Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş Sendikası’nın Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Arslan, 2019 yılı asgari ücreti ve asgari ücreti belirleyen komisyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emek Konukevi’nde gerçekleştirilen Öz Sağlık-İş Sendikası Başkanlar Kuruluna Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Öz Sağlık-İş Sendikasının illerden gelen temsilcileri ve basın mensupları katıldı. Arslan yaptığı konuşmada 2 Bin 20 TL asgari ücretin yetersiz olduğunu vurguladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun belirlenmesi usulüne itirazları olduğunu ifade eden Arslan, “1970’li yıllardan kalan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı değiştirilmeli, çoğulculuk ve katılımcı bir yaklaşımla yeniden yapılandırılmalıdır” dedi. “ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞANLARI BÜYÜK BİR BEKLENTİYE SOKTULAR…” Öz Sağlık-İş Sendikası’nın Başkanlar Kurulu toplantısın katılan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2019 yılı için belirlenen yeni asgari ücretin 2 bin 20 TL olarak açıklandığını belirterek asgari ücrete ilişkin şunları söyledi: “İşçi-işveren ve hükümet temsilcilerinin üzerinde uzlaşarak asgari ücreti tespit etmelerini, ülkemizin içinden geçtiği zor dönem açısından önemli buluyoruz. Ancak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına işçi adına katılanlar asgari ücreti yoksulluk seviyesi, açlık sınırı gibi bir kısım farklı değerlendirmelerle kıyaslayarak toplumu ve asgari ücretle çalışanları büyük bir beklentiye soktular. Yaptıkları araştırmalarla her ay yoksulluk, açlık ve aylık gıda harcamaları sınırları belirliyorlar. İşçilere umut dağıtıyor, beklentiyi yükseltiyor sonra da 2 bin 20 liraya, asgari ücretlilerin yüzde 70-80’inin memnun olduğunu söylüyorlar. Bu işçileri temsilen komisyona katılanların bu işi nasıl yanlış yönettiklerini, nasıl yanlış bir çizgide gittiklerini göstermektedir.” “ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONUNUN YAPISINA İTİRAZIMIZ VAR” Arslan, asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına itiraz ettiklerini belirterek, “Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işçi temsilcilerinin belirlenmesi usulüne itirazımız var. 1970’li yıllardan kalan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı değiştirilmeli, çoğulculuk ve katılımcı bir yaklaşımla yeniden yapılandırılmalıdır. Ülkemizin gerçekleri, çalışma hayatının içinde bulunduğu şartlar, işverenlerin ve işçilerin şartları dikkate alınarak asgari ücretin tespit edilmesi, asgari ücretin manasına ve anlamına uygun bir ücret belirleme konusunda daha makul bir noktada bulunulması işverenler açısından daha isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.  “İŞVERENLER ASGARİ ÜCRETİ BAHANE EDEREK İŞÇİ ÇIKARMAMALI” Belirlenen yeni asgari ücretin rekabet gücünü koruma endişesiyle işçi çıkarmalarına sebep olmaması gerektiğine dikkati çeken Arslan şöyle devam etti: “İşverenlerimiz asgari ücretin yüksek çıkmasını bahane ederek, işçi çıkarmaya, istihdamı azaltmaya, yatırımlarını kısmaya ve benzeri bir kısım yollara başvurmaya asla yeltenmemelidirler. Devletimiz 16 yıldır Türk girişimcisini vermiş olduğu teşviklerle her alanda desteklemiştir. İstihdamı arttırmak, bölgesel dengesizlikleri gidermek, Türk sanayicisinin rekabet gücünü arttırmak için önemli hibeler verilmiştir. Devletimizin vermiş olduğu bu hibelerin çoğunluğu istihdamı korumak içindir. İşverenlerimizin de bu hassasiyetle hareket etmelerini istiyoruz. İşverenlerin, işten çıkarma, üretimi yavaşlatma, konkardota ilan ederek işçilerin haklarından kurtulma, hileli iflaslara başvurma gibi ahlaki olmayan, ülkemize yakışmayan çalışanları mağdur etmeye yönelik davranışta bulunmalarına karşı sendikaların daha uyanık ve dikkatli olması gerekiyor.” “EMEKÇİNİN ALIN TERİ İLE OYNANIRSA BUNUN VEBALİNDEN KURTULMAK ZOR OLUR” Arslan, işverenlere de çağrı yapmak istediğini ifade ederek şunları söyledi: “Yeni asgari ücretten dolayı çalışanların işine son verileceğini duydum. Asgari ücreti bahane ederek işçiyi işten çıkararak maliyetlerini düşüreceklerini düşünüyorlar. TİSK’in bunla ilgili ve bunu giderici açıklama yapmasını bekliyoruz. 