Muhtarın Gözünden’ haber serisi kapsamında görüştüğümüz Demirlibahçe Mahallesi Muhtarı Seray Günyüz Başkentray ile birlikte mahallenin ikiye bölündüğünü söyledi. Başkentray Projesinin değerli bir proje olduğunu fakat hayata geçirilirken mahalle halkına ve muhtara danışılmadığı için mahallenin ikiye bölünerek mağduriyet yaratıldığını belirtti. 31 Mart yerel seçimler öncesi görüştüğümüz Demirlibahçe Mahallesi Muhtarı Seray Günyüz, mahallenin sorunları hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Muhtarlık kurumunun devlete açılan kapı olduğunu kaydeden Günyüz, “Bize sadece evrak veren ve evrak alan olarak bakılmamalıdır. Biz, yeri geldiğinde psikolog, sosyolog ve hukukçu oluyoruz” dedi. Muhtarların muhatap alınmasından memnun olduğunu da dile getiren Günyüz, “Bu memleketin kılcal damarları biziz. Mahalledeki her türlü işi halleden, her türlü iletişimden haberdar olan muhtarın kendisidir. Biz, mahallede sözü geçen devletin temsilcileriyiz” şeklinde konuştu. Biz sorduk Günyüz cevapladı; Seray Günyüz kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz? 1968 Ankara doğumluyum. Doğma büyüme bu mahallede oturuyorum. Üniversite hayatım dahil olmak üzere bütün eğitim öğretim hayatımı bu mahallede geçirdim. Evliyim iki tane kız çocuğum ve bir tane torunum var. Eşim bir esnaf teşkilatında başkan vekilliği yapıyor. Emekliyim. Mahallemi ve onlara hizmeti sevdiğim için bir dönemdir muhtarlık yapıyorum. “TEKRAR SEÇİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM” Önümüzdeki seçimlerde aday mısınız, rakipleriniz var mı, seçim yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tekrar aday olduğumu belirtmek istiyorum. Bir bayan bir de erkek olmak üzere iki rakibim var. Yani bu seçimde üç kişi yarışıyor olacağız. Duyumlarıma ve halkın söylemlerine göre tekrar seçileceğimi düşünüyorum. Çünkü ben mahallemi, mahallem de beni seviyor. Mahalle halkı beni tekrar burada görmek istiyor. Sandıktan neyin çıkacağını elbette ki bilemiyoruz. Fakat tek temennim seçimi tekrar kazanmaktır. Seçim diyince bir temsiliyet akla gelir. Bu temsiliyet demokratik bir şekilde gerçekleşiyor. Seçilen kişi mahallenin isteklerini üst mercilere aktarmakla görevlidir. İnsanlar kendilerini temsil edebilecek nitelikte insanlar arıyor. Seçim bu tarz insanların seçilmesi demektir. Bizim vazgeçilmez artılarımız insan sevgisi ve güler yüzlülüğümüzdür. Bir muhtarda bu iki özelliğin kesinlikle bulunması gerekir. “MUHTARLIK, VATANDAŞIN DEVLET BİRİMİ İLE İLETİŞİME GEÇTİĞİ İLK KURUMDUR” Muhtar ya da muhtarlık kurumu denilince akla ilk gelen şey nedir? Muhtarlık kurumu vatandaş açısından ne anlam ifade ediyor? Muhtarlık kurumu, vatandaşın devlet birimi ile iletişime geçtiği ilk kurumdur. Çünkü burası ilk yapıtaşıdır. İnsanların bir sıkıntısı olduğunda ilk uğradıkları yerler biz oluyoruz. Biz yeri geldiğinde psikolog, sosyolog da olabiliyoruz. Biz sadece burada evrak al, evrak ver işi ile uğraşmıyoruz. Biz insanların ilk merciyiz. Bir nevi yönlendirme yapıyoruz. Yani sorunu olan kişi ile her konuyu konuşup çözüm üretmeye çalışıyoruz. Evrak verme durumumuz kısıtlandı. E-Devlet üzerinden insanlar birçok evrakını alabiliyor. Biz daha çok mülteci ve göçmenler için evrak veriyoruz. “DEĞER GÖRMEMİZ BİZİ SEVİNDİRİYOR” Muhtarlık kurumunun hem hükümet hem de ana muhalefet tarafından muhatap alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Muhtarlığın kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bir dönemde bir anda muhtarlık kurumuna Cumhurbaşkanımız ve ana muhalefet lideri tarafından değer verilmesini çok önemsiyoruz. Bunun çok önemli bir adım olduğunu belirtmek istiyorum. Bize kurum olarak bir anda her yerde değer verilmeye başlandı. Çünkü anladılar ki biz bu memleketin kılcal damarlarıyız. Bu memleketin kılcal damarları biziz. Mahalledeki her türlü işi halleden, her türlü iletişimden haberdar olan muhtarın kendisidir. Biz, mahallede geçerliliği olan ve sözü geçen devletin temsilcileriyiz. İnsanlar arasında bize karşı bir sevgi ve saygı var. Bize gereken önem şuan veriliyor. Bize bu önemin verilmesi bizim hoşumuza gidiyor. Yani muhtarlık mesleği meşekatli ama güzel bir meslektir. Bu işi bir kadın olarak zevkle yaptığımı da belirtmek istiyorum. “MAHALLE İKİYE BÖLÜNDÜ” Demirlibahçe Mahallesinin en temel sorunları nelerdir? Bu sorunların çözümü için ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Whatsapp gurupları üzerinden iletişimde olduğumuz belediyeler aracılığıyla mahalledeki sorunları elimizden geldiği kadar acil ve ivedilikle çözülmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bildirdiğimiz bir soruna anında belediyeler tarafından müdahale ediliyor ve sorun hallediliyor. Yani bu gurupların bizim için çok önemli ve değerli olduğunu belirtmek istiyorum. Bizim mahallemiz çok eski bir yerleşim yeridir. Bu yüzden altyapı, üstyapı sorunlarımız hiçbir zaman bitmez. Başkentray projesi çok değerli projedir. Fakat bu projenin hayata geçirilmesi ile en çok zarara uğrayan bizim mahallemiz oldu. Mahalle halkı mağdur oldu. Yemeni Sokağımız taşıt trafiğine kapatıldı. Oraya sadece üst geçit yapıldı. Üst geçitte yaşlıların kullanabileceği gibi değil. Mahallenin işlek caddeleri ve merkezleri arasındaki bağlantı resmen koparıldı. Dikimevi göbekten dönerek bağlantı sağlayabiliyoruz. Bu durum bütün mahalleliyi mağdur etmiş durumda. Buna bir çözüm bulunması gerekir. Biz de çözüm arayışı içerisindeyiz. Alternatif kalıcı bir yol bulmaya çalışıyoruz. Eski bir alt geçidi genişleterek bu sorunu halletmeye çalışacağız. Bağlantı sorununu yeni dönemde aday olan belediye başkanlarına da ilettim. Yanlış başından beri başladı. Bir mahalleyi en iyi bilen halkı ve muhtarıdır. Dolayısıyla bu proje buradan geçerken mahalle halkına ve muhtara bu konu sorulmalıydı. Danışma olmalıydı. Danışma olmayınca da bu tarz sorunlar meydana gelebiliyor. “HER KONUYA ANNE ŞEFKATİ İLE YAKLAŞIYORUM” Kadın muhtar olarak siyasette ve bürokrasi de temsiliyet oranı az olan kadınlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Bir mahallenin muhtarı olarak siyasetten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü benim için şu kapıdan giren herkes eşittir. Partisi, inancı, siyasi görüşü benim için önemli değil. Bir kadın yerel yönetici olarak her şeyden önce anneyim. Her konuya anne şefkatiyle, anne gözüyle bakıyoruz. Erkekler daha serttir, despottur. Ama biz kadınlar daha bir yumuşağız ve şefkatliyiz. Kötü bir duruma hemen anne şefkati ile yaklaşabiliyoruz. Çünkü biz anneyiz. “MUHTARIN VAATTE BULUNMA YETKİSİ YOK” Son olarak bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? Mahallemi ve halkımı seviyorum. Bu mahalleliyim ve sorunlarını biliyorum. Bana geldiklerinde bu sorunun halledilmesi için elimden geleni yapıyorum. Yani vaatte bulunamam. Çünkü muhtarın vaatte bulunacak bir yetkisi ve görevi yok. Bize sorunlar bildiriliyor biz de bu sorunları dilekçe yolu ile halletmeye çalışıyoruz. Ya da sözlü olarak belediyelerimizi ararız ve iletiriz. Sonra da çözüm üretilmesi için bekleriz. Bizim fazla bir yaptırım gücümüz yok. Keşke elimizde bir sihirli değnek olsaydı da bütün sorunları halledebilseydik. Bizden üst merci olarak kaymakamlık, ilçe belediye, büyükşehir belediyesi var. Mahalle halkı beni seviyorsa onların takdiri ve destekleri ile inşallah bir dönem daha muhtar olmak istiyorum. Bu konu da elimden geldiği kadar her şeyi yapıyorum. Telefonun 7/24 saat açık. Gecenin üçünde de arasalar cevap veririm. Benim için saatin kaç olduğu önemli değil. Yeni dönemde hizmete yeniden talip olduğumu belirtmek istiyorum. (Kadir GÜRHAN)      

Editör: TE Bilisim