Yerel seçimler öncesi Çankaya İlçesi Ertuğrulgazi Mahallesinin temel sorunları hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Muhtar Salih Yiğit, mahallenin en büyük sorununun kanalizasyon sistemi olduğunu söyledi. Ertuğrulgazi Mahallesinin çok eski bir yerleşim yeri olmasından kaynaklı altyapının yetersiz olduğunu kaydeden Muhtar Yiğit, ASKİ tarafından sağlanan çözümlerin ise yetersiz ve geçici olduğuna dikkat çekti. 31 Mart Yerel seçimler öncesi başlatmış olduğumuz ‘Muhtarın Gözünden’ haber serisinin yedinci durağı Ertuğrulgazi Mahallesi Muhtarlığı oldu. Mahalle muhtarlığının zor bir iş olduğunu herkesin bu işi yapamayacağını belirten Yiğit, “Hizmet aşkı zor bir iştir. İnsanlara hizmet etmek bana gerçekten zevk veriyor. Bu işi yapmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu. Muhtarın çok işi olduğun fakat az yetkisi bulunduğunun altını çizen Yiğit, muhtarlara biraz daha yetki verilmesi gerektiğini belirtti. Yiğit, “Muhtarlık kurumları işlevli hale getirilebilir. Mahalleye bir iki memur verilerek, mahallenin elektrik su sorunları buradan halledilebilir. Bu şekilde hem mahalleli sorununu oturduğu yerden halletmiş olur hem de belediyenin iş yükü biraz daha hafiflemiş olur. Kimse gidip saatlerce başka bir kurumda sıra beklememiş olur. Yani çok işimiz var ama yetkimiz yok” diye konuştu. “MUHTARLIK HİZMET AŞKIDIR” Salih Yiğit kimdir, sizi tanıyabilir miyiz? Üç dönemdir Ertuğrul Gazi Mahallesi Muhtarlığı görevini yürütüyorum. 60 yaşındayım ve üç çocuk babasıyım. Üç dönemdir bana verilen görevimi zevkle yapıyorum. Mahalle muhtarlığı gönülden yapılan bir iştir. Biz bu gönül işini yapıyoruz. Hizmet aşkıdır. Zor bir iştir. Herkes de bu işi yapamaz. İnsanlar sizi sevdiği ve güvendiği için size oy veriyor, şahsınıza oy veriliyor. Ertuğrulgazi Mahallesini ailem gibi görüyorum. Herkesi başımın tacı gibi görüyorum. Bir sorun ile karşılaştığımda ilk işim o sorunu çözmek oluyor. Sorunu çözdüğüm zaman da rahat bir şekilde uyuyabiliyorum. “BİNALARIN ALTINDAN LAĞIM SUYU AKIYOR” Üç dönemdir muhtarlık yaptığınız mahallenizde neler değişti, biraz bunlardan bahseder misiniz? Bizim mahallemiz eski yerleşim alanıdır. Eski yerleşim alanı olduğu için bütün kaldırım ve asfaltımız yenilendi. Parklarımız ve merdivenlerimiz hepsi yenilendi. Ertuğrulgazi’de bir çukur bile bulamazsınız. Ben gece gündüz gezen birisiyim. Herhangi bir çukur ile bile karşılaştığımda bunu gerekli yerlere bildirip sorunu çözüyorum. Bizim mahallede ki en büyük sıkıntımız ASKİ sorunudur. Sorunlar çözülüyor ama geçici bir çözüm üretiliyor. Eski yerleşim alanı bir mahalleyiz. Dolayısıyla kanalizasyon olayı berbat durumda. Gelin bütün binaların altına bakın. Hepsinde lağım suyu akıyor. Bu duruma acilen çözüm üretilmeli. Bu sadece Ertuğrulgazi Mahallesinin sorunu değil, çevredeki birçok mahallenin sorunudur. Elli altmış yıllık bir sorundan bahsediyorum. Gecekondudan mahalleye çevrilmiş bir mahalleden