Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Ankara Kalkınma Ajansı işbirliğinde düzenlenen Ankara Geleneksel Türk El Sanatları Şöleni, Ankara Kızılay Metrosu’nda sanatseverlerle buluştu. Ehl i hüner grubunun el sanatlarını sergilediği şölende Mehmet Emin Gelir’le cam üfleme sanatı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ehl i Hüner grubu olarak Türkiye'nin birçok yerini dolaşan Gelir, ‘’Gitmiş olduğumuz illerde el sanatları ve cam üflemeye yoğun bir talep var’’ diyerek Ankara halkının göstermiş olduğu ilgiyi vurguladı. 1988 yılından beri el sanatları cam üflemeyle ilgilenen Mehmet Emin Gelir, ‘’Cam üfleme sanatına çıraklıktan başladım. Çırak olduğum zamanlar 16 yaşındaydım şimdi 46 yaşındayım. Yaklaşık olarak 27 senedir bu işle uğraşıyorum. Bu işi sevdiğim için bırakmayı aklımın ucundan dahi geçirmedim’’ diyerek bu sanatın kendinde bir tutku haline dönüştüğünü dile getirdi. ‘’ANKARA HALKININ İLGİSİ BÜYÜK’’ Halkın yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Gelir, ‘’ Ehl i Hüner grubu olarak Türkiye'nin birçok yerini dolaşmaya çalışıyoruz. Gitmiş olduğumuz illerde el sanatları ve cam üflemeye yoğun bir ilgi var. Özellikle, Ankara halkının yoğun ilgisiyle karşılaştım. Yapmış olduğum çoğu ürünü bu kapsamda sattım bu anlamda bir sıkıntı çekmiyorum diyerek konuşmasını sürdürdü. CAM ÜFLEME SANATININ PÜF NOKTASI: SABIR VE PRATİK Cam üfleme sanatının zorluklarına ve püf noktalarına değinen Gelir, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Cam üfleme sanatı, öğrenmesi zor bir sanattır aşağı yukarı 1 senenizi alır. Cama, genellikle 700- 1000 arası sıcaklıkta şekil verilebiliyor.  İşlem sırasında pratik olmak çok önemlidir aksi takdirde cam soğuduğunda hiçbir işe yaramıyor, şekil veremiyoruz. Ürünlerimizin yapılışı, modeline göre değişiyor. 5 dakikadan tutun 25 dakikaya kadar sürebiliyor bu anlamda pratik ve sabırlı olmak işin en önemli kısmıdır’’ ‘’NE VARSA YERLİ TURİSTLERİMİZ DE VAR’’ Karabük-Safranbolu’da kendine ait bir dükkanı bulunan Mehmet Emin Gelir,  Safranbolu’nun turistik bir yer olmasından dolayı cam üfleme sanatına turistlerin de ilgisinin büyük olduğunu belirtti.  ‘’Yine de ne varsa yerli turistlerimiz de var’ ’diyerek yerli turistin ilgisinin ve desteğinin daha büyük olduğunu sözleriyle vurguladı. ‘’CAM ÜFLEME SANATI BİZE OSMANLI’DAN MİRAS’’ Cam üfleme sanatının gelişimini ve günümüze kadar geldiği süreçleri aktaran Gelir’’ Bu sanat Osmanlı’dan bu yana varlığını sürdürmeye devam ediyor. İtalya'dan geldi diyorlar ama İtalya’da bizim eski Paşabahçe ustaları gidip de İtalya'yı İtalya yapmışlar. O dönemde olan Türk hükümeti cam üfleme sanatına sahip çıkmadığı için biz de tam anlamıyla gelişemedi’’ dedi. ‘’CAM ÜFLEME SANATINA KADINLARDAN RAĞBET BÜYÜK’’ Kadın müşterilerinin fazlalığını dile getiren Gelir, kadınların aksesuar ve takılara olan merakının bu anlamda işlerine olumlu yansıdığını, yaptığı kolyelerin, yüzüklerin kadınların yoğun ilgisiyle karşılaştığını dile getirdi. GELİR: ‘’ İNSANLARIMIZ ÇİN ÜRÜNLERİNİ KULLANMASINLAR’’ Çin ürünleri kullanarak aslında milli servetimizi yok ettiğimizi öne süren Gelir,  ‘’ insanlarımız Çin ürünlerini fazla kullanmasınlar. Büyük bir hevesle alıyorlar daha sonrasında vücutlarında yaralar çıkıyor. Çin ürünleri ne kadar ucuz olursa olsun kullanışsız. Kullanamadıktan sonra da ne işe yarıyor? Kısacası, milli servetimizi tüketiyoruz diyerek Türk menşeili ürünler kullanmanın önemine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Devlet tarafından ustalara sahip çıkılırsa veya koruma altına alınırsa ustalar ve sanatçılar da daha farklı yerlere gelebilir. Kendi sanatımıza, kendi ürünlerimize sahip çıkalım. Dışarıda ki ürünlere insanlar çok fazla rağbet gösteriyor ben bunu tamamıyla yanlış buluyorum. Milli değerlerimize, tarihimize, kültürümüze sahip çıkalım’’mesajıyla konuşmasını sonlandırdı. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim