HAK-İŞ yönetimi, Konfederasyonun 42. Yıldönümü nedeniyle Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında bir araya geldi. Genel Merkez’de yapılan toplantıya HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konfederasyona bağlı 22 sendika Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı öncesinde çalışma hayatının gündemine dair açıklamalarda bulunan Genel Başkan Mahmut Arslan, “Bir çaba sarf ediliyor, mevzuat düzenlemesini, toplantıları yapıyoruz ama kazaları, ölümlü kazaları önleyemiyoruz. Türkiye burada her şeyi yeniden gözden geçirmeli. Bizim görüşümüz bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var" İfadelerini kullandı. “DOĞRU BİLDİKLERİMİZİN ARKASINDA TÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ” HAK-İŞ, konjonktür, şartlar ve değişen siyasi atmosfere göre bir tavır, bir çizgi içerisinde olmadığını söyleyen Arslan, “Her zaman sözü ve üslubu dikkatli, ne söylemek istediğini çok açık ifade eden bir HAK-İŞ'ten bahsediyoruz. İşte bu bizi büyütmektedir. HAK-İŞ olarak bundan sonra da aynı istikamette aynı hedefe doğru, sağa sola bakmadan, doğru bildiklerimizin arkasında yürümeye devam edeceğiz” dedi. “DEVLETİN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELESİNİ HER ZAMAN DESTEKLEDİK” HAK-İŞ’in 15 Temmuz darbe girişimi sırsında ve sonrasında çok önemli görevlerde bulunduğunu hatırlatan Arslan, “O gece meydanlarda demokrasiye sahipler çıktık. Daha sonra gece nöbetlerine katıldık ve yargılamalarda müdahillik talebinde bulunduk. Darbecilerin Türk yargısı önünde hesap verip cezalandırılmasını bekledik. FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleriyle yapılan mücadeleyi ise her zaman destekledik” diye konuştu.  “TÜRKİYENİN NORMALLEŞMESİ GEREKİR” En kısa zamanda OHAL ilan edilmesine neden olan şartların ortadan kaldırılması ve Türkiye'nin normalleşmesi gerektiğini dile getiren Arslan, "Normalleşme sürecini elimizden geldiği kadar desteklemeye devam edeceğiz. Uzun süre konfederasyonda yol arkadaşlığı yaptığımız Jülide Sarıeroğlu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yapmasının bizim açımızdan gurur ve onur kaynağıdır” açıklamasında bulundu. “TAŞERON İŞÇİLERİN KADROLU İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMASI” Mevsimlik, geçici işçilerin sorunlarına değinen Arslan, mevsimlik geçici işçileri kadrolu yapacak düzenlemenin gerçekleştirilmesi talebinde bulundu. Kamuda taşeron işçi uygulamasının devamının ortadan kalktığına dikkati çeken Arslan, "HAK-İŞ olarak biz, taşeron işçilerin kamuda kadrolu işçi olarak istihdam edilmesi talebimizi her fırsatta yenilemeye devam ettik. Kamunun en temel hizmetlerini yerine getiren taşeron şirketlerdeki çalışan arkadaşlarımızın en doğal hakkı kamuda kadrolu işçi olarak çalışabilmeleri. Bu konuda da HAK-İŞ kararlılığını her seferinde ortaya koymuştur" diye konuştu. “İŞÇİLERİN HAYATINI MERKEZİNE KOYAN BİR ANLAYIŞ GEREKLİDİR” Kayıt dışı çalışma rakamlarının OECD ortalaması olan yüzde 15'lerin altına çekilmesi ve bu konuda mücadelenin sendikalarla ortak yürütülmesi gerektiğini belirten Arslan, Şırnak'taki kömür ocağında meydana gelen göçüğe ve bu konu da yapılan yasal düzenlemeleri hatırlatarak şunları söyledi: “Ocak 2017'de "sıfır kaza" anlayışının getirildi. Ancak bu sadece slogandan ibaret oldu. Bir çaba sarf ediliyor, mevzuat düzenlemesini, toplantıları yapıyoruz ama kazaları, ölümlü kazaları önleyemiyoruz. Türkiye burada her şeyi yeniden gözden geçirmeli. Bizim görüşümüz bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var. İşçilerin, emekçilerin hayatını merkezine koyan bir anlayış gereklidir.”  “GÜNDE ORTALAMA DÖRT KARDEŞİMİZİ KAYBEDİYORUZ” “Maalesef yapılan bütün çalışmalar, konuşmalar, düzenlemelere rağmen ortalama 4 kardeşimizi her gün kaybetmekteyiz. Bu kayıpların yüzde 98'e yakını sendikalı örgütlenmenin olmadığı yerler. Sendikal örgütlülüğün olduğu, toplu sözleşmelerin yapıldığı, mevzuatımızın uygulandığı yerlerde gerçekten bu rakamlar rücu etmeyecek kadar küçük. Sorun sendikasız, toplu sözleşmesiz, küçük ölçekli iş yerleri. Bununla ilgili HAK-İŞ olarak her fırsatta örgütlenmenin önünün açılacağı yeni modelleri desteklemeye ve katkı vermeye devam edeceğiz.” “ÖLÜMLÜ KAZALARI ORTADAN KALDIRMANIN YOLU ÖRGÜTLENMEKTEN GEÇİYOR” İş kazalarıyla mücadelenin, ölümlü kazaların ortadan kaldırılması, meslek hastalıklarının önlenmesinin tek yolu örgütlenmeden geçiyor. Bu inisiyatifi siz tek başına işverenlere verirseniz maalesef bunu başarmak mümkün olmuyor. O yüzden ölümlerin olmadığı, çalışanların iş yerlerine gittiği zaman geleceklerini o işyerlerinde gördüğü bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. işsizlik ödeneği de yetersiz buluyoruz. Bu konuda da düzenleme yapılmalıdır.” (Kadir GÜRHAN)

Editör: TE Bilisim