İnsanlar topluluklar hâlinde yaşarlar. Ortak değerler etrafında anlamlı, uyumlu, amaçlı, kaynaşmış bir yapıya sahip olan topluluklar kuru bir kalabalık olmaktan öte değerleri olan bir topluma dönüşmüşmüştür. Millet dediğimiz bu topluluk, ortak sosyolojik, kültürel, ekonomik ve hukuki değerler etrafında birleşmiş, kaynaşmış, dayanışma içinde olan, bir aile bağlılığı duygusuyla varlığını sürdüren toplumsal yapının adıdır. Tek tek insanların mutluluğu, güvenliği, rahatı ve varlığının devamı  "millet”e mensup olmakla mümkündür.  Kalabalık denilen bir toplumsal yapı, uzun süre varlığını koruyamaz. Herkes sadece bireysel menfaatlerini öne aldığı için diğer fertlerle ortak hareket etme duygusu, isteği ve amacı olmaz. Karşılarına çıkacak bir tehlike karşısında varlıklarını koruyamazlar, dağılır, yok olur giderler. İnsanların bireysel olarak bile varlığını korumaları, ancak millet dediğimiz toplumsal yapıya sıkı sıkıya bağlı olmalarına, millî toplumsal yapının varlığını devam ettirecek ortak yapıştırıcı unsurlara sahip olmalarına, bunları koruyup yaşamalarına bağlıdır. İşte “millet”i ayakta tutacak, devam ettirecek, güçlendirecek ve güvenlik içinde varlığını koruyacak olan birleştirici unsurlara “değer” deniyor. Değerler de 1. Bireysel, 2. Millî, 3. Evrensel olmak üzere üçe ayrılır. Çocukların yetiştirilmesinde, bireysel kimliğin oluşmasında sadece yeteneklerin doğru şekilde keşfedilmesi ve o doğrultuda eğitilmesi yeterli olmaz. Aynı zamanda o kişiye millî, manevî ve insani değerlerin de verilmesi gerekiyor. İçine doğduğu Türk milletinin yüzyıllar boyunca ürettiği ortak millî değerlerle donatılarak milliyetçi bir şuurla yetiştirilmesi gerekiyor ki milletini sevebilsin ve milleti için faydalı işler yapabilsin. Kişi, bir millete mensup olarak doğar. Her millet yüzyıllar boyunca ortaklaşa bir hayatı inşa etmek için kendi içinde geçerli siyasi, sosyolojik, kültürel, hukuki, ekonomik değerler üretmiştir. Her kişi ait olduğu milletin ortak millî değerlerine uyarak,  bunlara bağlı kalıp daha da geliştirerek millet varlığı güvenlik içinde geleceğe yürüyebilir. Kişinin kendi milletine saygı duyması demek, millî kimlik değerlerini benimseyip yaşaması ve yaşatması demektir. Kişi bu ortak değerlerle donanırsa millet olabilir ve yaşayabilir. Hangi değerlere bağlı kalmalıyız? Kültürel Değerler Kültür, bir milletin ürettiği, kendi millî ruhunun damgasını vurduğu, kendine özgü maddi ve manevi değerlerdir. Türk kültürü, Türk milletinin kimliğidir, şahsiyetidir. Türk milleti tarih boyunca Türk millî ruhunun ve bakış açısının ürünü olan maddi ve manevi birçok kültür değeri üretmiştir. Dil, edebiyat, sanat, âdet, gelenek, görenek, örf, törenler, giyim kuşam, mimari gibi değerlerimizin toplamına millî kültür değerleri diyoruz. Millî birlik ve bütünlüğün temeli Türkçe Millî birlik ve bütünlüğün sağlanmasının temelinde dil birliği vardır. Yani aynı dili konuşan insanlar, ortak bir edebiyat, ortak bir sanat, ortak bir bayram, ortak bir tören, ortak bir gelenek, örf, töre ve âdet yapabilirler. O bakımdan Türkçede buluşulan bir dil birliği olmadan millet olmaz. Dolayısıyla Türk çocuklarını kültürel değerlerde buluşturmanın temeli, Türkçede buluşturmaktır. Milleti millet yapan ve millet olarak yaşamasını sağlayan en temel ortak değer dil birliğidir. Aynı dili konuşmayan, aynı dilde iletişim kuramayan, aynı dilde gülüp aynı dilde ağlamayan, aynı dilde şakalaşıp aynı dilde dertleşmeyen, aynı dilde ağıt yakıp aynı dilde şarkı söylemeyen topluluklar millet olamazlar. Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlarımızın tek dil Türkçede buluşmalarını sağlayacak, bütün vatandaşlarımızı tek dil Türkçede kaynaştıracak olan çok sağlam bir Türkçe eğitimi verilmelidir. Siyasi Değerler Türk’ün en temel siyasi değeri istiklaldir. Yani bağımsızlık. Bunun simgesi de Türk bayrağıdır. Türkler tarih boyunca bağımsız bir devlet teşkilatı altında yaşamaya alışmış hür bir millettir. Başka devletlerin ve milletlerin boyunduruğu altında yaşamak Türk'e zül gelir, dayanamaz ve kaldıramaz. O bakımdan Türk’ün özgür ruhunun ve kişilikli millî yapısının gereği olarak devletinin hem millî hem de bağımsız olması onun varlık sebebidir. Türk çocuklarına kazandırılması gereken en temel siyasi değerlerimizin başında istiklal (bağımsızlık) gelmektedir. Bayramlar Türk çocuklarına kültürel değerlerimizi aktarmanın en etkili yolu söz konusu değerlerin yaşanması ve yaşatılmasıdır. Zira millî kültür daha çok uygulama ile yaşanarak aktarılır. Çocuklar o kültürel değerlerin yaşandığını, yapıldığını, uygulandığını görecekler, örnek alacaklar ve kendileri de o yaşantıya katılacaklardır. Bu bağlamda Ramazan, Kurban gibi dinî, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim gibi millî bayramlarımız bütün vatan sathında, bütün vatandaşlarımızın ve devlet erkânımızın katılımıyla canlı, neşeli, ruhlu ve şuurlu olarak yaşatılmalıdır. Ayrıca doğum, sünnet, nişanlılık, evlilik, askere gitme gibi törenlerimizde geleneksel millî öğeler korunarak ve etkileyici bir biçimde sosyal hayatta yaşanmalıdır.

Editör: TE Bilisim