Uyuşturucu, özellikle de kullanımı ölümcül sonuçlar doğuran sentetik uyuşturucular, bugün ülkemizin en can yakıcı sorunları arasında yer alıyor. Bu konuda çalışma yürüten bütün kurum ve kuruluşların üzerinde uzlaştıkları noktalar şunlar: - Uyuşturucu kullanım yaşının hızla aşağılara iniyor. - Ölümle sonuçlanan vakalarda artış yaşanıyor - Ne kadar etkin tedbirler alınırsa alınsın, uyuşturucu trafiği her geçen yıl, hacmen büyüyor. Önceki yıllarda, "transit ülke" niteliği ön planda olan ülkemizin bugün artık "hedef ülke" konumuna geldiği de net bir biçimde ortadadır. Genç nesilleri madde bağımlılığına sürükleyen nedenler arasında en belirgin olanları, gelir adaletsizliği, gençliğimizi karamsarlığa sürükleyen gelecek kaygıları, işsizlik, toplumsal yozlaşma ve aile kurumunun geleneksel yapısının bozulması. Uyuşturucu madde bağımlılığı, özellikle de sentetik uyuşturucu kullanımının hızla yaygınlaşmasıyla beraber, kamu otoritesi yaklaşan büyük tehdidi doğru okuyarak, 2014 yılından itibaren bu konuda son derece ciddi bir eylem planı hazırladı. Bu eylem planı çerçevesinde devlet mekanizmasının ilgili tüm unsurları arasında bir koordinasyon sistemi inşaa edildi ve özellikle toplumsal duyarlılık oluşturulması konusunda önemli mesafe kat edildi. Ancak bütün bu adımlar, gençlerimizi uyuşturucuya batağına sürüklenmekten ne yazık ki kurtaramadı. Çünkü hangi idari tedbir alınırsa alınsın, gençlerimizi madde bağımlılığına sürükleyen asıl sebepler varlığını sürdürüyor. Gelir adaletsizliği, gençlerimizin gelecek kaygıları, işsizlik, toplumsal yozlaşma, göç olgusu ve aile kurumunun yıpranması bir türlü önlenemiyor. Şimdi herkesin, ama öncelikle kamu otoritesinin şapkasını bir kez daha önüne koyup " Bağımlılıkla mücadelede ne kadar başarılıyız?" sorusuna cevap vermesi zorunluluk halini almıştır.

Editör: TE Bilisim