Ara Güler’in 90 yıllık yaşamı 17 Ekim gecesi sona erdi. Esas adı Aram Güleryan olan Ara Güler, çektiği fotoğraflar ile Türkiye’nin ‘tarih kitabı’ niteliğindeki eserleri ile hayata veda etti. Ara Güler’in ölümü herkesi üzdü… Ama iyi yaşadı… O bir sanat insanıydı her şeyden önemlisi… Ben inanıyorum ki bir sanatçı olarak Ara Güler’in hayattan almak isteyip de almadığı bir şey kalmadı. Üretti, yazdı, çizdi, anlattı ve bizlere veda etti. İstanbul’u, insanları, işçileri, çocukları, hayatı fotoğrafladı. Sürekli deklanşöründe tuttuğu parmağı ile Türkiye’yi belgeledi. Bugün birçoğumuzun görüp de ‘İstanbul eskiden böyleymiş’ dememize vesile olduğu fotoğraflar üretti. 1950’li yılların işçi sınıfına bir çift gözü ile tanıklık etti, bizlere sundu. O, 1954 yılında çektiği ve Eminönün’deki yağ iskelesinde iş bekleyen 10 hamal ile 1950’lerin Türkiye’sini bizlere anlattı. Yokluğu, sefaleti bu fotoğraf ile görebilmemize vesile oldu. Hatta şuan o yağ iskelesinin yerinde yeller esiyor ve biz Ara Güler’in bir çift gözünün sayesinde bunların hepsini öğreniyoruz.. Malum fotoğrafa ilişkin Onat Kutlar şunları söylüyor: "Ara'nın 1950'lerde çektiği 'Eminönü yağ iskelesinde işçiler' fotoğrafı yirmi yıldır her çalıştığım ofiste, başucumda durur. Yirmi yıldır her fırsatta yeniden okurum bu fotoğraf başyapıtını. O fotoğraf bitmez, tükenmez. O tek fotoğrafta binlerce cilt Gazap Üzümleri ya da Bereketli Topraklar Üzerinde okumuş gibi olurum." Onun birçok fotoğrafı Onat Kutlar’ın üzerinde bıraktığı etkiyi her birimizde bıraktı. Çünkü Ara Güler kareleri ile birçok insanın hayatının bir köşesinde muhakkak yer edinmiş bir isim… Anlamlı yaşayınca ölüm de güzel. Ara Güler bunu da sağlamış bir isim… İşin hüzünlü tarafı ise güzel değerleri bir bir kaybediyor oluşumuz. Hayatımın bir dönemini onun yaşadığı dönemde geçirmekten mutluluk duyuyor, sözlerimi kendisinin şu sözleri ile bitiriyorum. Kulaklarımıza küpe olsun bu söz… “Yaşam size verilmiş boş bir film; her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın.”  

Editör: TE Bilisim