Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bayramlar sevdiklerimizle vakit geçirmek, biraz dinlenmek, biraz eğlenmek için en güzel zamanlar. Tabi koronavirüs gerçeğini dikkate alarak bu planları yapmamız gerekiyor. Alıştık mı alışmadık mı bilmiyorum ama hala bizimle olduğu bir gerçek. Hem sevdiklerimiz için hem de kendimiz için dikkatli olmakta çok fayda var. Virüsün tanımadığımız insanlardan ziyade tanıdığımız insanlardan bulaşma olasılığı daha yüksek. Bayram zamanı da maalesef bunun için uygun ortamı sağlıyor. Bu nedenle bir süre daha mesafeyi korumakta ve bir şey olmaz dememekte fayda var. Tatile herkesin ihtiyacı var. Özellikle böyle stresli dönemlerde sağlığımız için bir şey düşünmeden geçirilmesi gereken günler ilaç gibi geliyor insana. Stres hem kişiyi hem de bulunduğu ortamı etkileyen bir duygu. Ne kadar az olursa hepimiz için o kadar iyi. ... Hayvanları korumak için caydırıcı cezaların artık çıkması gerekiyor. Bu zorunluluğu geçti artık. Bu kadar geç kalınması bile ne kadar acı. Daha duymadığımız eminim binlerce olay var. En son Ankara’da yaşanan olay hepimizi mahvetti. Daha 3 aylık bir yavru köpek insan denen iğrenç varlığın gazabına uğradı işte. Hayatı bir pisliğin, vicdansızın ellerinde son buldu. Onu da koruyamadık. Kimseyi koruyamıyoruz. Çocukları koruyamıyoruz, kadınları koruyamıyoruz, hayvanları koruyamıyoruz, yeşilliği bile koruyamıyoruz. Böyle hayat mı geçer. İnsanlar işledikleri suçlardan korkmuyorlar. Neden? Çünkü bir caydırıcılığı yok. Ölen kendini savunamıyor. Arkasından her türlü iftirayı atarak kendilerini aklıyorlar. Yine toplum içinde dolanıyorlar. Onları kabul eden de insan değil. Bu düzen böyle sürdükçe insanlığın sonu çok daha kötü bir şekilde gelecek. Hiçbir konudan ders almayan, hata üstüne hata yapan bu bencil varlık dokunduğu her şeyi mahvediyor işte. Olan hep masumlara oluyor. Kötülerin yanından kıyısından bir olumsuzluk geçmiyor. Bu devran inşallah döner, iyi insanların ahı o kötülerden fazlasıyla çıkar...