Erzurum Günleri, Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı. Dadaşlar diyarının tüm yönleriyle anlatıldığı tanıtım günlerinin açılışı yapıldı. Başkent Erzurum Tanıtım Günleri açılış törenine, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Ak Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Orhan Deligöz, Ak Parti Bursa Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman beraberlerindeki heyet katıldı. Açılışta konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Erzurum’un sembol şehirlerden biri olduğunu söyleyerek, ‘’Erzurum’u görmeyen ben Türkiye’yi gezdim demesin’’ ifadelerini kullandı. Ankara’da AKM’de düzenlenen Erzurum Tanıtım Günleri’nin açılışı yapıldı. Açılışa katılan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, ‘’Zira Erzurum’u tanıtmak aslında, Erzurumlular açısından bir görevdir ama diğer yandan da Erzurum’u tanımak bir milli görevdir. Çünkü Erzurum, tarihin her döneminde, gerek Kafkasların gerek Orta Asya’nın gerekse Orta Doğu’nun adeta geçiş güzergahında olması kesişim noktasında olması sebebiyle tarihin her döneminde çok önemli bir merkez oldu. Erzurum çok önemli bir Selçuklu şehridir. Erzurum Osmanlı’nın en önemli şehirlerinden bir tanesi olmuştur. Osmanlı’da, her ile atananlara neredeyse hepsine Vali Bey denir. Ama Erzurum’a atananlara Vali Paşa denir. Çünkü Erzurum o bölgenin merkezidir’’ diyerek Erzurum’un önemine dikkat çekti. ‘’ERZURUM’U GÖRMEYEN TÜRKİYE’Yİ GEZDİM DEMESİN’’ Erzurum’un tarihi ve kültürel miras açısından önemli bir konumda bulunduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Işık, ‘’Erzurum sadece jeostratejik konumu dolayısıyla bu kadar önemli değil. Erzurum aynı zamanda bizim ilim hayatımıza, kültür hayatımıza, medeniyet hayatımıza yaptığı katkılar nedeniyle de inanın, her bir gencimizin her bir evladımızın çok ama çok iyi bilmesi gereken bir merkezdir. Çifte Minareli Medresesi, Yakutiye Medresesi, ilim irfan yuvaları var. Biraz önce değerli sanatçılarımızdan dinlediğimiz ezgiler, Aşık Reyhani’den Sümmani Baba’ya kadar bizim kültürümüzü oluşturan aslında en önemli ögeler Erzurum’dadır. Bu açıdan Erzurum’u tanımak lazım. Erzurum’u görmeyen ben Türkiye’yi gezdim demesin. Erzurum’a gitmeyen ben Türkiye’yi tanıyorum veya tanımıyorum demesin. Bu açıdan gerçekten Erzurum’un tanıtımı çok önemli. Erzurum, bizim tarihi her dönüm noktasında, her kırılma noktasında başrol olmuş şehirlerimizden birisi. İşte, İstiklal Harbi’nin en kritik anlarına şahitlik etmiş şehrimiz Erzurum’dur’’ dedi. SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMINA CEVAP VERDİ Son günlerde, sosyal medya üzerinden yaptığı Erzurum’un kurtuluşu ile ilgili bir paylaşımın bazı kişiler tarafından hedef haline getirildiğini ve yanlış anlaşılmalara sebep verdiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, ‘’Geçtiğimiz günlerde Erzurum’un kurtuluşu vesilesiyle bir Tweet attım. Erzurum’un kurtuluşunu kutladım ve şehitlerimize rahmet diledim. Özellik Kazım Karabekir Paşa’nın da ismini andım. Şimdi, sosyal medyada birileri yazıyor. ‘Atatürk’ü neden anmadın?’