HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve HAK-İŞ Kadın Komitesi Üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir araya geldi. Genel Başkan Arslan ve Hak- İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Yavuz kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda sendikalı olmanın önemine dikkat çekti. Kadına yönelik şiddete karşı, kadınları kendilerine güvenmeye, sendikalı olmaya ve hak arayışında mücadeleden vazgeçmemeye davet eden Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘’Bizler hem ülkemizde, hem de yeryüzünde, kadınlara gerçek anlamda, değerini verecek, onların hakkını kendilerine iade edecek bir anlayışı inşa etmek zorundayız’’ dedi. Hak-İş Genel Başkanı Arslan, öğretmenler günü dolayısıyla da bir mesaj vererek, ‘’Öğretmenlerimizin, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz, geleceğimiz için, çocuklarımız için, ülkemizin ve dünyanın geleceği için çok önemli ve kutsal bir görevi yerine getiriyorlar. Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü de kutluyoruz’’ dedi. ‘’ŞİDDET UYGULAYANLARIN ZAVALLILIKLARINI İFADE EDİYOR’’ Genel Başkan Arslan, dünya ve Türkiye’deki kadına yönelik şiddet oranlarını açıklayarak, ‘’Ne yazık ki gerek ülkemizde, gerek bütün dünyada, kadına yönelik şiddet bütün çabalara ve gayretlere rağmen, azalmadan devam ediyor. Dünyanın her köşesinde, gelişmiş olup olmadığına bakmaksızın, eğitimli olup olmadığına bakılmaksızın, maalesef her toplumda şiddet artarak devam ediyor. Avrupa Birliği ülkelerinde, kadınların yüzde 27’si aile içi ve iş hayatından dolayı şiddet görüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 30 milyona yakın kadın, aile içi şiddetin mağduru ve büyük bir bölümü de çaresizlik içerisinde. Ülkemizde, bütün çabalara rağmen, ortalama her gün 4’e yakın kadın, aile veya eşi tarafından şiddet görüyor ve öldürülüyor. Bütün bunlar, dünyadaki uygulamalar, kadına yönelik şiddete karşı ortak hareket etmeyi gerektiriyor. Biz de HAK-İş olarak bu şiddetin nedenlerini, buna sebep olan unsurları, tespit edip, buna yönelik tedbirler almaya çalışıyoruz. Bunun için Hak-İş sadece var olan sorunları kamuoyu ile paylaşmak değil, bu sorunlara yönelik çözümler de üretmek gerekiyor. Bizim medeniyetimiz, kadına şiddeti, bütünüyle reddeden, şiddeti, uygulayanların zavallılıklarını ifade ediyor. Bunun için kadına şiddet değil, kadını baş tacı yapan bir medeniyetin çocuklarıyız. Cennet anaların ayakları altındadır diyen bir peygamberin ümmetiyiz’’ ifadelerini kullandı. ‘’SENDİKALARDA ETKİN OLUN’’ Çalışan kadınların, sendikalı olarak kendi haklarını öğrenme ve savunma konusunda daha ileriye gideceklerinin altını çizen Arslan, ‘’O zaman bunlar niye yaşanıyor? Bütün bu şiddet, bütün bu ölümler, bütün bu baskılar, insanlık dışı uygulamalar neden oluyor? Biz kendi kültürümüzden, kendi medeniyetimizden, kendi değerlerimizden, inançlarımızdan koptuğumuz ölçüde bu şiddete kadınlar maruz kalıyor. Bu nedenle, bugün ülkemizde olup bitenler aslında, bizim değerlerimizden bizim inançlarımızdan, bizim referanslarımızdan kaynaklanmıyor. Bu değerlerimizle uymayan, anlayışın ürünüdür. Bu nedenle biz Hak-İş olarak kadınların çalışma hayatında yer alan, her alanda olduğu gibi şiddet konusunda da daha çok daha duyarlı hale getirmeliyiz. Bu konuda yaptığımız araştırmalarda, doğru cevapları alabilmek ve onların uğradığı şiddetin önüne geçmek için tedbirler almamız gerekiyor. Bunun için çalışma hayatındaki kadınların sendikalaşmasını isterken onların sorunlarını çözme konusunda mücadele etmelerini isterken, sendikalarda etkin olmalarını isterken aslında kendilerine yönelik her türlü şiddete karşı da korunmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Kendine güvenen, sendikacılığı konusunda kararlı olan ve bu konuda mücadelede kararlı olan kadınların, hem aile içi hem de iş hayatında şiddete karşı daha mücadeleci olacakları kesindir. Bunun için biz bir yönüyle, kadın üyelerimizin, kadın çalışanlarımızın, çalışma hayatındaki sorunlarını, mobing konusuna karşı mücadele ederken bir yönüyle de kadınları daha güçlü hale getirecek, bilgi birikimlerini artıracak eğitimler vermemiz gerekiyor. Bu nedenle Hak-İş’i biz kadın konusunda bir okul olarak görüyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘’EŞİTLİK ANLAYIŞINI HAKİM KILMAMIZ GEREKİYOR’’ Hak-İş olarak, kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında olduklarını ve yılın her günü bu konu hakkında çalışmalar yaptıklarına değinen Genel Başkan Arslan, ‘’Her alanda, kadınların, yaşadıkları sorunların çözümü hususunda, Hak-İş’in söyleyecek sözü var. Her alanda, her konuda olduğu gibi, kadınların şiddete karşı korunması, kadınlara uygulanan şiddetin önlenmesi, bu şiddeti yapanların en ağır şekilde cezalandırılması konusunda, Hak-İş hep öncülük yapmıştır. Tabi bunu öncelikli olarak, kadına şiddet anlayışını zihinlerden kaldırmamız gerekiyor. Şartlar ne olursa olsun, biz bir büyüğümüzün ifade ettiği gibi kadını sadece çocuk doğuran değil insanlığı doğuran olarak görüyoruz. Dolayısıyla insanlığın varlığının ana sebeplerinden biri olan kadının baş tacı yapılması gerekirken şiddete maruz kalması, kabul edilebilir bir şey değildir. Ne yazık ki bugün dünyada yaşanan savaşlar, göçler, zorunlu olarak ülkelerini terk eden kadınlar, en ağır bedelleri ödüyorlar. 