Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Ankara Marka Festivali’nin konuğu oldu. Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ‘Destinasyon Pazarlama ve Kent Ruhuna Sahip Çıkmak’ başlıklı konu ile izleyicilere, Altındağ’da yaşanan değişimleri ve doğru belediyecilik anlayışını anlattı. Altındağ’ın son 10 yılda geldiği noktayı ve geri kazandırılan tarihi yapıları görseller ve videolar ile anlatan Başkan Tiryaki, ‘’Bir şehrin en önemli yeri en eski yeridir’’ diyerek kazanımların önemine dikkat çekti. ALTINDAĞ ARTIK KONUŞUYOR Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki Marka Festivali’nde, ‘’Destinasyon Pazarlama ve Kent Ruhuna Sahip Çıkmak’’ konusunu anlattı. Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki, ‘’Konu başlığı bir kentin ruhuna sahip çıkmak ama ben bildiğimi sizinle paylaşacağım. Aslında bir başkent daima başkenttir ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur. Ben bu cümleyi ilk defa 1996 yılında gördüm. O ilçe yüzyıllarca yıl önce başkentlik yaptı. Çıkardığım dergilerde o ilçeyle ilgili bu sözü kullanıyordum. 2004 yılından beri bu sözü Altındağ için kullanıyorum. Altındağ’ın tekrar konuşacağı günler çok yakın demiştim ve Altındağ artık konuşuyor’’ diyerek sözlerine başladı. ‘’İnsanlar şehirleri meydana getirirler’’ Belediye Başkanı Tiryaki, yaşanılan kentlerin, toplum kimliğine etki ettiğine örnekler vererek, ‘’Kentler de insan gibidir çünkü onun da ruhu vardır. Bunu zaman zaman çok kullanırız. Gerçekten yaşadığınız şehrin özelliğini taşırsınız. Belki ilerleyen zamanlarda ulus devletler önemini yitirecek ve şehirler ön plana çıkacak. İnsanlar artık nerelisin sorusuna şehirlerini söyleyecekler. Şehirde yaşayan insanlar o şehri meydana getirirler. Bu nedenle şehrin kimliği bir müddet sonra insanları etkiliyor ve o kentin insanları oluşuyor. Bugün itibariyle eğer insanlar sokaklarda güvenli değilse, insanlar birbirini boğazlıyorsa bunun sebebi oluşturduğumuz kenttir’’ ifadelerini kullandı. ALTINDAĞ 60 YIL BOYUNCA İHMAL EDİLDİ Başkan Tiryaki, Altındağ ilçesinin 50-60 yıl boyunca ihmal edildiğini ve unutulduğunu sözlerine ekleyerek yeni bir belediyecilik anlayışı ile çalışmalara başladıklarını söyledi. Başkan Tiryaki, ‘’Aslında bizim yakın tarihimizde herkesin okuması gereken bir bilge mimar var. Turgut Cansever bilge bir mimar. Şehir ahlakın, sanatın, felsefe ve dini düşüncenin geliştiği ortam olarak insanın bu dünyadaki vazifesini en üst düzeyde varlığını, anlamını tamamladığı ortamdır diyor. Eğer bugün içinde yaşadığımız kentte gelişme yoksa bu kentin ne kadar kent olduğunu tartışmamız gerekiyor. Bugün maalesef kentlerimiz bu özellikleri taşımaktan uzaktalar. Göreve başladığımızda Altındağ’ın yüzde 85’i gecekondularla kaplıydı. Bu kent maalesef son 50-60 yılda tamamen ihmal edilmişti. Kenti en kıymetli mekânlarına sahip aileler bile başka yerlere taşınmıştı. İşte böyle bir ortamda Altındağ için biz bir mücadeleye giriştik. Bizim yeniden bir belediye oluşturmamız gerekiyordu. Bu yeniden değişim modeliyle yeni bir belediye oluşturmaya başladık’’ dedi. DEĞİŞİK BİR BELEDİYE MODELİ Belediye Başkanı Tiryaki, Altındağ’da yaşanan değişiklikleri, ‘’Altındağ’ın 118 mahallesi vardı şu anda 26 mahallesi var. Birçok insan bu duruma itiraz etti. Şu anda ciddi bir sıkıntı olan taşeron