bahsediyorum. Alt yapı bu yüzden yetersiz kalıyor. Küçük olan bir kanal tıkandığı zaman dışa vuruyor. Sorun çözülüyor ama geçici çözülüyor. Büyükşehir Belediyemizden bu sorunun derhal çözüme kavuşturmasını istiyoruz. Çünkü insanların sağlığını bozan bir durumdan bahsediyorum. Hastalıklara neden oluyor. Gaye sağlıklı ve temiz yaşam değil mi? “YAŞLILARIMIZ İÇİN MANGAL ALANLARI ÇOĞALTILMALIDIR” Mahallenin ikinci büyük sorunu nedir? İkinci büyük sorun 50. Yıl Parkı sorunudur. 50. Yıl Parkı için de çok mücadele ettim. Beni bunun için tehdit bile ettiler. Mücadelemiz sonucu güzel bir park oldu. Fakat tek sıkıntı mangallık bir alanın olmamasıdır. Mahallemin halkı yaşlı olduğu için uzak yerlere gidemiyor. Mahallesinde mangalını yapmak istiyor. Mangal yeri yaptılar fakat o da çok yetersiz geliyor. Orayı biraz daha genişletebilirler. Gelen araçlardan park ücretini alıp bu para ile burayı biraz daha düzene sokabilirler. Bizim şuan ki tek temennimiz budur.  Büyükşehir Belediyemizden bunu da çözüme kavuşturmasını istiyoruz. Bunun için 18 mahalle muhtarından dilekçe bile toplayıp yeni ve eski belediye başkanlarına sundum. Değişen pek bir şey yok. “RAKİBİMİN OLMASI DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞIDIR” Yeni dönemde aday olacak mısınız? Yeni dönemde tekrar aday olacağım. Eğer ki insanlarımız bize güveniyorsa ve bize nasip olursa aday olacağız. İnsanlara hizmet etmek bana gerçekten zevk veriyor. Hizmetimi aşk ile yapıyorum. İnsanlarımız bunu da görüyor. Bana inandıklarını benim de onları çok sevdiğimi biliyorum. Hepsini ailem gibi görüyorum. Şuan da rakibim yok. Demokrasinin temel taşı rakibin olmasıdır. Diğer türlü yarışın da bir anlamı kalmıyor. Herkes aday olabilir, kimseye aday olamazsın diyemezsin. Burası kraliyet değil, aday olacak olana da saygımız sonsuzdur. “MUHTARLIK, SİYASİ BİR KURUM DEĞİLDİR” Muhtarlık kurumunu birkaç kelime ile tanımlar mısınız? Muhtarlık kurumunun son dönmelerde değer kazanmasından da biraz bahseder misiniz? Muhtarlık kurumu siyasi bir kurum değildir. Kesinlikle siyasi olarak da görülmemelidir. Mahalledeki insanlar kaymakamlığa, belediyeye ulaşmadan önce buraya ulaşır. Hatta evdeki sorunu olduğunda gelip burada derdini anlatır. Hayvanı kaybolur ilk uğradığı yer burası oluyor. En ufak bir sorunu bile olduğunda gelip bize uğruyor. Ki uğraması gerekiyor. Çünkü uğraması gerektiği kurum burasıdır. Biz muhtarlıklar yerel yönetimlerin birinci ayağıyız. Sorunların temeli burada başlar. Çankaya Belediyesi’nin bu yıl mükemmel derece de çalıştığını söyleyebiliriz. Kendilerine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çevre düzenlemesi, park, kaldırım gibi hizmetler belediyelerin asli görevleridir. Belediyeler bu görevleri yerine getirmek zorundadır. Biz muhtarların bu konudaki tek isteği şudur; mahalledeki sorunları dile getirmeden belediyelerin gelip bu sorunları görmesi ve çözüme kavuşturması gerekir. Ya da