Haşhaşella, uzun Ar-Ge çalışmaları sonucu, haşhaşın şeker ile ezilerek krema haline getirilmesi ile piyasaya çıktı. 2010 yılında haşhaş kreması ürünü ile ‘Milli Çikolata’ unvanını kazananan Haşhaşella markasının önümüzdeki 5 yıl içindeki hedefi çikolata kadar tercih edilen bir ürün olabilmek. Haşhaşella’nın patent sahibi, AŞPA Gıda Şirketi’nin sahibi Ahmet Aşgın ile haşhaşın faydalarını ve Haşhaşella ürünlerini konuştuk. Aşgın, haşhaşın faydalarına değinerek, ‘’Ankara, Türkiye’nin beynidir. Güçlü olması için Ankara’nın haşhaş tüketmesi gerekiyor’’ dedi.  ‘’HAŞHAŞIN ARAŞTIRMASI YAPILMAMIŞ’’ Afyonkarahisar’ın en özel ürünü olan Haşhaşella markasının sahibi Ahmet Aşgın, ‘’AŞPA Ltd. Şti. adına buradayım. Haşhaş ürünleri üzerinde çalışmaktayız. Yeni ürünler olan fıstık ezmesi ve kakaolu fındık kreması üzerine de çalışmalar ve araştırmalar yürüyoruz. Ankara halkına, ürettiğimiz ürünleri, yeni geliştirdiğimiz patentli ürünlerimizi tanıtmaya geldik. Farklı ve yerel lezzetleri tanıtmamız gerekiyor. Ürünlerimizin hepsi çok özel ürünler. Afyonkarahisar’ın özel ürünü olan haşhaş kapsülünden uyuşturucu yapıldığı için, ayıplı ürün olarak algılanıyor. Esasında biz haşhaşın tohum kısmından işlem yaparız. Tohumda da herhangi bir uyuşturucu ya da herhangi insanlara zarar verici bir şey kesinlikle yok. Haşhaş kabuğundaki uyuşturucudan dolayı gölgede kaldı. Araştırması hiç yapılmamış’’ dedi. ‘’SÜTTEN 8 KAT FAZLA KALSİYUM İÇERİYOR’’ Kendi laboratuvarlarında, haşhaş ile ilgili birçok Ar-Ge çalışması yürüttüklerini ve haşhaşın birçok proteinli gıdadan daha fazla protein içerdiğini keşfettiklerini anlatan Aşgın, ‘’Biz bundan dolayı, laboratuvarımızda yaptığımız Ar-Ge’ler sonucu haşhaşta, yüzde 21,90 protein olduğunu keşfettik. Bugün sporcu yiyecekleri yüzde 20 proteinli olduğu zaman çok yüksek fiyattan satılıyor. Bunun dışında kalsiyum açısından çok yüksek derecede zengin. Bugün haşhaşın içinde sütte bulunan kalsiyum oranının neredeyse 8 katı kalsiyum bulunuyor. Süt reklamları, yoğurt reklamları yapılırken, kemiklere, çekiç vurarak, kemikleri nasıl sağlamlaştırdığı mesajı veriliyor. Ama haşhaş bundan 8 kat daha fazla kalsiyum oranı içeriyor. Kabuğu uyuşturucu madde içerdiği için bir türlü gün yüzüne çıkamadı. Bunun sıkıntısını çekiyoruz. Haşhaşı içerdiği yüksek kalsiyum oranından ötürü özellikle çocuklar tüketmeli. Onların dışında özellikle yaşı ilerlemiş, 50 yaşın üzerindeki insanların, mutlaka günlük en az 1 yemek kaşığı haşhaş ezmesi yemesini tavsiye ediyoruz’’ şeklinde konuştu. "GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMEMİŞ NADİR ÜRÜNLERDEN’’ Haşhaşın içerdiği Omega-3 ile beyin gelişiminde önemli bir rol oynadığını hatırlatan Aşgın, ‘’Haşhaşta ayrıca Omega-3 açısından aşırı zengin bir ürün. Bu da hamile kadınların, hamilelik döneminde, çocuk beyni gelişi açısından tüketmeleri gerekiyor. Çünkü çocuk beyninin 3’te 1’i aslında Omega-3’ten oluşuyor. Haşhaşı, hamilelik döneminde mutlaka tüketmeleri gerekiyor. Haşhaşın, ayrıca, kalp ve damar rahatsızlıklarına karşı etkin bir özelliği var. İçerisinde barındırdığı yaş asitleri ile birlikte bitki yağları içerisinde en akıcı ve ince yağ olma özelliği taşıyor. Bunlardan dolayı genetiğiyle oynanmamış çok nadir ürünlerden biri olarak kaldı. Bundan dolayı haşhaşı her platformda insanların tüketmesini istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.   