MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM’de grup konuşması yaptı. Bahçeli grup konuşmasında, “7 Haziran’dan beri devam edegelen Türkiye ve MHP hazımsızlığı şimdi ete kemiğe bürünmüş, kendisine yuvalanacağı hastalıklı bir vücut, tutunacağı çürük bir İP bulmuştur. Bu vücudun sonu siyasi mezarlık, İP’in sonu ise mezbeleliktir.” dedi. “MHP HAKLIYDI HAK ETTİĞİ SONUCU ALAMADI” Grup konuşmasında partililerine seslenen Bahçeli, kırmızı plaka dediler, kırmızı çizgilerimizi hatırlattık diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakanlık önerdiler, milletin vermediğini siz nasıl verirsiniz ikazında bulunduk. Hükümetten kaçmışız, bilmiyorlar ki kaçmak bizim kitabımızda yoktur. Biz hükümet dedik, bahane ürettiler. Biz istikrar içinde en çok oyu almış partiler bir araya gelsin dedik, aklını kendine sakla ihtarında bulundular. Bizi bilen bilecek, bilmeyenin de paşa gönlü bilecektir. İşimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz. Biz Türk milletinin umut ufku, MHP'yiz. 7 Haziran'dan sonra terörizm kartını masaya çıkaranlar terör örgütleri ile ülkemizi kana bulamış, siyasal tansiyon tıkanmaya yol açmıştır. Bu tıkanmayı aşmanın yolu elbette seçimdi. 1 Kasım 2015'te milletimiz bir kez daha sandık başına gitti. MHP haklıydı ama hak ettiği sonucu alamadı. Partimiz üzerinde hesap yapan, davasına sırt dönmüş isimler pusudan başlarını kaldırarak zaman kaybetmeden harekete geçtiler. Aslında hedef Türkiye'ydi. Aslında hedefin tam ortasında Türk millet vardı. MHP'yi içten içe çürütmek için aldıkları talimatlara harfiyen uydular. Kimliğimizi kullanıp anılarımıza sığınıp şahsiyetimize nifak kurşunu sıktılar.” “7 HAZİRANDAN SONRA ŞER PLAN DEVREDEYDİ” Bahçeli: “Türkiye zorlu dönemlerden geçe geçe, tehlikeli badireleri aşa aşa varlık ve birlik mücadelesini sürdürmektedir. 7 Haziran milletvekili seçimlerinden sonra yaşanan ibret verici gelişmeler, 1 Kasım seçimlerini takip eden süreçte isyan ettirici olaylar yakın tarihimizde bir yere sahiptir. Her çirkinlikten medet ummuşlardır. MHP üzerinde korkunç oyunlar tezgahlanmıştır. Bu oyunun senaristleri bellidir. MHP'yi karalamak için komut alanlar 2 yıllık süre zarfında gerçek yüzlerini fazlasıyla göstermişlerdir. 7 Haziran'dan hemen sonra şer bir plan anında devreye alınmıştır. PKK ile aynı kümeye gelmemiz isteniyor, bu öneriliyordu. HDP eş başkanını sazıyla ekrana çıkarıp şarkı türkü söyletenler yozlaşmış kafalarını MHP'ye takmışlardır. Türkiye, sinsi bir siyasi tasarımın pençesine düşmüştür. Bu sefiller güneşin balçıkla sıvanamayacağını unutmuşlardır. Her zaman olduğu gibi doğru söyledik, doğruyu savunduk. MHP olarak tutarlı davrandık, Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için elimizden geleni yaptık. Muhataplarımız başka havadaydı. Müzakere ve mutabakatın yanında durduk. Aşı tutmadı, olmadı. 7 Haziran sonrası partiler arasında koalisyon hükümeti kurulamadı ancak Türkiye 15 Temmuz'da açığa çıkan büyük kopuşun kıyısından kurtulmuştur.” dedi. “MHP HAZIMSILIĞI ÇÜRÜK ‘İP’ BULDU” Meral Akşener önderliğinde kurulan İyi Parti’ye göndermeler yapan Bahçeli, İyi Parti ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Türklüğe kin duyanlarla fiskos yaptılar, yanak yanağa verdiler, ama bu utanmazlıklarını da gözle kaş arasında hasıraltına ittiler. İmza toplayıp tarladan çıktılar, şehir şehir dolaşıp tezviratın hain çıkarmasını yaptılar. Özellikle 7 Haziran’dan beri devam edegelen Türkiye ve MHP hazımsızlığı şimdi ete kemiğe bürünmüş, kendisine yuvalanacağı hastalıklı bir vücut, tutunacağı çürük bir İP bulmuştur. Bu vücudun sonu siyasi mezarlık, İP’in sonu ise mezbeleliktir. ‘MHP diye bir parti artık yok’ diyebilecek kadar cüret ve küstahlık gösteren kripto simaların, karaktersiz fırıldakların, parti değiştirirken dillerinin ayarını da kaçırmaları kendilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Yeni ve ısmarlama koltuklarına ısınmaya çalışan köhne, dönme ve siyasi tortuların çıra gibi yanacağı zaman elbet gelecektir. Ve Türk milleti olan biten her şeyi görmektedir. Biliniz ki, altı olur, yedi olur, fakat hep Allah'ın dediği olur. Ecdadımız Oğuz Kağan’ın asırlar öncesinden söylediği şu sözü aklımızdan asla çıkmayacaktır: ‘Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar. Oysa birlik olursanız, hiçbir güç sizi yıkamaz, kıramaz.’” Bahçeli sözlerine şöyle devam etti: “Türk milletini tarih önünde ölümcül bir düelloya sürükleyenlere karşı teyakkuzdayız. Özgürlük, demokrasi, insan hakları ve eşitlik adına bütün milli değerleri hayasızca linç etmek için uğraşanları her cephede karşılamak için son ferdimize kadar hazırlıklıyız. Kapanmamış tarihi hesaplar yeniden açılsa da, Türk milletine karşı ahlaksızca meydan okumalar sürse de, biz bunları püskürtmeye azimli ve yeminliyiz. Milliyetçi Hareket Partisi, vatan ve millet mücadelesinde geriye dönüşün olmayacağını çok iyi bilmektedir. Zira biz gemileri yaktık. İnanıyorum ki, haykıracağımız mesajlar işbirlikçilere korku, gafillere uyarı olacaktır. Ve de dostlarımıza güven verecek, milletimizin inancını tazeleyecektir. Türk milleti kararlı mücadelemiz sonucunda; ‘Beni düşünenler var, bana sahip çıkanlar’ var diyecektir. ‘Yüreği benim için çarpan, gönlü bana sevdalılar’ var diyecektir. Dün olduğu bugün de, bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Tahrik ve tertiplere dikkat edeceğiz. Birlik olup kucaklaşacağız. Tek bir ses, tek bir nefes olacağız. Türkiye’mizi ve aziz milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yol ve yönteminin olmadığını bileceğiz.” “BARZANİ ISRARININ BEDELİNİ ÖDEDİ” Barzani ısrarının bedelini taksit taksit ödemeye başlamıştır diyen Bahçeli Kuzey Irak’taki gelişmelerle ilgili şunlara değindi: “Peşmerge kuru inadının kurbanı olmuştur. Peşmerge başının görev süresi 1 Kasım'da dolacaktır. ABD ise bu durumdan memnun olduğunu dün itibarıyla açıklamıştır. Barzani'nin defteri çoktan dürülmüş, işi bitmiş, fişi çekilmiştir. Barzani batmış kendi bataklığına gömülmüştür. Kerkük için iyi hazırlık yapmıştır diyor Barzani. Barzani Türkmenleri katlederken her şey yolunda ve tıkırındaydı. Her şey normal ve kıvamımdaydı. Hala konuşacak yüz ve cesareti nereden bulmaktadır. Hainler arıyorsa kendine baksın. Hain arıyorsa eli ile yüzünü avuçlasın. Ülkemizi ziyaret eden Irak Başbakanı'nın kararlı tutumu önemli bir kazançtır. Irak Türkmenlerinin tarihi haklarının savunulması iki ülke arasındaki hassas konuların başında gelmektedir. Caydırıcı olduğumuz kadar saygın olmalı, saygı görmeliyiz. Türkiye'nin dostluğu kucaklanmalı, düşmanlığından da korkulmalıdır.” “KİMDEN NE ALACAĞIMIZ NATO'YA MI SORACAKTIK?” Bahçeli NATO ile ilgili “Ülkemiz NATO'ya 1952'de üye olmuştur ancak NATO huzur ve bekamız için hangi fedakarlık ve faaliyetlerde bulunmuştur. Nerede kirli ve örtülü bir ilişki ağı varsa altında NATO'nun parmağı olduğu iddia edilmiştir. NATO, Türkiye'yi nasıl tehdit edebilmektedir? Nedir sizin zorunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Türkiye bağımsız bir ülkedir, zoruna giden varsa kendi meselesidir. İstediği silahı alabilecektir. Pusulası şaşan varsa ya komedi filmi izleyip gülsün, ya da kendi haline yanıp iki gözü iki çeşme ağlamaya koyulsun. Biz NATO'ya değil Kato'ya bakıyoruz. Canımız kimden isterse silahı oradan alırız. Herkes yerini yurdunu bilsin. Onlar varsın şatoda oturup NATO'nun düdüğünü çalsınlar. Biz Ankara'dan 29 Ekim şuuruyla dünyaya bakacağız. Tam bağımsız bir şekilde sonuna kadar yaşayacağız. Bunu çekemeyenler varsa ki, bu güçlü ihtimaldir, gerekirse kıran kırana istikbalimizi son nefesine kadar savunacağız. NATO'yu falan bilmeyiz, önümüze takoz koymak isteyenleri de yıkar geçeriz. Herkesin bilgisi ve haberi olsun ki bu asalet, bu kahramanlık şuuru ölmedi, milli vicdanlarda yaşıyor ve yaşatılıyor. Bizi köksüzlükten kurtarıp ebediyete akıp giden coşkun bir nehre dönüştüren sahip olduğumuz tarih şuurudur. Tarih şuuruna çok ihtiyacımız vardır. Bugün Avrupa'ya bakınız, başınızı çevirip Asya'yı izleyiniz. Türk demek adalet demektir. Türk demek vicdan demektir.” ifadelerini kullandı. (Serkan DEMİRTAŞ)