpeklerin evrimleşmesi insan eliyle olan bir şey yüzyıllar öncesinde gri kurtlardan evrimleştirilmiş ve labrotuvar ortamında ortaya çıkmış çok fazla cinsleri var. Keza kedilerinde öyle. Bu bizim vicdani sorumluluğumuz. Ben diyemem ki banane 300 yıl önce 500 yıl önce dedelerimiz evcillerştirmiş banane diyemem bunların sorumluluğuda bize ait nasıl annemizin babamızın bıraktıkalrından sorunmluysak bundan da sorumluyuz. Dünya hepimize yeter aslında paylaşamıyoruz ama fazlasıyla yeter. Onun için istiyoruz ki hayvan severler gelsinler bize katılsınlar. Hiçbir şey yapamazlarsa sevsinler. Eminim olsunlar ki eve döndüklerinde çok güzel uyku uyuyacaklar. Çünkü biz öyle uyuyoruz” dedi. Zeynep NAMLI

Editör: TE Bilisim