sorunları gelip bizden dinlemeleri gerekir. Biz talep etmeden onların da bu işle ilgilenmeleri gerekir. Muhtarın çok işi var ama bir yetkisi de yok. Biz sadece tebligat bekliyoruz. “MUHTARLIK KURUMLARI İŞLEVLİ HALE GETİRİLEBİLİR” Mesela muhtarlık kurumları işlevli hale getirilebilir. Mahalleye bir iki memur verilerek, mahallenin elektrik su sorunları buradan halledilebilir. Bu şekilde hem mahalleli sorununu oturduğu yerden halletmiş olur hem de belediyenin iş yükü biraz daha hafiflemiş olur. Kimse gidip saatlerce de sıra beklememiş olur. Yani çok işimiz var ama yetkimiz yok. Bir kazı bile olduğunda bizim haberimiz olmuyor. Yani bu mahallenin muhtarı ben isem, buradaki kazı beni ilgilendirmeli. Kazı yapılmadan önce bize sorulmalıdır. Çalışan emekçi ile diyaloğa girmeye çalışıyoruz fakat bize cevap bile vermiyorlar. Yani muhatap almıyorlar. Yetkimiz olsaydı, bizi dinlemek zorunda kalırlardı. “SEÇİMDEN SEÇİME MUHATAP ALINIYORUZ” Siyasetçiler seçimden seçime muhtarları muhatap alıyorlar. Bu durumun değişmesi gerekir. Bunun sadece seçimler ile sınırlı kalmaması gerekir.  Bir taraftan Cumhurbaşkanı tarafından değer görüyoruz. Diğer taraftan ise Belediyede bir şefi arıyoruz telefonlarımıza cevap veren olmuyor. Bize dönen olmuyor. Nerede kaldı peki bu değer? Hani muhtarlar ile işbirliği içinde çalışılacaktı. Değer verilecekti. Mahalleye trafiği yavaşlatmak için set konuluyor bundan haberimiz olmuyor. Haberimiz olsa seti doğru yere koymuş olacağız. Haberimiz olmadığı için yanlış yere konuşuyor. Kaldırılması için başvuru yapıyoruz. Dinleyen kişi bulamıyoruz. Yıllardır ben pek bir hizmet aldığımı görmedim. “MAHALLEMİ VE SAKİNLERİNİ ÇOK SEVİYORUM” Şartlarınızın iyileştirilmesinden biraz bahseder misiniz? Şartlarımız az da olsa iyileştirildi. Emekli olmayan arkadaşların sigortaları yatırılmaya başlandı. Onlar adına çok sevindiğimizi söyleyebiliriz. Fakat aynı durum biz emekliler için geçerli değil. Emekli muhtarlara ise sigorta ücreti kadar ek yardım sağlanabilir. Bizim isteğimiz de budur. Giderlerinin karşılanması için bir ek yardım, takviye sağlanabilir. Bu konu da özellikle orta yolu bulmak gerekir. Mesela çok kalabalık mahalleler var. Özellikle bu mahallelere yardım yapılabilir. Yardım yapılmalı ki muhtarlar da ayakta kalabilsin. Mahallemizde çok yabancı uyruklu yaşıyor. Çoğu da Iraklıdır. Mahallede tanımadığımız birçok insan kalıyor. Kim olduklarını biz bile bilmiyoruz. Eskiden bir kayıt sistemi vardı. Şimdi o da yok ve sağlıklı değil. Her türlü insan yaşıyor. Mahallemi çok seviyorum. Onların da beni çok sevdiğini biliyorum. Çocuğunda yaşlısına bütün mahalle halkıma saygı duyuyorum. Onlar benim baş tacımdır. Her zaman onların hizmetinde olduğumu bilmelerini istiyorum. Ne olursa olsun 7-24 saat onların hizmetindeyim. 1968’den beri burada yaşıyorum. Mahallemi seviyorum. Yoksulundan evsizine kadar her türlü yardımı yaparız. Yeter ki imkanlarımız elversin. (Kadir GÜRHAN)