MİLLİ ÇİKOLATA: HAŞHAŞELLA Milli çikolata unvanı kazanan Haşhaşella’nın kahvaltılarda çikolata gibi tüketilmesi taraftarı olduklarını belirten Aşgın, ‘’Haşhaş ezmesini genelde insanlar hamur işlerinde kullanıyorlar. Bu bilindik bir tüketim haline geldi. Biz bunun kahvaltılarda günlük olarak tüketilmesi taraftarıyız. Çocukların, çikolata kremasına karşı aşırı bir sempatisi var. biliyorsunuz çikolata yapımında aroma verici maddeler ve kimyasal koruyucular kullanılıyor. Bu nedenle sıkıntılı görünüyor. Biz haşhaşı tamamen kendi yağı ve kendisiyle yaptığımız için ‘Haşhaşella’ diye bir ürün geliştirdik. Bunu kahvaltılarda, yetişkinler de mutlaka tüketsin diyoruz. Çocuklar için çikolataya alternatif olarak Haşhaşella’nın tüketilmesini özellikle istiyoruz. Mineraller ve vitaminler açısından, kalsiyum açısından aşırı zengin olduğundan dolayı çocuklarımıza, gelecek nesiller için öneriyoruz’’ yorumunu yaptı. ‘’HEDEFİMİZ ÇOCUKLARIN ÇİKOLATA GİBİ HAŞHAŞELLA YEMESİ’’ Birkaç ünlü markanın Haşhaşella için üretime başlamak istediklerini ama ürün patentinin kendisinde olduğunun altını çizen Aşgın, ‘’Haşhaşella yaklaşık 3 yıldır piyasada. Tabi biz çok büyük bir firma olmadığımız için, bir sürü reklam yapıp çıkaramadık ama patentini aldık. Hatta bazı firmalarla sorun yaşadık. Ünlü markalar bunu üretmek istediler. Biz onlara, patentini aldığımızı bizim üreteceğimizi söyledik. Onlar bizden haşhaşı alıp kendi Ar-Ge’leriyle bir ürün yapmak istediler. Ama ben şekerlendirilmiş haşhaşın patentini aldım. Yani bir damla şeker koyup haşhaş satamıyorsunuz. Sizlerin bunu benimle paylaşmanız lazım. Onlar da başkasına çalışmak istemediler. Biz küçük adımlarla devam ediyoruz. Şu anda ciddi bir potansiyelimiz oluşmaya başladı. Ankara’da bir bayimiz var geçen seneden beri satışımız başlamış durumda. Türkiye’de maalesef bir zincir mağazacılık olayı ortaya çıktı. Bunların tabi bizler için şartları ağır. Bunların içerisine girmek kolay değil. Bunlara girmeye başardığımız gün zaten olay bitmiş demektir. Mesela biz haşhaş ezmemizi, Gelincik markamızla tüm Türkiye’deki bir markette satıyoruz. Sattığımız mağazada, genellikle denetimi ağır olan ve sıkı kontroller yapılıyor. Yani ezmemizi satıyoruz, yaygın bir üretimi var. Ama tabi çikolata kadar yaygınlaştıramadık ama önümüzdeki 5 yıllık hedefimiz bütün çocukların kahvaltıda haşhaş ezmesi yemesi olacak’’ dedi. ‘’İNSANLAR ARTIK SOFRAYA KONULAN HER ŞEYİ YEMİYORLAR’’ Son dönemde, Türkiye’de başlayan sağlıklı yaşam konusunun kendilerini bu işi yapmaya özendirdiğini ifade eden Aşgın, sözlerine şöyle deva etti, ‘’Türkiye’de bizi bu işi yapmaya özendiren şu; insanlar artık eskisi gibi değil. Sofraya her konulan şeyi yemiyorlar. Ürün ne içeriyor bunların hepsini araştırıyorlar. Bizim ürünümüz tamamen doğal. Sadece diyabet hastalarının dikkatli tüketmesi gerekiyor. Haşhaşella’nın tadı çikolatadan biraz daha azdır. Çünkü şekeri en az seviyede kullanmaya dikkat ettik.  