Birçok batıl inanç hayatımızın içinde yer alıyor. Çoğu zaman eğitimli, bilgiye açık, bilime yüzünü dönmüş bir insan dahi bu batıl inançlara inanabiliyor. Örneğin, 

'Merdivenin altından yürümek şanssızlık getirir'

'Tahtaya vur ileride başına  gelebilecek tehlikeleri ve şansızlıkları önle'

'Kara kedi görmek uğursuzluk getirir'

'Yıldız kayarken dilek tutmak'

'Mezarlıktan geçerken nefesini tutmak'

'Kafanıza kuş pislerse şanslı sayılmak'

'Evlilik yüzüğünü sol elimizin sondan bir önceki parmağına takmak'...

Bunların birçoğu mantıksal bir temele dayanmayan yargılar, batıl inancın varlığını kabul eden ya da etmeyen herkesin günlük yaşantısında uyguladığı eylemlere dönüşmüş durumda. Yani Müslüman, Hıristiyan ,Yahudi ya da dindar,ateist fark etmeksizin bilinçli yahut bilinçsiz bir şekilde uygulanıyor.

Peki böylesine içselleştirdiğimiz batıl inançların çıkış sebebini düşündünüz mü hiç?

Akli hiçbir dayanağı olmayan bu inanışların hepsinin bir çıkış noktası var.Mesela en çok kullandığımız 'tahtaya vurmak' inancı M.Ö önce 2000'li yıllarda ortaya çıkmış.Meşe ağacının, yüksekliği ve sağlamlığı nedeniyle, bazı güçlere sahip olduğuna inanmışlar. Meşe ağacına çok sık yıldırım düştüğünü gözlemledikleri için de meşenin Tanrının yıldırımla yeryüzüne inip üzerinde oturduğu yer olduğuna inanmışlar.

Yahut kara kedi inancı,hayatımıza şöyle giriyor. Milattan önce 3000'li yıllarda, eski Mısırlılar zamanında kediler kutsal bir canlı olarak görülüyordu. Hatta siyah dişi kediler tanrıça olarak kabul ediliyordu. Kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile yapılmışlardı. Bağımsız, bildiğini yapan, "inatçı" ve "sinsi" karakteri, ve Avrupa'da sayılarının da aşırı artması ile birleşince, kediler gözden düştü. O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı kadınlardı. Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa'da histeriye dönüştüğü yıllardı. Siyah kedi besleyen bu kadınların kara büyü yaptıklarına ve siyah kedilerin geceleri şeytana dönüştüklerine dair korku dolu halk hikâyeleri üretildi.

Tamamen dönemin koşullarına göre şekillenmiş bu hikayeleri ve buna dayanarak çıkan asılsız inançlara kendinizi kaptırmamanızı tavsiye ederim.

Editör: TE Bilisim