Ankara’da 3. aşı çalıştayı düzenlendi. 3. Aşı Çalıştayı’na katılan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, GSK Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur ve GSK Aşıdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Thomas Breuer aşılamanın önemini anlattı. Ankara’da düzenlenen Toplantıda bulaşıcı hastalıkların azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasında en yaygın kabul görmüş, en etkin ve ekonomik girişim olan aşı sayesinde Türkiye’de her yıl 14 bin 296 çocuk ölümünün engellediğinin altı çizildi. “AŞI SALDIRIYA UĞRUYOR”

  1. Aşı Çalıştayında konuşan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşıyla ilgili neden çok toplantı yaptıkları hakkında konuştu. Ceyhan, aşıyı hiçbir konuyla karşılaştırmanın mümkün olmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşı bir sağlık mensubun insan sağlığına vereceği en büyük katkıdır. Böyle olduğu için bir taraftan devletin de yürüttüğü programlar arasında yer alıyor. Ama bu konuda da dünyada çok büyük gelişmeler oluyor. Bununla birlikte aşı bir taraftan çok saldırıya da uğruyor. Gerek bazı basın mensupları gerekse isminin önünde profesör unvanını taşıyan kişilerin aşının aleyhinde konuştuğuna şahit oluyoruz. Bu konuda basına çok iş düşünüyor. Aşıyla ilgili yapılan her olumsuz haber, ilaçla ilgili yapılan bir olumsuz habere benzemiyor, bütün herkes bu haberden etkilenebiliyor.”
“AŞI %100 TOPLUMSAL ETKİ SAĞLIYOR” Hiçbir aşının yüzde yüz korumadığını vurgulayan Ceyhan, “En iyi koruyan aşı yüzde 98 oranında koruyor. Aşılar yapıldıktan sonra ise görülüyor ki toplumda hastalık görünmüyor. Yani aşı yüzde 100 toplumsal etki sağlıyor. Çocuklara aşı yaptırma zorunluluğu Türkiye’de çok fazla konuşulan konular arasında yer alıyor. Aslına bakarsanız birçok ülke bu durumda. İnsanlara zorlayarak aşı yaptırmaktan ziyade konuşarak onları ikna etmek gerekiyor. İnsanları ikna etmek için de bu noktada basının da önemi çok fazla” dedi. “TÜRKİYE AŞI KONUSUNDA ÇOK YOL ALDI” Ceyhan, 2005’den bu yana Türkiye’nin aşı konusunda çok fazla yol aldığını ifade ederek şunları söyledi: “Aşı şemasına yeni aşılar eklendi örneğin. 2013’e kadar ciddi bir gelişim gösterildi. 2013’den sonra biraz yavaşlama yaşandı. 2 Ekim 2005’de yapılan kurulda biz bir karar aldık. O zamana kadar Bakanlığa bir türlü kabul ettiremediğimiz kızamık, kabakulak aşısı ulusal aşı programına girdi. Aynı toplantıda menenjit aşısını 42. ülke olarak aldık programımıza. Bakanlık çok olumlu yaklaştı ve suçiçeği aşısını da dünyada 8. ülke olarak programa aldık. Sonra bu süreç birden bire durdu. İshalin en önemli nedenlerinden birisi olan rota virüsünü önleyen aşı şuanda 94 ülkede ulusal aşı programı içerisinde, en son kabul eden ülke ise Afganistan. Biz de ise henüz programa alınamadı.” AŞI PROGRAMINA ALINMAYAN AŞILAR Hala birçok aşının aşı programına alınmadığını ifade eden Ceyhan şunları söyledi: “Rahim ağzı kanseri aşısı, yıllardan beri dünyada konuşulan bir aşı. Birçok Müslüman ülke rahim ağzı kanseri aşısını programına almışken Türkiye’de bu henüz konuşulamıyor bile. Bir diğer konuşulan aşı ise meningokok aşısı. Bahsettiğim aşılar bizim de programımıza alınsın diye tartışılan aşılar arasında yer alıyor. Burada önemli olan ise bu aşıların sürdürülebilirliğini sağlamak. Sürekli aşıya saldırılması ise aşıların ulusal programlara alınmasını da engelliyor. Şunu da belirmek gerekir ki dünyanın hiçbir yerinde aşıya saldıran bir medya organına rastlamak oldukça zor.” “AŞI YAPTIRMAYIN DİYENLERİN ÇOCUKLARI AŞILI” Aşı aleyhinde konuşan, çocuklarınıza aşı yaptırmayın diyenlerin çocuklarının aşı kayıtlarına baktığını belirten Ceyhan şunları söyledi: “Bunu söyleyenlerin hepsinin çocuklarının aşı kayıtları tam. Yani aşı yaptırmayın diyenlerin hepsinin çocuklarına yaptırmadıkları aşı yok” “AŞI İLE YILDA 3 MİLYON ÇOCUK ÖLMÜYOR” GlaxoSmithKline'nın (GSK) Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur 3. Aşı Çalıştayında aşıya dair açıklamalarda bulundu. Badur, aşı sayesinde yılda dünyada 3 milyon çocuğun ölümünün engellendiğini ifade ederek şunları söyledi: “Belli başlı 25 bulaşıcı hastalığa karşı aşı elimizdeki en büyük silah. Aşılanmayan çocukların riskine bakıldığında örneğin 23 misli boğmacaya yakalanma riskleri oluyor. Bu tip rakamsal bulgularla biz aşıların ne kadar çok hayat kurtardığını biliyoruz, görüyoruz.” ‘TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK’ Badur, sözlerine şöyle devam etti: “Toplumdaki sadece aşı şemasında yer alan aşılanma sayısı değil, aynı zamanda aşılanma oranlarının yüksekliği de önemli. Biz ise buna ‘toplumsal bağışıklık’ diyoruz. Bu nedenle aşı karşıtlığı üzerinde fazlasıyla durdurduğumuz bir konuyu oluşturuyor. Aşılar sadece hastalıkların sayısını azaltmıyor, toplumların ekonomisi ve bir takım sosyal olaylar açısından da önemli. Hastalıkların önlenmesi dışında beklenen yaşam süresinin uzaması, yeni iş sahası yaratma, daha iyi eğitim gibi bir dizi faktörlerin de olumlu yönde ilerlemesini sağlıyor.” AŞIYI SEKTEYE UĞRATAN 2 NEDEN Günümüzde 2 nedenle aşılamanın sekteye uğratıldığını ifade eden Badur, “Bu nedenlerden bir tanesi daha çok aşıya erişim sorunu olan, örneğin parasal nedenlerden dolayı gelişmekte olan ülkelerde görülmekte. Bir diğer neden ise aşıyı reddeden, istemeyen kesimlerdir. Bu ise ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerde yaşanmakta. Aşı aslında kendi başarısının kurbanı olmuştur. Aşı aleyhinde bir dizi argüman sayılmakta, ama hiçbirisinin bilimsel bir dayanağı bulunmamaktadır. Bununla mücadele etmenin birçok yolu var. Önemli olanı ise sağlık çalışanının ya da hekimin hastaya ya da ebeveynlere söyledikleridir. Yani hekimin aşıya inanması ve aşıyı ısrarla önermesidir” diye konuştu. “AŞI YAŞAM BOYU UYGULANMALI” Aşıya sadece çocukluk çağında uygulanan bir korunma yöntemi olarak bakmamak gerektiğinin altını çizen Badur, “Aşı yaşam boyu gereken bir sağlık uygulamasıdır. Çocuklarda, yetişkinlerde, gebelerde yaşam boyu uygulanmalıdır. Çünkü erişkinlerde aşılanma oranı çok düşük, bu durumda ise ciddi sağlık sorunları görülüyor. Örneğin çocukluk hastalığı olarak bakılan boğmacanın 65 yaş üzerindeki bireylerde ciddi sorunlar yaratabiliyor” ifadelerini kullandı. “AŞI KONUSUNDA TÜRKİYE’DE MİLLİ BİR BAŞARI VAR” Almanya’da hekimlik yapan ve 17 senedir GSK’da çalışan, GSK Aşıdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Thomas Breuer aşıya sahip olmanın aşılamadan daha önemli olduğunun altını çizdi. Breuer konuşmasına şöyle devam etti: “Burada asıl önemli olan aşılamayı yapabilmek, bunun için ise aşıya ihtiyaç bulunmakta. Aşı o kadar kıymetli bir buluş ki sadece temiz su ile yarışabilecek şeydir deniliyor aşı için. Bu çok doğru. Çünkü her sene aşı ile 3 milyon çocuğu ölümü engelleniyor. Bu konuda Türkiye’de de önemli bir milli başarı var. Çünkü son yıllarda Türkiye’nin aşılama programındaki aşılar gelişti. Türkiye’de aşılama oranı Avrupa’daki ülkelerin üzerinde bir oranda yer alıyor.” “TÜRKİYE’DE 14 BİN ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ ENGELLENİYOR” Dünyada aşıya 27 buçuk milyar doları harcadıklarını belirten Breuer, bu sayı reçeteli ilaçla karşılaştırıldığında 774 milyar doları bulduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Türkiye’deki durum ise 880 milyon dolar aşı bütçesine sahip. Reçeteye harcanan oran ise Türk Lirası ile 22,1 milyar tutarında. Şunu da eklemek gerekir ki aşı sayesinde 14 bin 296 sayısında çocuğun ölümü engelleniyor” (Türkan ÇATAL YILDIZ)
Editör: TE Bilisim