. Kazım Karabekir’i Atatürk’ten, Ali Fuat Cebesoy’u İsmet İnönü’den ayırmak mümkün mü? Soruyorum size, eğer Erzurum Kongresi olmasaydı, İstiklal Harbi olur muydu? Eğer Erzurum Kongresi’ne gidilmişken, o sürede, İstanbul’dan gelen telgraf dolayısıyla Atatürk’ün tutuklanması ve derdest edilip İstanbul’a gönderilmesi, İstanbul hükümeti tarafından istendiğinde, Kazım Karabekir Paşa’nın, ‘’Paşam İstanbul altındadır, padişahımız esaret altındadır, dolayısıyla bu emrin bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Siz bizim komutanımızsınız. Erzurum ve 15.kolordum emrinizdedir’’ diye selam vermeseydi, acaba Kurtuluş Savaşı o günkü seyrinde gider miydi? Şimdi değerlerimizi birbirine karşı mı tutacağız, yoksa her bir değerimize Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de, Kazım Karabekir’e de Rauf Orbay’a da hep birlikte sahip mi çakacağız. Bizi biz yapan tüm değerlere, hep birlikte sahip çıkmak durumundayız. İşte Erzurum bu bütün değerlerimize sahip çıkmanın sembol şehirlerindedir’’ ifadelerini kullandı. ‘’ERZURUM’DAN DESTEK ALMAYAN ÜLKEYİ YÖNETEMEZ’’ Hükümet olarak Erzurum’a yapılacak yatırım ve desteklerin arkasında durduklarını ve yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Başbakan Yardımcısı Işık, ‘’Onun için Erzurum’dan destek almayan Türkiye’yi yönetemez. Bakınız, bugün siyaset yapanlar için de söylüyorum Erzurum’dan destek alamazsanız Türkiye’de iktidar olamazsınız. Biraz önce Efkan Bey çok güzel ifade etti. 1950’de Demokrat Parti Erzurum’dan destek aldığı için Türkiye’de iktidar oldu. 1965’te merhum Demirel, Erzurum’dan destek aldığı için, 1983’te merhum Özal Erzurum’dan destek aldığı için ve 2002’de Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanımız Erzurum’dan destek aldığı için tüm Türkiye’de iktidar oldu. Onun için bütün özellikle Türkiye’de iktidar olmak isteyenlere de tavsiyemiz önce Erzurum’dan destek alın. Zira Türkiye’nin sembol şehirleri vardır. O şehirler iktidarı belirler. İşte Erzurum böyle bir şehirdir’’ şeklinde konuştu. ‘’ERZURUM’U TUTANA AŞK OLSUN’’ Erzurum’a yapılacak yatırımların sinyallerini veren Fikri Işık, ‘’Erzurum iktidarımız döneminde büyük yatırımlar aldı. Adeta kabuğunu kırdı. Allah’a hamdolsun, büyük mesafeler aldık. Ancak bunları hiçbir zaman yeterli görmüyoruz ve görmeyeceğiz. Şimdi Erzurum yeni bir sıçramanın eşiğinde. Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde gerekli açıklamalar yapılacak ve Erzurum belli alanlarda, sağlık sektörü başta olmak üzere, belli alanlarda Türkiye’nin üretim üssü haline gelecek. Bununla ilgili çalışmalarımızı bitirdik. İnşallah yakında, bu program başlayacak. İşte o zaman Erzurum’u tutana aşk olsun. Sizin için çalışmaya devam ediyoruz. Özellikle Başbakan Yardımcımız, Sayın Recep Akdağ bugün burada olacaktı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımıza Amerika Birleşik Devletleri ziyaretinde eşlik ettiği için kendisi gelemedi. Benden bizzat buraya, bu programa katılmamı rica etti ve kendi selamlarını da özellikle iletmemi söyledi’’ diye konuştu. Erzurum Tanıtım Günleri’nin açılışına katılan eski İçişleri Bakanı Efkan Ala Erzurum’un Türkiye’deki önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Sözlerime bütün İslam aleminin Hicri yılını tebrik ederek başlamak istiyorum. Erzurum’un Türkiye’nin geleceğini oluşturmada, Türkiye’de kardeşlik oluşturmadaki yapıcı katkısı kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyüktür. Erzurum Türkiye’nin, Osmanlının mirasçısı olarak yeryüzünde diğer ülkeler arasında hak ettiği yeri alması bakımından yapabileceği, üzerine düşen her şeyi yaptı/yapıyor. Erzurum sürekli Türkiye’nin istikrarının yanında, arkasında durmuştur. 