Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklaması ile 2016 yılını değerlendirirken, 2017 yılından da beklentilerini dile getirdi. Üretici ile tüketici arasında ki fiyat farkının uzun süre devam etmesi halinde çiftçinin üretimden kopacağına dikkat çeken Bayraktar, “Çiftçi de istikrarlı bir gelir elde etmeli, tüketici de makul fiyatlarla ürün tüketebilmelidir. Görünen o ki 2016 yılında da tüketicimiz, üretici fiyatlarının çok üzerinde bir bedelle ürün alabilmiş istediği miktarda ürün tüketememiştir. Mevcut durumdan hem çiftçimiz hem de tüketicimiz mağdur olmuş, aracılar kazanmıştır. Bu düzen değişmelidir” şeklinde konuştu.  “TARIM SEKTÖRÜNDE KULLANDIRAN KREDİ 68 MİLYAR LİRAYI “ Geçen sene eylül ayı itibarıyla, tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan nakdi kredi miktarının, önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 16,3 artışla 68,5 milyar liraya ulaştığına dikkati çeken Bayraktar, sektörde fiyat ve gelir istikrarı için örgütlenmenin önemli olduğunu vurguladı. Bayraktar, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) garantörlüğünde üretici birliklerinin piyasaya girmesi gerektiğinin altını çizerek, TMO'nun kiraladığı veya inşa ettiği depoları üretici birliklerine tahsis etmesi gerektiğini söyledi. Havza bazlı üretim modelinin de planlı üretimin ilk adımı olacağını ifade eden Bayraktar, tohumlukta dışa bağımlılığın azaltılması, sebze tohumluk ve fidelerinde uygulanan KDV'nin de diğer tohumluklarda olduğu gibi yüzde 1'e indirilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, üreticilerin kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin kararnameden çiftçilerin önemli bir kısmının faydalanamadığını dile getirerek, Türkiye'de Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı toplam alan dikkate alındığında sigortalanma oranının yüzde 13 olduğunu bildirdi. Devlet destekli tarım sigortasının kapsamının genişletildiğine dikkati çeken Bayraktar, bu yapılırken prim miktarlarının da çiftçinin ödeyebileceği düzeyde tutulması gerektiğinin altını çizdi. Bayraktar, arazilerini büyütmek isteyen ehil mirasçılara faizsiz kredi desteği uygulaması başlatılması gerektiğini ifade ederek, 1990 yılından bu yana 4 milyon hektarın üzerinde tarım alanının kaybolduğunu, kişi başına tarım alanının 4,9 dekardan 3 dekara indiğini kaydetti. Türkiye'de 8,5 milyon hektar sulanabilecek tarım arazilerinin 2,23 milyon hektarının gerekli altyapı yatırımları tamamlanmadığı için sulanamadığını belirten Bayraktar, bu alanın, İsrail'den daha büyük bir alana karşılık geldiğini söyledi. “GÜBREDE FİYATLAR DÜŞTÜ” Uluslararası gübre fiyatlarındaki gerileme ve gübredeki KDV'nin sıfırlanması nedeniyle 2016 yılında gübre fiyatlarının önceki seneye göre yüzde 17,5 ile yüzde 23,9 arasında gerilediğini belirten Bayraktar, en fazla azalışın yüzde 23,9 ile üre gübresinde gerçekleştiğini bildirdi. Bayraktar, 2016'nın son aylarında fiyatların, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artması nedeniyle yeniden yükselme trendine girdiğine dikkati çekti. Bayraktar, döviz kurlarındaki artışın mazot fiyatlarını da yükselttiğinin altını çizerek, 2017 yılında mazot fiyatlarının yarısının devlet tarafından karşılanacak olmasının çiftçi lehine önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Üreticinin elektrik kullanımında birim fiyat için ödediği tutarın, 2016'da önceki yıla göre yüzde 7,5 arttığını kaydeden Bayraktar, elektrikte uygulanmakta olan pay ve fonlar ile KDV'nin tarımda kullanılan elektrikte kaldırılması gerektiğini ifade etti. Bayraktar, Türkiye'nin tohum ithalatına ocak-kasım döneminde 178,8 milyon dolar ödediğini belirterek, ihracatın, 132,5 milyon dolar olduğunu kaydetti.   “ET İTHALATI ÜLKEYE BİR FAYDA SAĞLAMADI” Bayraktar, et ithalatının ülkeye bir fayda sağlamadığını dile getirerek, üreticinin devletin vereceği desteklerle ve gümrük vergilerindeki koruyucu önlemlerle birlikte halkın ihtiyacını rahatça karşılayabildiğini, ette fiyatların düşmesinin, besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlı olduğunu ifade etti. Çiğ süt tavsiye fiyatının, 2,5 yıl aranın ardından 6 kuruş artışla 1 lira 21 kuruş olarak ilan edildiğine işaret eden Bayraktar, yem giderlerinin fiyatları zamlanırken, tüketici enflasyonu, marketteki süt ve süt ürünleri fiyatları artarken çiğ süt fiyatlarının bu seviyelerde kalmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. Bayraktar, kanatlı sektörünün kapasitesinin ülke ihtiyacının çok üzerinde olduğuna dikkati çekerek, sektörün asıl sorununun ihracatta yaşanan tıkanmalar olduğunu bildirdi. (Güçlü ANADOLU / Kadir GÜRHAN)    

Editör: TE Bilisim