Bir yol hikayesi

Kış aylarının vazgeçilmez etkinlikleri arasında yer alan Doğu Ekspres yolculuğunun bilinmeyen taraflarını bize anlatan başarılı fotoğrafçı Fırat Kıztanrı, fotoğrafı, kışı ve gezmeyi seven her vatandaşın bu yolculuğa mutlaka çıkması gerektiğini tavsiye etti. Ulusal ve uluslararası alanda birçok fotoğraf ödülüne sahip olan Kıztanrı, Çıldır Gölü’nü ticarethaneye çevirenleri de eleştirdi. Gezilecek ve kalacak yerleri belirlemek için önceden plan yapılması gerektiğinin altını çizen Kıztanrı, “Doğu Ekspresi’nde tren bileti bulmak çok zor. Sosyal medya üzerinden tren seferlerin artırılması talepleri bulunuyor” dedi. TRENLE YOLCULUK YAPMAK… 1986 Mardin doğumlu olan Fırat Kıztanrı, yıllardır fotoğraf sanatıyla ilgileniyor. Türkiye’nin birçok yerine seyahatler düzenleyerek fotoğraf çeken Kıztanrı, dünya çapında birçok ödüle de sahip. Son zamanda fazlasıyla popüler olan Doğu Ekspresi ile Ankara-Kars yolculuğunu anlatan Kıztanrı, trenle yolculuk yapmayı çok sevdiğini belirterek şunları söyledi: “Ben, yolculuklarda tanımadığım insanlarla sohbet etmeyi, kitap okumayı ve özellikle tren / kar ikilisini ve karlı havalarda fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Bu anlamda Doğu Ekspresi, Güney Kurtalan Ekspresi, Güney Fırat Ekspresi gibi bir çok tren yolu güzergahında tren yolculuğu yapıp bir çok insanla tanışma, birçok fotoğraf çekme ve bir çok macera yaşama şansım oldu. Özellikle karlı havalarda fotoğraf çekmeyi sevdiğim için Doğu Ekspresiyle Karsa gitme planlarım vardı. Ama nedense hep elimde olmayan sebeplerden dolayı ertelemek durumunda kalıyordum. Bir gün gideceğimi biliyordum onun rahatlığıyla çok da sıkıntıya girmedim ve üzülmedim. Çünkü fotoğraf konusunda ve planladığım şeyleri gerçekleştirme konusunda biraz inatçıyımdır. Her ne kadar ertelemek durumunda olsam da bu hayalimi gerçekleştirdim.” 25 SAATLİK YOLCULUK Gitmeden önce yolculuk ve Kars ile ilgili uzunca araştırmalar yaptığını söyleyen Kıztanrı, yolculuk yapmayı düşünenlere de bu öneride bulunuyor. Özellikle çalışanlar için vakti iyi değerlendirmek gerektiğini belirten Kıztanrı, gidişi Doğu Ekspresiyle dönüşü de uçakla yapabileceklerini, ama bunların hepsini gitmeden önce bir plana oturtmaları gerektiğinin de altını çizdi. Kıztanrı konuşmasına şunları anlatarak devam etti: “Kars’ta yaşayan arkadaşlarıma danışarak, Kars’ta ne yapılabilir, nasıl gidilir, nerde kalınır gibi detaylıca bir araştırma yaptıktan sonra biletimi aldım. Ankara çıkış saati 18.05, Kars Tren Garına varış ise diğer gün saat 19.35’de oluyor. Yani 25,5 saat, bazen 27 saat de sürebiliyor. Kars'tan Ankara’ya dönüşte ise Kars’tan sabah 08.00’de çıkılıyor, Ankara'ya diğer gün saat 09.00’da varılıyor. Saatler sabit bazen yol çalışmalarından dolayı değişiklik olursa bilgi geliyor zaten. Bilet almak için özellikle yataklı vagon ile yolculuk yapmak düşünülüyorsa 1 ay kala yataklı vagondan bilet alabiliyorsun. Çünkü biletler çabuk tükeniyor. Fiyatı da yaklaşık olarak genç bilet 106,5 TL. Normal yataklı değil de diğer koltuklarla yani pulmanda yolculuk yapmak düşünülürse onun da fiyatı 40 ya da 47 TL arasında değişiyor.” “İLETİŞİMDE OLMAK İÇİN PULMANDA YOLCULUK ETTİM” Kendisinin pulmanda yolculuk yaptığını, yani normal bilet aldığını ifade eden Kıztanrı, “Sebebi de yataklı aldığınızda rahatsınız ama insanlarla bir iletişiminiz olmuyor. Evet, trendesiniz ama aslında hem trenin her durduğu duraktaki o heyecana, o koşuşturmaya tanık olamıyor hem de yol boyunca diğer insanlarla sohbet etme imkânını kısıtlanmış, dolayısıyla kopuk kalmış oluyorsunuz. Ben de bu durumu yaşamamak adına pulmandan normal bilet aldım. Ve güzel, unutamayacağım, uzun zamandır ertelediğim bir hayalimi gerçekleştirmenin ilk aşaması olan yolculuğa başladım” şeklinde konuştu. HER YER BEMBEYAZ… Kıztanrı, Ankara – Kars arasında 54 tren istasyonu olduğunu söyleyerek, “Tümünden ziyade beni en çok etkileyen ve Erzurum – Kars arasındaki yolculuktan kısaca bahsetmek istiyorum. Saat 14.30 gibi Erzurum garına yaklaşan Doğu Ekspresi daha şehre girer girmez bembeyaz kar örtüsüyle karşılaşmak beni çok heyecanlandırıp mutlu etmişti. Ve galiba en çok istediğim aşama da başlamış oluyordu. Erzurum – Kars arası 4,5 saate yakın sürüyor ve kilometrelerce yolculuk boyunca göz alabildiğine kar ve her yer bembeyaz. Kar altında kalan köyler, okuldan dağılan öğrencilerin yollarda birbirleriyle şakalaşıp yolda kartopu oynaması, hayatında hiç görmediği ve belki de göremeyecek insanlara el sallayan çocuklar ve yol boyu tren içerisinden muhteşem manzaraları çekmek, trenin durduğu tüm duraklarda acele ede ede binen inen insanların fotoğraflarını çekmek ve akşamın çökmesiyle Kars’a ulaşmak. Bu tür şeyler yazılmaz, anlatılmaz yaşanır” dedi. “KIŞI SEVEN HERKES BUNU YAŞAMALI” Fotoğrafı, kışı ve gezmeyi seven herkesin bunu yaşaması gerektiğine inandığını ifade eden Kıztanrı, Kars tecrübesiyle ilgili şunları aktardı: “Kars tren garı şehir merkezinde garda indikten sonra ticari taksiler de var ama zaten 15 dakika yürüyüp şehir merkezine yani çarşıya ulaşmış oluyorsunuz. Konaklama için ben arkadaşımda kalmıştım. Ama şayet Kars’a gidecek olursanız, tanıdığınız ya da arkadaşınız yoksa üzülmeyin.  Konaklama için öğretmen evi, konukevi ve otel imkânları da var. Tabi gideceğiniz zamana bağlı olarak konaklama otel ya da öğretmenevinde falan yapacaksanız sıkıntı yaşamamak adına önceden rezervasyon yapmanızı öneririm.” “KARS HER MEVSİM BAŞKA GÜZEL…” Kıztanrı konuşmasına şöyle devam etti: “Uzun bir yolculuğun ardından artık Kars’taydım. Daha önce de bahar ayında gitmiştim ama her mevsim başka bir güzelmiş, onu gördüm. Kars’ta 3 gün kaldım. İlk iki gün Kars merkezde dışarının buz gibi soğuk havasına inat kahvehanelerindeki insanların o samimi ve sımsıcak sohbetleri ve tabi ki fotoğraf çekimlerim tek kelimeyle muhteşemdi. Son gün ise Çıldır Gölü’ne gittim. Daha sular donmadan Çıldır Gölü’nün belirli yerlerine ağlar bırakan balıkçılar Ocak sonu ve Şubat ayının ortalarına kadar önceden belirledikleri yerlerde buzları kırıp ağları çekip balıkları topluyorlardı. Balıkçıların bu yöntemini, bu aşamalarını merak ettiğim için oraya da gittim.” “EĞLENCE TİCARETE DÖNMEMELİ” Özellikle Çıldır Gölü’nü kırarak balık tutan ve kışları geçimini bu şekilde sağlayan balıkçıları görmek ve fotoğraflamak için gittiğini söyleyen Kıztanrı, Çıldır Gölü’nü ticarethaneye çevirenleri de eleştirdi. Kıztanrı şunları söyledi: “Çıldır Gölü’ne gittiğime pişman oldum. Çünkü bazı fotoğrafçılar ya da kendini fotoğrafçı olarak görenler turlar eşliğinde kafile kafile insan getirip gezdiriyorlar ve gezdirdikleri için de bunun karşılığında o insanlardan para alıyorlar. Bu parayı almakta hakları olabilir ona bir şey demiyorum ama balıkçılara para verip zaten işini yapan balıkçıları paraya alıştırıyor olmaları ve sanki ‘tüm Çıldır Gölü’nü almış gibi’ hareket etmeleri ve insanların balıkçılara yaklaşımlarını, onların fotoğraflarını çekmelerini engellemeleri ve aynı şekilde balıkçıların da fotoğraflarını çekmek isteyen herkesten para karşılığı izin veriyor olmaları canımı sıkan ve beni üzen tablolardan olmuştu. Muhteşem doğa güzelliğini parayla harcamak bana anlamsız geldi. Buna rağmen Çıldır Gölü dışında Kars’ta muhteşem 3 gün geçirdim. Kesinlikle öneririm.” (Haber/Türkan ÇATAL - Foto/Fırat Kıztanrı)