1960larda Türkiye’nin kişi başına geliri Japonya’nın kişi başına gelirinden daha fazladır. Bu 1950’li yıllarda Türkiye’nin aldığı mesafenin sonucudur. Erzurum’un o mesafenin arkasında durmasının sonucudur.” “ERZURUM HER ZAMAN DOĞRU YERDE DURUYOR” 1980’lerde Türkiye’nin 2 kat büyüdüğünü belirten Ala: “Erzurum 1980’lerde de yine doğru yerde durdu. 1980’lerden günümüze geldiğimizde ise 1 Türkiye, 3 Türkiye olmuş vaziyettedir. Yani Türkiye o zamandan bu zamana 3 kat büyüdü. Ve yine görüyoruz ki Erzurum gene doğru yerde. Erzurum bu yatırım ikliminin güçlenmesinde yine kendi üzerine düşeni yaptı, doğru yerde durdu, vazifesini görevini yerine getirdi. Hep birlikte arzu ediyoruz ki artık kendi hakkına düşeni de almak için epey bir çalışma göstersin. Arzu ediyoruz ki 10 il saydığımızda ekonomik gelişme bakımından o 10 ilin içinde olsun. Nasıl ki dünyada 10 ülke saydığımızda Türkiye o 10 ülkenin arasında olsun istiyorsak ve onun için çalışıyorsak işte aynısını da Erzurum için de istiyoruz. Erzurum’un konumu da Türkiye’de ilk 10 ilin konumunda olmayı hak etmektedir. Biz de bunun için çalışmalı, elimizden geleni yapmalıyız.” dedi. “ORTADOĞU YANIYOR” 100 yıl önce Osmanlının üzerinde, Devlet-i Aliyyenin üzerinde kara bulutlar dolaştıranlar şimdi de Türkiye’nin etrafında kara bulutları dolaştırıyorlar diye sözlerine devam eden Ala: “Bizim duruşumuz, hep birlikte duruşumuz bu kara bulutların Türkiye’ye uğramasının önünde durmaktadır. Ortadoğu ve etrafımız yanıyor. Biz oralarda yangın söndürenlerdeniz. Oralardaki yangını söndürmek için de elimizden geleni yapıyoruz. Ama Türkiye’nin de burada üzerine düşen inisiyatifi alabilmesi için demokratik istikrarını sürekli bir biçimde sağlaması lazım. Erzurum biliyorum ki bu konuda da üzerini düşeni fazlasıyla yaptı ve yapacaktır.” söyledi. “GÜÇLÜ BİR İRADE İŞ BAŞINDA” Önümüzdeki yıllar çevremizdeki olup bitenler bakımından bugünden daha kritik olacak diyen Ala konuyla ilgili şunları ekledi: “Kritik günlere karşı hazırlıklı olmalıyız. Allah’ın izniyle biz bunları bugüne kadar aştığımız gibi bunları da aşacağız. Ama bizi hesaba katmadan hesap yapanlar bilsinler ki bu millet dikkate alınmadan nasıl ki insanlık tarihi yazılamazsa bu millet hesaba katılmadan insanlığın geleceği de kurulamaz. O bakımdan çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Ama şu unutulmasın çok ciddi sorunların karşısında olduğunun farkında olan bir irade iş başında. O iradenin arkasında duran bir millet iş başında. Bütün bu Türkiye’ye saldırıları, en son 15 Temmuz hain saldırısını bertaraf eden bu millet kendi üzerine düşeni gene yapıp bütün saldırıları da bertaraf ederek tarihin çöplüğüne gömecek ve yoluna devam edecektir. Ben bu birlikteliğimizin ilelebet devam etmesini canı gönülden istiyorum.”  “MUTLAKA ÜRETMELİYİZ” Doğu Anadolu’nun, iç Anadolu’nun ve Güney Doğu Anadolu’nun yeniden ayağa kaldırılmasının lazım olduğunu vurgulayan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen sözlerine şöyle devam etti: “Bu kadar gelişen hareketli bir ülkenin sanayide de diğer alanlarda da mutlaka arzu edilen konumu yakalaması gerekiyor. Atık görüyoruz ki her şey ithalata dayanıyor, bu şekilde ayakta kalmamız mümkün değil. Biz bir ülke olarak mutlaka üretmeli, yeni ürünleri piyasaya sürmeliyiz.” “ARTIK DEVLETE YÜK OLMAYALIM” Sekmen, gelişen bir toplum olmamız dolayısıyla da ülkemizin büyük bölümünün genç nüfus olduğunu söyleyerek: “Gençlerimiz bizden aş istiyor, iş istiyor, gelecek istiyor. İşte gençlere istedikleri geleceği sunacak iş ortamlarının da hazırlanması gerekiyor. İnşallah bir an evvel buna start verilir. Başta Erzurum olmak üzere, Doğu Anadolu ve diğer vilayetlerimiz artık devlete yük olmamalı, devletten aldıklarının karışlığında daha fazlasını devlete veriri konuma gelmelidir. Bunu yaptığımız zaman ülkemizdeki göç hareketi duracak, o zaman büyük şehirlerimiz rahatlayacaktır.” “ERZURUM YAŞANILACAK EN İYİ ŞEHİR” Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa gibi illerin yaşanmaz hale geldiğini vurgulayan Sekmen şunları ekledi: “Her kalkan şehrimi bırakıp bu büyük şehirlere gideyim diyor. İşte bu tanıtım günlerini de bunun için önemsiyoruz. Erzurum Türkiye’de yaşanabilecek en iyi şehirlerden birisi. Yazı serin ve rahat, kışı ılık ve güzel. Bembeyaz bir gelinliğe bürünüyor. Böyle bir şehirde iş, aş ortamı oluşturabilirsek inanıyorum ki insanlarımız ve Erzurum dışından olan diğer insanlarımız yaşamanın, huzurun bilincine varacaklar. Erzurum bugün bir eğitim şehri ayrıca. Böyle bir güzel şehri iş imkânıyla da donatabilirsek o zaman yaşamanın tadına varmamak mümkün değil.” Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma Ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Veysel Karan Aksungur, ‘’Erzurum yıllarca göç vermiş bir ilimiz. Erzurum’un dışında en az 6 katı kadar nüfus yaşamaktadır. Bu hemşerilerimizi birlik, dayanışma içinde tutmak, bunları ekonomik, sosyal ve kültürel olarak geliştirmek, Erzurum kültürünü yaşamak, yaşatmak, kamuoyuna mal etmek ve ülkemizin ilerlemesi için bir nebze katkıda bulunmak üzere Ankara’da faaliyette bulunuyoruz. Ankara’nın 6 ayrı ilçesinde şubelerimiz var. Ankara’da 60 civarında sivil toplum örgütüyle birlikte hareket ediyoruz. Beraber bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Burada Erzurum kültürünü Ankara’ya tanıtmaya çalışacağız. Burada, Erzurum ürünlerini Ankaralıya sunacağız, Burada Erzurum damak tadını tekrar gündeme getireceğiz. Bu güzel oluşum hiç kolay olmuyor kıymetli arkadaşlar. Emeği geçen çok değerli insanlarla, bizlerin göğüslerini kabartan, bizleri daha ileriye götürme azim ve kararlılığında olan ağabeylerimiz, kardeşlerimiz var. Hepsi bizlere katkıda bulunuyorlar. Erzurum’u burada tanıtmak için geldiler. Ciddi bir program yaptık. Burada her gün öğleden sonra program var. Dolayısıyla bu hafta Erzurum’u bu hafta doya doya yaşayacağız ve göreceğiz. Erzurumlu olmaktan tekrar onur duyacağız. Türkiye’nin birlik ve beraberliğe, dostluğa, sevgiye, kardeşliğe ihtiyacı var. Buna bir nebze olsun katkıda bulunabilirsek, bir nebze olsun katkımız olursa sevineceğiz. Bir hafta boyunca Erzurum burada, sizler de buradasınız ve İnşallah Erzurum bayrağını daha güçlü dalgalandıracağız’’ diyerek organizasyonun önemine değindi. (Rozita Merve Hamidi-Türkan Çatal)