Avrupa Komisyonu, Kıbrıs açıklarında doğal gaz arama ve sondajlama faaliyetinin devam etmesi halinde Türkiye’ye yapılan ekonomik yardımları kesmeyi tartışıyor. Avrupa Birliği (AB), Kıbrıs açıklarında sondajlama faaliyetlerine devam etmesi halinde Türkiye ile üst düzey iletişiminin büyük bir kısmını askıya alabilir ve sağladığı fonların akışını kesebilir. Bu iki öneri, bugün Avrupa Birliği üyesi ülkelerin temsilcilerinin Brüksel'de düzenledikleri toplantıda öne sürülen ve önümüzdeki Pazartesi günü üye devletlerin dışişleri bakanları tarafından uygulamaya konması hedeflenen tekliflerden birkaçı. Tartışılan fikirlerin uygulamaya koyulması halinde, önümüzdeki yıl Avrupa Yatırım Bankası tarafından Türkiye'ye yapılacak yardımlarda 146 milyon euro kısıtlamaya gidilebilir. Avrupa Komisyonu'nda sunulan teklifte, Avrupa Birliği'nin “Türkiye'nin devam eden ve başlayacak olan ‘yasa dışı' sondaj çalışmaları ışığında Kapsamlı Hava Taşımacılığı Anlaşması ile ilgili devam eden müzakereleri askıya almaya ve bu süreçte üst düzey temaslarda yeni adımlar atmama kararı alacağı” yazıyor. Metnin devamında, “Avrupa Konseyi, komisyonun üyelik öncesi AB fonlarını Türkiye'ye aktarımında 2020 yılından itibaren azaltma teklifini destekliyor. Avrupa Yatırım Bankası, özellikle devlet destekli borçlar, borç verme faaliyetlerini gözden geçirecektir” deniliyor. Avrupa Komisyonu tarafından sunulan teklif, tüm devlet liderleri ve bakanlık seviyesindeki ziyaretlerin askıya alınmasını içeriyor. Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen Avrupalı diplomat, birliğin dış ilişkiler servisinin üye devletlere Türkiye ile üst düzey temaslardan sakınmalarını tavsiye edebileceğini söyledi. Avrupalı diplomat, “Türkiye'nin derin denizlerde hidrokarbon keşif ve üretim sektörü, firmaları ile bireyleri hedef alabilir. Gerçi bu konular Avrupa Komisyonu'nun sunduğu teklifte henüz konuşulmadı” dedi. Toplantıya katılan bir diplomat “Alınacak kararlar yalnızca söz konusu yasa dışı faaliyetlere müdahil olan kişileri hedef alacak. Terörle mücadele ve NATO konularında Türkiye'ye ihtiyacımız olduğu için dikkatli bir şekilde denge kurmaya çalışıyoruz. Bazı üye devletler Türkiye üzerinden geçen enerji hatlarına muhtaç olduğu için konuyu hassasiyetle inceliyoruz. Geniş çaplı ekonomik yaptırımlar beklemeyin” dedi. Tartışmaların başlangıcından itibaren açıkça GKRY'nin tarafını tutan AB liderleri, geçtiğimiz ay yaptıkları açıklamada Türkiye'nin sondaj çalışmalarına devam etmesi halinde yaptırım uygulamayı düşündüklerini duyurmuştu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ağır yaptırımlar konusunda baskıda bulunurken, diğer üye devletlerden bazıları üst düzey temasları kesme konusuna temkinli yaklaşıyor. Avrupa Birliği, Orta Doğu'dan topraklarına gelen sığınmacı ve göçmenlerin durdurulması ile güvenlik meselelerinde konusunda Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. Fakat 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları karşısında Avrupa'nın takındığı tutum ile birlik ve Türkiye arasındaki ilişkiler kötüye gitti. AB, Türkiye'nin uzun süredir devam eden üyelik müzakereleri ve gümrük birliği koşullarını iyileştirme tartışmalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarının insan hakları ihlali içerdiği iddiasıyla askıya almıştı. (İHA)

Editör: TE Bilisim