işçi konusunda, hiçbir taşeron şirketle çalışmıyoruz hep kendi işçimizle çalışıyoruz. Belediyemiz kesinlikle kiralık araba kullanmıyor. Çöp de dâhil olmak üzere hepsi kendi araçlarımız. Bu değişik belediye modeli bir süre sonra sonuç vermeye başladı. Altındağ belediyesi kendi kaynakları ile ayakta duran, yeniden gerçek anlamda dönüşüm projeleri ortaya koyan bir noktaya geldi’’ ifadeleri ile anlattı. ‘’1 KURUŞ BORCU OLMAYAN BELEDİYE’’ Dünyanın gelişmiş ülkelerinde şehirlerin en kıymetli yerlerinin en eski yerleşim yerleri olduğuna dikkat çeken Tiryaki, ‘’Bugün itibariyle Altındağ Belediyesi hiç 1 kuruş borcu olmayan, tamamen kendi öz kaynakları ile ayakta duran bir belediye. Ayrıca kamuya çok ciddi katkı sağlayan bir belediye. Mesela yaptığımız okul sayısı 15’ten fazla camiler kültür merkezleri gibi çok sayıda kamu binasını Altındağ belediyesi kendisi yapıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde kentin en kıymetli yeri o şehrin en eski yeridir. Buralarla şu zamana kadar kimse ilgilenmemiş’’ şeklinde konuştu. 2004’TE YÜZDE 85’İ GECEKONDUYDU 2013 yılında Altındağ ile ilgili çalışmaların hız kazandığını ve yıkılmak üzere olan birçok yapının restore edilerek kazandırıldığını anlatan Başkan Tiryaki, ‘’2004 yılında Altındağ’ın yüzde 85’i tamamen gece kondu ile kaplıydı. 2013 yılından sonra bizim elimize geçti. Gerçek keşif yeni diyarlar bulmak değil yeni bir gözle bakmaktır. Bakmazsan dağ olur bakarsan Altındağ olur. Altınköy’ün henüz inşaatı tamamlanmadı. Zor bir proje kolay değil. Evlerin hepsi Anadolu’nun köylerinden sökülerek getirildi. Henüz açılışı yapılmadı ama ziyarete açık’’ ifadelerini kullandı. ULUCANLAR CEZAEVİ 1 MİLYON ZİYARETÇİ ALDI Ulucanlar Cezaevi’nin tarihine dikkat çeken Tiryaki, eğer restore edilmeseydi yapının ve tarihin kaybedileceğini hatırlatarak, ‘’Ulucanlar cezaevi çok ünlü şahsiyetlerin kaldığı bir cezaevidir. Şu ana kadar 1 milyonun üzerinde ziyaretçi aldı. Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan özel müzelerinden biri oldu. Huzurlu bir kentte yaşamak istiyorsan çocuklarımızı huzurlu bir yerde yetiştirmek zorundayız. Statü değiştirmeyi AVM’lerde, zengin muhitlerde yemek yemeyi, alışveriş yapmayı sanıyorsa, bindiği arabanın modelini değiştirerek statü değiştirdiğini düşünüyorsa, sokaklarda cinayet işlenmesine hiçbir zaman engel olamayız.  Toplum huzurlu bir toplum olacaksa kültür ve sanata müşteri olacak. Onun için içinde yaşadığımız bu mekânların kıymetini bilmemiz lazım. Bu vesileyle Altındağ’daki değişimi fırsat olsa da sokaklarda gezerek ve o havayı teneffüs ederek görsem’’ dedi. ‘’ADETA BİR SAVAŞ VERİYORUZ’’ Belediye olarak, bu tip yapılarla ilgili büyük bir mücadele yürüttüklerinin altını çizen Başkan Tiryaki, ‘’Şu anda 3 tane yerde, Hamamönü başta olmak üzere buralarda bir savaş veriyoruz adeta. Açıkhava Müzesi, Altınköy ve Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni kısaca sizlere anlatmış oldum. Sözlerimi burada tamamlarken bir şiir ile bitirmek istiyorum, bunu da sizinle paylaşayım. Bu şiir benim mezuniyet yıllığımdı, benim sayfamda yazan bir şiirdir. Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa o şehirden öç almanın vakti gelmiş demektir’’ diyerek sözlerini İsmet Özel’in şiiri ile sonlandırdı. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim