TBMM’de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) yapısına ilişkin yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin demokrasiyle, Anayasayla, yurttaşlıkla, sosyal devletle ilgisi olmadığını ve düzenlemenin derhal geri çekilmesini talep etti. DİSK’e bağlı bazı sendikaların genel başkanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Beko, sendikaları denetleme yetkisi ve Asgari Ücret Tespit Komisyonunun Cumhurbaşkanına bağlanmasının anayasaya aykırı olduğunu ifade etti. “ÜCRET TESPİT KOMİSYOBNU BİR KİŞİNİN İNSAFINA BIRAKILDI” Çalışma hayatının kurumsuzlaştırılmaya çalışıldığını belirten Beko, "Milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücret tespiti Cumhurbaşkanı ve damat beyin insafına bırakılmış oldu. İşçi, emekçi ve milyonlarca çalışan ailesinin haklarını gasp edeceklerini ilan etmiş oldular.5 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile DDK'ya sendikalarla ilgili verilen yetkiler Türkiye tarafından onaylanan uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Sendika, meslek örgütleri, vakıf ve derneklerin Cumhurbaşkanı denetimine alınarak, demokratik örgütlere gözdağı verilmek isteniliyor. Demokrasiyle, Anayasayla, yurttaşlıkla, sosyal devletle ilgisi olmayan bu düzenleme aynı Asgari Ücret Komisyonu ile ilgili düzenleme gibi derhal geri çekilmelidir." diye konuştu. “DEMOKRATİK ÖRGÜTLERE BÜYÜK BİR GÖZDAĞIDIR” 15 Temmuz Pazar günü yayımlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Devlet Denetleme Kurulu’na dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmeyen yetkiler verildiğini vurgulayan Beko, “Bu Kararname ile Devlet Denetleme Kurulu’na sendikaları ve meslek örgütleri yöneticilerini soruşturma ve görevden alma yetkisi de verildi. Böylece sendikalar, dernekler Cumhurbaşkanlığı’nın vesayeti altına alınmış oldu. Bu anlayış biat etmeyen, muhalif kimliğini sürdüren demokratik örgütlülüklere büyük bir gözdağıdır. İLO ve Toplu İş Sözleşme Kanunu ile bağdaşmayan yeni düzenleme ile DDK, sendika ve odalarda her kademe ve rütbedeki görevli için görevden uzaklaştırma tedbirini isteyebilecek. Böylece sendika ve meslek örgütlerinin demokratik yollarla belirlenmiş yöneticileri görevden el çektirebilecektir. Emeğin örgütlü güçlerine diz çöktürmek istenmektedir. Ancak bilinmelidir ki Türkiye’nin emekçi halkları bu elbiseye sığmaz” şeklinde konuştu. “12 EYLÜL HUKUKSUZLUĞUNDAN FARKSIZDIR” Anayasa’da sendikaların hangi usul ve esaslara denetleneceğinin açık olduğunu kaydeden Beko, “Yasalarda Devlet Denetleme Kurulu’na sendikaları denetleme yetkisi verilmemiştir. Bu uygulama anayasaya aykırıdır ve bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir. Sendikal özgürlüklerin ihlali olan bu uygulama 12 Eylül hukuksuzluğundan farksızdır. AKP boyun eğdiremediği herkesi, her kurumu teslim almak için şiddet ve baskının dozunu arttırmaktadır. Bu siyasi baskıların açmazlarını geçmiş yıllardı hepimiz gördük ve yaşadık. Yeniden aynı süreci yaşamanın hiç kimseye bir yararı olmayacaktır. Türkiye’de milyonlarca işçinin kendi iradesi ile seçtiği temsilcileri hiçbir kurum görevden alamaz. Bunun aksi her yaklaşım darbe hukukuna yaslanmak dektir. Seçile gelen demokratik bir şekilde seçimle gitmelidir aksi halde demokratik bir şekilde seçilenlere darbe vurmaktır” ifade etti. “SENDİKALARIMIZA SAHİP ÇIKMAK TARİHSEL BİR GÖREVDİR” AKP’nin büyük bir lütufmuş gibi OHAL’in kalkacağını müjdelediğini söyleyen Beko, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ancak sözde kalkan OHAL, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle süresiz olarak Türkiye’de ikame ediliyor. Son günlerde tanık olduğumuz KHK’lar ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri gösteriyor ki AKP, OHAL olmadan artık Türkiye’yi yönetememektedir. İktidar açısından OHAL, artık tek ve vazgeçilmez bir araç olmuştur. Toplum devlet yapımıza yapılan bu ağır saldırıya sessiz kalmayacağız. Türkiye’nin demokratik kamuoyu bu uygulamaları kabul etmeyecektir. Sendikalarımıza sahip çıkmak tarihsel bir görevdir. Sendikalarımıza ve örgütlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız” açıklamalarında bulundu. (Kadir GÜRHAN)