1992-1995 yıllarında, Bosna Savaşı’nın en ağır faturasını Boşnak kadınlar ödemiştir. Sırp canilerinin onlara yaptıkları ayrımcılıklar, şiddet ve tecavüzler hala hafızalarımızdan silinmemektedir. ABD’nin Irak’ı işgalinde, Irak cezaevlerindeki kadınlara yapılan işkenceler, tecavüzler ve şiddet hafızamızdan silinmemiştir. Yine Suriyeli kadınların, savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarında, ülkedeki kadınların Esad’ın şiddetini yine kadınlar ödemiştir. Savaşlar, afetler, göçler, işgaller vb. sorunların ana mağdurları her zaman kadınlar olmuştur. Bunun için biz, Hak-İş olarak hem ülkemizde, hem de yeryüzünde, kadınlara gerçek anlamda, değerini verecek, onların hakkını kendilerine iade edecek bir anlayışı inşa etmek zorundayız. Kadın ve erkek arasında fıtrat farklılığını, hak ve özgürlüklerdeki eşitlik ile dengeleyen bir anlayışı bizim dünyada ve ülkemizde hakim kılmamız gerekiyor’’ ifadelerini kullandı. KADINLAR İÇİN ŞİDDETTEN ARINMIŞ BİR DÜNYA UMUT EDİYORUZ Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Yavuz, hazırladığı konuşmada, “HAK-İŞ Konfederasyonu ve HAK-İŞ Kadın Komitesi olarak 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” sebebiyle toplanmış bulunuyoruz. Kadına Yönelik şiddete Hayır demek için bir aradayız. Dünyanın hemen her bölgesinde, sınır, milliyet, din ve sınıf farkı gözetmeksizin yaşanan ve son bulması için çaba sarf edilen kadına yönelik şiddet her yaştan, her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyinden, bekâr, boşanmış, evli kadınların maalesef acı bir gerçeğidir. Dünyada maalesef her üç kadından biri hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. HAK-İŞ olarak ülkemizde de önemli bir toplumsal sorun niteliğinde olan, son dönemlerde artarak, daha görünür bir hal alan, vicdanları kanatan kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyor, kabul edilemez buluyoruz. Bu çerçevede son dönemde daha da yoğunlaşan çalışmalardan, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı-görsel-işitsel ve sosyal medyanın bu konuyu kamuoyunun gündeminde tutma konusunda gösterdikleri çabalardan memnuniyet duyuyoruz. Bu çalışmalar sonucu geçmişte uğradıkları şiddeti konuşamayan, paylaşamayan, gizli tutan kadınların artık konuştuklarını, resmi makamlara ve sivil toplum kuruluşlarına daha yoğun şekilde başvurduklarını, şikâyette bulunduklarını görüyoruz.’’ İfadelerine yer verdi. HERKES SORUMLULUK ALMALI Yavuz, sözlerine şöyle devam etti, ‘’Atılan küçük adımlar, kadınlara cesaret ve güven vermiştir. “Doğal” ya da “Kaçınılmaz”, “Kader” ya da “Yazgı” olmayan kadına yönelik şiddetin son bulması için zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç vardır. Kadına yönelik şiddette karşı “şiddete sıfır tolerans” yaklaşımı bir devlet politikası haline gelmelidir. Çalışmaların daha caydırıcı, daha kapsayıcı ve daha etkili araç ve politikalarla sürdürülmesi gerekmektedir. HAK-İŞ olarak kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi gerektiğine ve bu süreçte tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz. İnsan onuruna yakışır hayat için özgürlük arayışına sahip çıkmak, en temel yaşam hakkını tahrip eden tüm odaklara karşı dik durmak insan olarak da kurumlar olarak da sorumluluğumuzdur. HAK-İŞ bu sorumluluğun gereğini yerine getirebilmek için çaba vermektedir.’’ ‘’KADIN EMEĞİ YÜZ AKIMIZDIR’’ Tüm kamuoyunu şiddete karşı birlik olmaya ve sessiz kalmamaya davet eden Yavuz, ‘’HAK-İŞ Konfederasyonu tüm kadın emekçilerin sorunlarına çözüm üretmekte ve kadın emeğinin verimliliği ve saygınlığına örnek olmaktadır. Onların kadın ve emek odaklı etkinlikleri, çalışma hayatımızın yüz akı niteliğindedir. HAK-İŞ olarak kadınlar için şiddetten arınmış bir dünya umut ediyoruz. Bunun için çalışmalarımıza devam edeceğiz.“ Tüm kamuoyuna “Şiddete Sessiz Kalmayın! Şiddete Ortak Olmayın!” diyoruz. HAK-İŞ olarak şiddete maruz kalan tüm kadınların yanındayız. Bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde, bizim inancımızda kadınlar baş tacıdır, eli öpülesidir. Bizim topraklarımızda, bizim medeniyetimizde kadın hem toplumun hem de ailenin temelidir’’ dedi. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim