Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) erişkin bağışıklaması konusunda farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli derneklerin de katılımıyla "2. Erişkin Bağışıklama Akademisi"ne ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda dünya genelinde her yıl 2 milyondan fazla ölüme yol açan zatürreden ve 500 binin üzerinde ölüme neden olan gripten aşı ile korunmanın mümkün olduğu vurgulandı. Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), ülkede erişkin bağışıklaması konusunda farkındalığı artırmak ve tüm sağlık çalışanlarıyla buluşmak amacıyla, 2-3 Kasım tarihlerinde, Ankara'da "II. Erişkin Bağışıklama Akademisi" düzenledi. Etkinliğe, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu paydaş olarak katıldı. 65 YAŞ ÜSTÜ BİREYLER VE KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLARA ÜCRETSİZ AŞI Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 2-3 milyon kişi aşı ile önlenebilir enfeksiyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Oysa dünya genelinde aşılama oranlarının artırılmasıyla bu ölümlerin yarı yarıya azaltılması mümkün. Toplantıda enfeksiyon kaynaklı ölümlerin dünya genelinde azaltılması için erişkin bağışıklamasının önemine dikkat çekilirken, Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında artık risk grubu erişkinlere yönelik aşıların ücretsiz yapılmasına karar verildiği duyuruldu. Bundan sonra tüm 65 yaş üstü erişkinler, diyabet, kronik akciğer ve kalp hastaları gibi risk grupları aile sağlığı merkezlerinde ve aşıya erişimin olduğu kurumlarda ücretsiz aşılanabilecek. Türkiye EKMUD Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, çocuklukta başlayan aşılamanın yaşam boyu devam ettiğini belirterek, "Pediatrik yaş grubunda aşılanmama durumunda ölüm oranları, daha yüksekmiş gibi algılansa da erişkin yaş grubunda özellikle risk grubunu oluşturan gruplarda ölüm oranları çocuklardan daha fazladır." dedi. Köksal konuşmasına şu şekilde devam etti: '' Aşı, en az çocuklarda olduğu kadar erişkin yaş grubunda da son derece önemlidir. Çünkü erişkinler çocuklardan farklı olarak bir takım risklere sahiptir. O nedenle risk grupları başta olmak üzere erişkin bağışıklama gelişmesi muhtemel olan bir çok enfeksiyon hastalığına karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Bugün baktığımızda Dünya'da büyük bir nüfus hareketi görüyoruz. Gerek göçler gerekse seyahatler ülkeler arasındaki hastalıkların kişilere yayılması bakımından son derece önemli bir konu. Yine bunun dışında bir çok risk grubu türedi. Örneğin önceden yaşam daha kısaydı ama bugün baktığımız zaman 65 yaş artık orta yaş kabul edilmekte. Bunun dışında diyabet, kalp hastalığı, tansiyon gibi kronik hastalıkların giderek arttığını, obezitenin toplumun gerçekten ciddi bir sorunu olduğunu görüyoruz. Yine bunun yanı sıra organ nakli eskiden bu kadar yaygın değildi. İlaç kullanımları bu kadar yaygın değildi. İşte bunların devreye girmesi, organ nakilleri yeni grupların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu grupların tümünün aşılama ile korunması mümkündür." ''Çocukluk yaş grubunda geçirilen hastalıklar eğer erişkin yaşa kalırsa çok daha ağır bir sürecin geçirilmesine neden oluyor'' 14 ölümcül bulaşıcı hastalığa karşı hastaların korunduğunu söyleyen Dr. Köksal,konuşmasına şöyle devam etti: "Çocukları da buna kattığımızda bu sayı 25'in üzerine çıkmakta. Ama erişkinler çocukluk yaşındaki her hastalığı geçirmiyorlar ancak geçirdikleri zamanda bunun için de 2 sebep gerekiyor. Ya aşılanmamış olması gerekiyor ya da doğal olarak enfeksiyonu çocukluğunda geçirmeyip bağışık olmaması gerekiyor. Çocukluk yaş grubunda geçirilen hastalıklar eğer erişkin yaşa kalırsa çok daha ağır bir sürecin geçirilmesine neden oluyor. Bu bakımdan da erişkin bağışıklama çok önemli. Biz erişkin bağışıklama da risk gruplarının yanı sıra şöyle bir algoritmamız da var: Çocukluk yaşında başlanmış olan aşıların devam aşıları vardır ileri yaşta. Örneğin, tetenoz