1 Ocaktan itibaren alınan işçilerin masrafları devlet tarafından karşılanacak. Bütün bunlara rağmen ülke için yatırım yapan işverenlerimize teşekkür ediyoruz. Ama teşvikleri alıp, vergi iadelerinden yararlanıp, ucuz krediler alıp işçilerin işten çıkarılmasını onaylamıyoruz. Emeğinden başka sermayesi olmayan insanları birde işi ile karşı karşıya bırakmak haksızlık. İşsizlik sigortasından verilen rakamlar belli. İşverenlerin oy birliği ile belirlenen asgari ücret için kamuoyuna uyarılar yapması gerekiyor. Asgari ücret bahane edilerek kimse sakın işten çıkarılmasın. Hükümet bunun için çalışmalarını devam ettiriyor. Her şeye rağmen emekçinin alın teri ile oynanırsa bunun vebalinden kurtulmak zor olur.” “ÖZ SAĞLIK-İŞ SENDİKAMIZI KUTLUYORUM” Öz Sağlık-İş Sendikası’nı Sağlık Bakanlığı’nda yetki tespitini almasında dolayı kutlayan Mahmut Arslan, “Öz Sağlık-İş Sendikamızı sağlık sektöründe kamudaki tek işyeri olan Sağlık Bakanlığı’nda yetki tespitini almış olmasından dolayı yürekten kutluyorum. Bu başarının Türkiye’deki değişimin sendikal alanda nasıl gerçekleştiğinin ve bunun nasıl bir demokratik devrim olduğunun, bizzat yaşayanları olarak farkındayız. Sağlık Bakanlığı’nda yetki tespiti alma başarısının büyük bir başarı olduğu, tarihte yeni bir nokta, yeni bir başlangıç olduğu zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır” şeklinde konuştu. “SAĞLIK BAKANLIĞI’NDA HAK-İŞ’İN 120 BİN ÜYESİ VAR” Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, 14 Aralık tarihi itibariyle Sağlık Bakanlığı ve bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yetki belgesini aldıkları müjdesini vererek, “Şu anda Sağlık Bakanlığı’nda HAK-İŞ’in üye yaptığı 120 bin üyesi var. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın önderliğinde sağlık çalışanlarını toplu iş sözleşme sürecine dahil ettik” dedi. Yetki tespiti almak için uzun ve zorlu bir mücadele gerçekleştirdik. Bu zorlu mücadele bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a çok teşekkür ediyorum. Bugün Hak-İş’te 400 bin üye sayısını bulan taşeronda örgütlenmeyi gerçekleştirdik. Şuan ise sadece Sağlık Bakanlığı’nda Hak-İş’in 130 bin üyesi var. Dolayısıyla taşeronu adam yerine koymayanlar bugün ona muhtaç vaziyetteler. Orada 6 bin katılımla gerçekleştirdiğimiz toplantıda Hak-İş büyük ivme kazandı. Başkanımızın önderliğinde toplu sözleşmeye ikna ettik. Huzurlarınızda başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. İyiki onun gibi bir liderimiz var” diye konuştu. “SORUN VARSA BİZLER VARIZ” Sert konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kadro süreci içerisinde elbette sorunlarımız olacak. Sorun varsa bizler varız. Başkanımız sağ olsun yol gösterici hamleler gerçekleşiyor. Geçen Sağlık Bakanımız ziyaret edildi, bakanımıza talimat verilerek sorunlarımız iletildi. Hak-İş’e bağlı işçilerimizin sorunları masaya yatırıldı. Özellikle ambulans şoförlerimizin sorunları konuşuldu. Bu konuşmada inşallah bütün sorunlar çözülecek. Sizin yanınızda bir sendikanız olduğunu unutmayın. Arkadaşlarımızı kucaklayalım. Onları bağrımıza basalım, gelmezlerse ayaklarına gidelim. Taşerondan kadroya geçen arkadaşlarımızı saflarımıza katalım. Özellikle taşerondan kadroya geçmiş olanları ailemize katacağız. Örgütlenme noktasında sadece kadrolulardan ibaret değiliz. Sağlık Bakanlığı tarafından projelendirilen sıhhat projesinden olanları da aramıza katmış olduk. Üniversite hastanelerimiz ile ilgili de çok çalışma yapılmalı. Özelikle şehir hastanelerinde de aynı şekilde mücadele sürdürülmeli. Mali durumumuz peki iyi olmasa da konfederasyon başkanımız bize yardımcı oluyor. Genel başkanımızın özellikle hem ulusça hem de uluslararası bazda çok büyük çalışmaları var. Başkanımızla gurur duyuyoruz.” (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim