Şubat ayı neredeyse bitmek üzere, toplamda 3 tane olan cemreden ilki de düştü. Bu demek oluyor ki ilkbahar kapıda. Hava durumuna da bakılırsa neredeyse ilkbaharı aratmayacak bir hava hakim. Eskiden beri duyduğumuz, hatta rivayete göre takvim, hava durumu gibi kavramlara ulaşmanın kolay olmadığı, yani teknolojinin günümüzdeki kadar iyi olmadığı dönemlerde cemre insanları kurtarıcısı gibiydi. Günümüz teknolojisinde hava durumunun ne olacağı, ne zaman sert bir iklimle karşılaşacağı gibi bilgilere ulaşmak artık çok kolay… Bu her ne kadar büyükşehirlerde yaşayan bizleri çok ilgilendirmese de toprakla uğraşan, geçimini bundan sağlayan, sadece kendi geçimini değil esasında ülkenin ekonomisini de ilgilendiren çiftçiler için hayati önemde. Sadece çiftçiler için değil hayvancılıkla uğraşan insanlar için de çok elzem. Teknoloji her ne kadar gelişmiş de olsa cemre ise hala önemini koruyor. Halk arasında yüz yıllardır devam eden inanışa göre ise birinci cemre, 20 Şubat tarihinde havaya düştü. Halk takvimi ve inanışına göre, kasım günlerinin 100. gününden 5 gün sonra cemreler düşmeye başlıyor. Cemrenin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılıyor. Üç tane olan cemrenin birincisi havaya 19-20 Şubat tarihlerinde düştü. İkincisi suya 26-27 Şubat tarihinde ve üçüncüsü ise 5-6 Mart tarihinde toprağa düşecek. "Ateş", "kor" anlamına gelen cemrenin her yıl şubat ayı sonunda başlayan takvime göre önce havaya, sonra suya, son olarak da toprağa düştüğü kabul ediliyor. "cemre düşmesi", bahar bayramı nevruzun yaklaştığına da işaret ediyor. "cemre düşmesi" hayvancılıkla uğraşanlar için soğuk nedeniyle dışarıya çıkartamadıkları hayvanların otlaklara kavuşma zamanının yaklaştığını, tarımla uğraşanlar için de toprağın işlenme dönemine gelindiğini ifade ediyor. Cemre düşmelerinin başlamasıyla birlikte nevruz hazırlıkları da başlıyor. Cemre esasında baharın da habercisi. Bahar ise bereketin, bolluğun kaynağı. Umuyorum ki bu yıl hepimiz için bereketli bir yıl olur…  

Editör: TE Bilisim