aşısında olduğu gibi ki çok önemli bir aşıdır. Bunun yanı sıra erişkin yaş gruplarına has aşılar vardır. Örneğin zatürre aşıları gibi bir çok aşıyı erişkin yaş grubunda kullanarak diğer hastalıkların gelişmesini engelliyoruz. Aşılamanın öneminden biri ise kişiyi hastalıklara karşı koruyor ve hem de o hastalığın toplumda yayılmasını önlemek bakımından çok önemli. Çünkü eğer kişi korunmuyorsa ve kendi hasta olursa korunmamış bireylerin de enfekte olmasına neden olacaktır. Aşılama bu bakımdan da son derece önemlidir. Yine Hepatit B aşılarına baktığımızda karaciğer kanserinden koruyan bir aşı olduğunu görüyoruz." ''AŞILARIN ÖNEMİNİ HİÇBİRİMİZ YADSIMIYORUZ. BİZ HEKİMLER OLARAK ÇOK ÖNEM VERİYORUZ.'' Türkiye EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Canan Ağlar ise enfeksiyon hastalıklarının yüz yıllardır bilindiğini ifade ederek, bu sayede çok kısa sürede geliştirilen aşılarla çiçek hastalığı gibi hastalıkların görülme riskinin ortadan kalktığını söyledi. Kızamık aşısıyla çocuk ölümlerinden bahsedilmediğini belirten Ağlar, "Enfeksiyon hastalıklarında aşılarla çok ilerleme sağlandı. Aşıların önemini hiçbirimiz yadsımıyoruz. Biz hekimler olarak çok önem veriyoruz. Ülkemiz de gelişmiş ülkelerin ulaştığı erişkin aşılama hedeflerine en kısa sürede ulaşsın. Hepimiz sağlık içinde yaşamımıza devam edelim. "dedi. “GRİP VE ZATÜRRE GİBİ HASTALIKLARA BAĞLI ÖLÜMLER AŞIYLA ÖNLENEBİLİR” Türk Toraks Derneği MYK Üyesi Prof. Dr. Metin Özkan, konuşmayı devrelarak grip ve zatürre aşıları hakkında önemli bilgiler verdi: “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre grip her yıl 1 milyar kişide enfeksiyon oluşturmaktadır ki, bu dünya nüfusunun yaklaşık %20’si demektir. Yıllık 300.000 ila 500.000 olguda ölümcül seyretmekte ve ölümlerin çoğu kronik hastalıkları olan yaşlılarda görülmektedir. Astımlı ve KOAH’lı hastalarda grip daha sık ve ciddi seyreder. Bu hastalarda grip; hastane yatışı, ölüm ve zatürre gibi bakteriyel enfeksiyonları artırır. Zatürre ise dünya genelinde sağlığı tehdit eden ve ciddi bir ekonomik yüke neden olan bir hastalıktır. Avrupa’da zatürrenin toplam maliyeti yıllık 10,1 milyar avrodur. DSÖ verilerine göre her yıl 2 milyondan fazla kişi (çoğu çocuk ve yaşlı) zatürre nedeniyle hayatını kaybediyor. Zatürre tüm dünyada enfeksiyon nedenli en sık üçüncü ölüm nedenidir. “AŞI REDDİNİ SAVUNANLAR, AŞILARIN YOKLUĞUNUN NELERE SEBEP OLABİLECEĞİNİ GÜNDEME GETİRMİYOR” Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği’nden Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver'se konu hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Aşı ile önlenebilir hastalıklar erişkinlerin sağlığını tehdit eden bir toplum sağlığı sorunudur ve sağlıklı yaşlanmanın önündeki en büyük engellerden biridir. Esas olarak çocukluk çağı enfeksiyonları olarak düşünülen tetanos, difteri, boğmaca ve kızamık gibi enfeksiyonlar için bazı erişkinler de oldukça düşük koruyucu antikor düzeylerine sahiptirler ve bu hastalıkları erişkin yaşta çok ağır bir şekilde geçirebilirler. Bunun yanında diyabet, kronik akciğer ve kardiyovasküler hastalıklar,kanser, grip ve zatürre gibi hastalıklar için belirgin risk faktörleridir. Buna rağmen, aşılardan erişkin yaşta maalesef çok az oranda faydalanılmaktadır. Aşıların güvenli olduğuna dair tüm bilimsel verilere rağmen, aşıların yan etkilerinin aşı reddinin bir numaralı mazereti olarak gösterildiği bir ortamda, aşılanmamanın etkilerinin neler olduğunun tartışılmaması şaşırtıcıdır. Sonuç olarak aşıların birey ve toplum için önemini her zaman vurgulamak, gerçek veriler ışığında toplumu bu konuda doğru bilgilendirmek gerekmektedir. İç hastalıkları uzmanlarının günlük pratiklerinde hasta ile olan her karşılaşmaları, erişkin aşılaması için bir fırsattır ve derneğimiz de ‘yaşam boyu aşılama’ kavramının toplumumuzda yerleşmesi için tüm imkanları ile çalışmaktadır.” (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)  

Editör: TE Bilisim