Haşhaş doğal bir ürün, vitamin, mineral açısından aşırı zengin. Afyon haşhaşın merkezi ama Ankara da Türkiye’nin merkezi. Ankaralıların haşhaşı mutlaka yemesi gerekiyor. Çünkü Omega-3 açısından aşırı zengin. İnsanların unutkanlık ve beyin gelişimi konularında birebir etkili bir ürün. Özellikle Alzheimer’a karşı koruyu bir ürün. İnsanların kalsiyum açısından, omega-3 açısından, damar sertliği açısından, aşırı vitamin kaynağı olduğundan, özellikle Ankaralıların yemesi gerekiyor. Çünkü Ankara bizi beynimiz, Ankara’nın güçlü olması. Burada ilgi çok yoğun. Sattığımız ürünlerin en başında Haşhaşella geliyor.’’ ‘’TOHUM KISMIMIZ ŞİFA KAYNAĞI’’ Haşhaşın, afyon miktarının tohum içinde milimetrik rakamlarda olduğuna değinen Aşgın, ‘’İnsanlar değişik bir ürünü, doğal bir ürünü merak ediyorlar. Bu nedenle insanların tepkisi çok güzel. Biz geçen yıl bu etkinliğe yine katılmıştık. Ankaralılar bizi, bu ürünü bulamadıkları için çok fazla kişi talep gösteriyor. İnsanların ilgisi çok büyük. Tabi zaman her şeyin ilacı diyoruz. Aynı şeyi tekrar söylemek istiyorum. Ankara, Türkiye’nin beyni, haşhaş da vitamin açısından, Omega-3 açısından aşırı zengin, bundan dolayı Ankara’nın haşhaş yemesi gerekiyor. Yani insanlar kapsülündeki uyuşturucudan korkmasın. Haşhaşta olan, hamurda katılan maya gibi çok milimetrik bir miktardır. Mesela biz Almanya’ya haşhaş tohum ihracatı yapıyoruz. Onlar yüzde 0,30 miligram afyon oranını sınır olarak koyuyorlar. Bizim Afyon’umuzun haşhaşı 0,085 gram afyon içeriyor. Bu oran aslında insan sağlığı açısından faydalıdır. Çok milimetrik olduğu için rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etkisi var. Bizim uyuşturucu kısmımız kabuğunda oluyor, köylümüz onu devlete veriyor, biz faydalı olan tohumunu ülke ekonomimiz için kullanıyoruz. Tohum kısmımız şifa kaynağı’’ dedi. ‘’ANNE KARNINDAN, ÖLENE KADAR TÜKETİLMELİ’’ Ankara bizim beynimiz, onun sağlıklı olması gerekiyor bu nedenle de haşhaş tüketilmesi gerekiyor sözlerini yineleyen Aşgın, son olarak şu sözleri ifade etti, ‘’1980’li yıllarda başlayan sanayileşmeyle birlikte, katı yağları çok tükettiler ve birden birçok hastalık türedi. Devlet hastane yapmaktan, okul yapmaya fırsat bulamadı. Bu da sanayi ve gıda terörünün sıkıntısıdır. Yani ne yediğini bilmemek, insanların kendini kurşunun önüne atması demek. İnsanlar doğal ürünleri araştırsınlar. Ama haşhaş çok özel ve genetiği değiştirilmemiş ender ürünlerden biri olduğunu biliyoruz. Bu nedenle 7’den 70’e herkes tüketmeli. Hatta anne karnından başlayıp ölene kadar tüketilmesi gereken bir ürün olduğuna inanıyoruz. Çünkü bizim bölgemizde, Hititler çok uzun süre yaşamışlar ve kayaları oymuşlar. Yani haşhaş yiyerek güçlendiklerinin bir kanıtıdır bu. Haşhaş demek, güç, protein, kalsiyum demektir.’’ (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim